Dolar (USD)
34.41
Euro (EUR)
36.03
Gram Altın
3005.11
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Nisan 2023

Ecevit, Baykal, Erdoğan… Ve Proje!

Zamanın Başbakan’ı Bülent Ecevit, İsrail’i “soykırımcılıkla” suçlayınca, özellikle Amerika’daki Siyonist Lobi ayağa kalkmış…

“Bunun bedelini ödeyeceksin” tehditleri üst üste gelmişti.

Siyonist Lobi’nin içerideki uzantıları da, bu tehditlerin taşıyıcılığını yapmıştı.

O süreci çok yakından izlemiştik.

Sona Doğru” adlı kitabımız o sürecin ayrıntılarını anlatır.

*

Bülent Ecevit’in hedefe yerleştirilmesinin esas sebebi ağzından bir lâf kaçması değildi elbet.

Bir “Proje” yürütülüyordu…

Bugünlerde, “Yeni CHP ve HDP üzerinden” ete kemiğe bürünmüş haliyle karşımızda duran “Proje.”

Hatırlarsınız, bugünlerde oy hızla oy kaybetmekten dolayı hayli garip tepkiler veren bir “Genel Başkan” “Cumhur İttifakı etle tırnak, mezara kadar kader birliği… Bizimki öyle değil, bizimki bir PROJE ittifakı” demişti.

Proje!

Evet!..

Çok doğru,

Proje!

*

Biz yine dönelim, uzun yıllar öncesine…

Bülent Ecevit, başörtülü Başörtülü Milletvekili Merve Kavakçı’nın görev yapmasını engellemek için nasıl da hırçınlaşmıştı, malum.

Daha sonra bazıları, kendisini deviren tezgâhta yer alacak olan adamlarına “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!” cümlesiyle “saldırı” emri verirken, ben Meclis Basın Kulisi’ndeydim.

O vakitler, şimdiki “goygoycu” tiplerinin çoğu oralarda yoktu.

Mücadelede yoktu.

Bir kısmı da “Bu hanıma haddini bildiriniz!” cenahındaydı, sonradan (ve tabii malûm sebeplerden dolayı) döndü!..

Evet, ben oradaydım ve Bülent Ecevit’e çok içerlemiştim.

Lâkin bu mesele farklıydı.

Hedefe yerleştirilen Bülent Ecevit değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’ydı!..

O günlerde, “ulusalcı kanadı” çökertmeyi hedefleyen bir “proje”nin yyürütüldüğünü gördük ve yazdık, anlattık.

Ve öyle yaptık diye, “bizden bildiğimiz” birilerinin tepkilerine hedef olduk.

Neymiş, Ecevit gibi birini savunuyormuşum!

Hayır, efendim.

Anlamıyorsunuz!..

Küçük politik hesaplarda boğulmuşsunuz.

Ecevit’e tepki gösterilmesi gereken zamanlarda en net tepkiler bizden geldi ama, bu başka mesele!..

Onun şahsında “ulusal sol” yok edilmek, Anadolu’nun ürettiği reflekslerden biri ortadan kaldırılmak isteniyordu.

Bunun da devamı gelecekti.

Yeni CHP gelecekti.

Bambaşka şeyler gelecekti.

Ve geldi!

Hatırlayın, Kemal Kılıçdaroğlu “Melih Gökçek’le kapışma” havasıyla yükseltildi de yükseltildi.

“Gandi Kemal” oldu, “Dandy Kemal” oldu, “Thoreau Kemal” oldu.

“Sivil itaatsizliğin” sözde simgesi oldu.

Ve bir süre sonra da “kaset” sürüldü piyasaya.

Yeni CHP’nin yolları iyice açıldı!..

Ecevit, Baykal…

Kurdunuz mu bağlantıyı?

*

Deniz Baykal’ın da pekçok halini beğenmezdik.

Tepki gösterirdik ama bu “kaset” olayını resmin içinde kaybolmadan değerlendirdik.

“Burada başka bir şey yapılmak isteniyor! Belki de, Baykal’a 1 Mart Tezkeresi’ni engellemesinin bedeli ödetiliyor!” dedik.

Haydaaa…

Bazı “dost bildiklerimizden” yine tepki!

*

Neyse..

İşte…

Resmin içinde kaybolmamak…

Bugünlerde olan biteni görüyorsunuz.

Ben, bugünkü iktidarı da aile-eğitim-kültür politikalarından dolayı eleştiriyor, tepki gösteriyor ve böyle yaptığım için de belli “grupların” ön kesme operasyonlarına muhatap oluyorum.

Amma velâkin mesele benim neler yaşadığım meselesi değil.

Mesele, “Memleket Meselesi.”

Sayın Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı.”

Ben, “Yeniden Refah Partisi bütün itirazlarına, eleştirilerine rağmen Cumhur İttifakı’nda yer alsa iyi olur” dedim ya, bunlardan dolayı dedim.

Önümüzdeki süreçte, Allah ömür verirse hep birlikte görürüz, politikada “tabii” tasfiye süreci yaşanacak.

Ve 2028’e çok başka bir “Liderler Tablosu” ile girilecek.

Masadakilerin çoğu, büyük ihtimalle orada olmayacak!

Bugün bir “kavşak”tayız.

Ve bir “Proje” işliyor…

Bunca vakittir yazıyor, çiziyor, anlatıyoruz…

Kandil, HDP, Arz-ı Mev’ud, Güneydoğu, Kıbrıs

“Anadolu Ailesi” üzerine oynanan oyunlar ve Sayın Erdoğan’ı da yönlendirme çabaları!

*

Bu konularda epeyce dert anlattık.

Yazının gerisini siz tamamlarsınız.

Tamamlarsınız değil mi?

Görüyorsunuz olan biteni, görüyorsunuz “proje”yi…

Görüyorsunuz değil mi?

EyvaAllah!