ECRİN VE YAĞMUR
Taksim’de 6 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bombalı saldırının detayları ortaya çıktıkça fotoğraf daha da netleşti. Bombayı bırakan ve emri veren şahısların ifadeleri doğrultusunda soruşturma derinleştirildi.
Olayın PKK / PYD tarafından yapıldığının anlaşılmasından
kısa bir süre sonra TSK, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde “Pençe - Kılıç” ismi
verilen sınır ötesi operasyona başladı. Suriye ve Irak sınırları içinde daha
önceden belirlenen terör hedeflerine başarılı ve senkronize bir hava harekatı
düzenlendi.
Milli Savunma Bakanlığı; Kandil, Asos, Hakurk, Arap Pınarı,
Tel Rıfat, Cizire ve Derik bölgelerindeki 89 hedefin imha edildiğini açıkladı.
Operasyonun iki ülke topraklarında bu kadar geniş çaplı, eş zamanlı ve mükemmel
bir koordinasyon ile yapılması, “Pençe - Kılıç” operasyonunu diğer sınır ötesi
operasyonlardan ayırıyor. Üstelik Suriye’de girilen derinliğe bakılırsa Rus
hava sahasının kullanılması hususu da bir diğer önemli detay.
ABD’nin himaye ettiği, beslediği ve sahada bir piyon olarak
kullandığı sözde devrimci silahlı teröristler ve silahsız destekçileri,
operasyon başladığı andan itibaren bilindik iftira ve ajitasyonlarını
tekrarlamaya yüksek sesle devam ettiler. Kısa bir süre önce ordumuza “kimyasal
silah” iftirası atan tasmalı piyonların “sivil öldürme” ve “DAEŞ ile mücadele”
senaryoları içeride ve dışarıda maskeli militanlarca tekrarlandı. Nedense
şehitlerimiz olduğu zaman değil, çocuk katili PKK’lı teröristler öldürüldüğü
zaman antimilitarist kimliğini hatırlayan “barış” güvercinleri ise ortada kör
ebe oynar gibi dolaşmaya başladılar.
Tüm bu bilindik çark döne dursun, Beyaz Saray ve Kremlin’in
“Türkiye'nin güneyinde meşru terör tehdidi sürüyor, kendisini savunma hakkı
var" mealindeki açıklamaları, Türkiye’nin bölgedeki gücünü ve kararlı
duruşunu ispatlar nitelikte. Şüphesiz beklenen kara harekâtı ile de operasyon
nihai amacına ulaşacak, sınırımız terör unsurlarına karşı daha güvenli bir hâle
gelecektir.
Türkiye’nin askeri ve siyasi anlamda bölgede güçlenmesi
sonucunda ABD’nin yıllardır büyük yatırımlar yaptığı, eğittiği, donattığı ve
koruyup kolladığı PKK terör örgütünün etkisizliği ve başarısızlığı, ABD’nin bir
strateji değişikliğine gitmesine sebep olur mu, bekleyip göreceğiz.