EDEP YA HU
İşler iyice zıvanadan çıktı.İnsanlık adına utanç verici zor günlerden geçiyoruz.Rabbimiz yar ve yardımcımız olsun. Yakın tarihimizde insanlık adına değerlerin bu kadar ayaklar altına alındığı günler var mıydı ? bilemiyorum.
Son 20 yılı kronolojik olarak hızlı bir taramasını yaptığımızda bilinç altına itilmiş insanlığımızdan utanılacak ne kötü gerçeklerle yüzleştik ,kısa bir hatırlayalım mı? Ne dersiniz?
Afganistandan başlayalım.Irak ,Filistin,Suriye,Mısır ..Afrikaya gidersek çok daha vahim gerçekler hafızalarımızdan bize nasıl şamarlar indirir acaba?
İçerden ,dışardan pek fark etmiyor.Edepsizliğin zirve yaptığı duruş ve davranışlar ne kadar utanç verici. İnsan gibi bir eşrefi mahluk yaşanılan gerçek olaylar karşısında nasıl da hala birbirinin yüzüne utanmadan bakabiliyor?
Merhum Mehmet Akif'in şiirle konuştuğu o zor günler dede sanırım benzerlerini yaşamış ki, şiirinde "Acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne dediği günlerdeyiz.
Hat sanatı bizim tarihimizde çok önemli bir misyona sahiptir. Bu sanat ile insanların dimağına bazı gerçekleri işleyerek nasıl adam olunacağının dersini vermişiz. Kutsal kitabımızdan bazı ayetler,Peygamber efendimizden bazı hadisler ve kelamı kibarlardan derlenen kısa öz ifadelerin hat olarak yazıya dökülüp ebru ile de donatıp evlerimizin en güzel yerlerini bu güzel sözlerle süslemişiz.
Bugünkü başlığımız da bu sanatta sık kullanılan EDEP YA HU.
Evet haykırarak edep ya hu diyoruz , içimizdeki ve dışımızdaki adam kılıklı yaratıklara.
İletişimin bu kadar mükemmel olduğu bir dönemde yaşıyoruz hepimiz.Dünyanın neresinde ne olsa sadece duyulabilen değil görsel olarakta görerek yaşadığımız acı gerçeklerle iç içeyiz.Ne müttefik kaldı.Ne konu komşu. Hepside tunusol kağıdı gibi gerçek renklerini bir kez daha bize gösterdi.Gavurdan dost olmuyor gerçekliğini bir kez daha tazeleyerek bizi bir nebze olsun uyandırdılar.
Ortadoğuya hakkı hukuku getirme iddiası ile giren zalim Amerikanın petrole bulanmış karabatakları gözümüze sokarken yediği herzelerden fazlası ile tecrübeliyiz .Bugünler artık o günler değil. Görme özürlü gafillerimiz hala var olsada mazlumlarımızın göz kapakları artık hiç düşmüyor.Her şeyi gördüğümüz için de edep yahu diyerek Rabbimizin İlahi adaletine sığınıyoruz.
Senaristler İslam topraklarını film stüdyolarına çevirdiler. Oynattıkları filmlerin figüranlarının bir kısmi tanıdık .Kullandıkları yıkıcı silahlarda gerçek. Acımasızlık ve alçaklık diz boyu değil insanlığı boğacak seviyede .Akledenlerimiz herşeyin farkında şükür.
Develtimizi milletimizi koruma ve kollama vakti. Birlik olma bir olma diri ve dik olmamız gerekiyor. İdarecilerimiz gece gündüz demeden bu kirli oyunu nasıl bozarız çabasında. Dosta düşmana beden dillerimizle mesajımız açık olamalı. Dostlarımız sevinmeli düşmanlarımız ise korkudan kaçacak delik aramalı.Tıpkı Diyarbakırda olduğu gibi.
Edebi edepsizlerden öğrenmemiz gerekmez.Osmanlı dedelerimizin dünyaya örnek olmuş yaşadıklarına bir göz atalım yeter. Yakın tarihimizde aynı güruhun oynamak istediği oyunu dedelerimiz nasıl bozmuş buna bakmamız yeterli.
Çanakkale böyle kazanılmış .Kurtuluş savaşında dedelerimiz aynı güruh ile sadece imanları ile savaşarak bu mübarek toprakları bize hediye etmişler.Bizde aynısını yapmakla mükellefiz bugün.
Gün dayanışma kaynaşma ve saflarımızı sıkı tutma günü.Safları sıkı tutalım ki insan kılıklı şeytanlara fırsat vermeyelim. İnsan kılıklı şeytanlar aramıza girerek fitne ve fesat tohumu ekmesin, ekemesin.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.