Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Duygun Yarsuvat'ı ilgi ile dinledik

Kulüp başkanlarının söyleyecekleri camiasını yakından ilgilendirir. Ancak, kulübün tanınırlığı yaygınsa ve ilgiliye mazhar ise söylemler her yerde yankı bulur. Kulübün taraftarları arasında fanatiklik varsa söylemler yanlış anlaşılabilir ya da kavganın tetikleyicisi olabilir. Dolayısıyla kulüp yöneticilerinin söyleyeceklerine, demeçlerine ve diyaloglarına özellikle dikkat etmesi bir zarurettir.

Son zamanlarda futbol maçlarına ilgide gözle görülür azalma mevcut. Passolig, uygulamasına geçildikten sonra seyircilerin arasındaki kötü niyetlilerin sayısı tespit edilebilir hale geldi. Eyleme başvuranlar ve çevresine zarar verenler hemen yakalanabiliyor. Daha önceden yığınlar çevreye ve insanlara zarar veriyorlardı. Onları belirlemek oldukça zordu. Alkol alıp ya da madde kullanan bazı gençlerin seyircilerin arasına karışma olasılığı her zaman doğaldır ki, bu vardı. İnsanları bulup çıkarmak büyük uğraş gerektiriyordu.

Yöneticilerin olumsuz ve suçlayıcı demeçleri hem kendi hem de rakip takımın seyircilerini kışkırtıyordu. Sonunda büyük olaylar meydana geliyor, yaralananlar ve ölenler oluyordu. Futbol tarihimizde bunun acı ve elem verici örnekleri çoktur. İdarecilerin demeçlerinden etkilenip tahrik olan "bindirilmiş kıtalar" adeta suç işlemeyi görev edinmişlerdi. "Kimlik" arayışında olduğunu sandığımız ergenler ve gençler şiddete, istemeseler de, sanki istiyorlardı. Sonunda arzu edilmeyen tablolarla karşılaşıyordu.

Şiddet çok konuşulunca futbolun kalitesi unutuluyordu. Demek ki bu insanlar futbol seyretmeye değil tiyatroya gidiyorlarmış sanki. Tabii ki, hepsi için aynı şeyi söylemek doğru değildir. O zaman ki futbol veya spor programları şiddetin konuşulduğu arenalardı. Şimdi bu içerikteki konular konuşulmaz hale geldi. Yine futbolun kalitesi konuşulmuyor. Çünkü spor kültürü toplumumuzda yeterince gelişmemiş, "futbolun dostluk ve kardeşlik" bilinci gelişmemiş bir toplumda yaşıyoruz.

Pekiyi şimdi neler oluyor? Futbol kalitesinden ziyade içindeki menfi olaylar ve sahneler konuşuluyor. Kulüp yöneticilerin "çarpıcı" ya da "öfke" kokan demeçleri konu ediliyor. Halbu ki olması gereken spor bilincinin geliştirilmesidir. "Asabı bozan" demeçler yerine sporun özellikle futbolun güzel sahnelerinden söz edilse "ne iyi" olurdu. Toplum gerginliklerinden kurtulur, anneler çocuklarına spor sevgisini aşılarlardı.

Pekiyi demeç verenlerin hepsi öfke ile mi konuşuyor? Hayır. Galatasaray Kulübü Başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat "bir bilim adamı" titizliği ve duyarlılığı içinde sözlerini sarfediyor. Duygun hocamız kimseyi kırmamaya ve insanlara hakaret etmemeye özel önem veriyor. Kibarlık, nezaket ve incelik içeren ve kokan Duygun hocamızın demeçleri umulur ki, birçoklarına ders yerine geçer. Biz yine de dersin olumlu yönde olacağına inanmak isteriz.

Dikkat ediyoruz. Duygun hocamızın demeçleri spor programlarında hiç gündeme gelmiyor veya getirilmiyor. Bunun bilinçli bir tercih olduğunu, tahmin etmek istemeyiz ama, sanıyoruz. Halbuki bizim gibi genç ve gergin toplumların sakinliğe ihtiyacı var. Bu da Duygun Yarsuvat gibi kişilerin, onun gibi bilge ve alim zatların sözleri topluma aktarılmalıdır. Bunun için en uygun yol spor programlarıdır. Dünyada gerginliğin küresel içerik kazandığı günümüzde "sakinlik ve barış" içeren sözlere çok ihtiyacımız olduğunu söylemeliyim.

Saygıdeğer Duygun Hocam; Sizin bilge ve alim kişiliğinize ve dersler içeren demeçlerine bu toplumun çok ihtiyacı var. Ders vermeye devam etmelisiniz.

Sonuç: "Bilge kişiler kolay yetişmiyor ve arandığında bulunmuyor."