Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Kasım 2018

Düşük Karbon Ekonomisi

Arjantin’de 30 Kasım – 1 Aralık 2018 tarihlerinde yapılacak olan G20 Zirvesi yaklaşırken, zirvenin önemli gündem maddelerinden olan düşük karbon ekonomisi hakkında önemli bir rapor yayımlandı.

Uluslararası sivil toplum kuruluşu Climate Transparency tarafından, G20 ülkelerinden 14 iklim araştırma kuruluşu ve sivil toplum kuruluşu ile işbirliği yapılarak hazırlanan rapor, 2017 yılı emisyonları ile dekarbonizasyon, iklim politikaları, finans ve iklim değişikliğinin potansiyel hasarlarını içeren 80 kriter üzerinden G20 ülkelerinin performansını değerlendiriyor.

Brown to Green Raporu, sadece iki G20 ekonomisinin- Kanada ve Fransa - karbon fiyatlandırma programları ile fosil yakıt sübvansiyonları için harcadıklarından daha fazla gelir elde ettiğini ve G20 Ülkeleri’nin halen Paris Anlaşması’na uygun finansal mekanizmaları hayata geçirmediklerini gösteriyor.

2017 yılında Kanada'nın karbon fiyatlandırmasından elde edilen gelir, 2016'da fosil yakıt sübvansiyonları için harcadığı miktarın neredeyse iki katıydı. Bu alanda ön plana çıkan ve kirliliği önlemek ile fosil yakıtlara verdiği teşvikten daha fazla kazanç elde eden diğer ülke ise Fransa’ydı.

Diğer tüm üye ülkelerde ise, fosil yakıtlara verilen teşvik, karbon fiyatlandırma ile elde edilen gelirden daha fazlaydı. 2017 itibari ile, 5 G20 ekonomisinde – Avustralya, Hindistan, Endonezya, Rusya ve Suudi Arabistan- herhangi bir karbon fiyatlandırma mekanizması bulunmuyor.

G20 ülkeleri 2016 yılında toplam 147 Milyar ABD Doları’nı kömür, petrol ve doğal gaz teşviğine harcadı. Sadece üretim ve tüketime dair destekleri içeren harcamalarda başı Avustralya, Suudi Arabistan ve İtalya çekiyor. 2013’ten 2015 yılına kadar, tüm G20 ülkeleri yılda ortalama 19 Milyar ABD Doları’nı fosil yakıt projelerine aktardı.

Rapor’da Türkiye’ye dair öne çıkan bulgular ise şöyle;

Türkiye’nin kişi başına emisyonu 5.2 CO2 ton, bu rakam 8 ton olan G20 ortalamasının altında.

Türkiye enerjisinin yüzde 88’ini fosil yakıtlardan temin ediyor. G20 ortalaması ise yüzde 82.

Türkiye’de yenilenebilir enerjinin elektrik üretiminde payı %29. Bu oran G20 ortalaması olan %24’ün üzerinde.

Türkiye’de enerji sektörü emisyonları 2012-2017 yılları arasında %31 artış gösterdi.

Sıfır karbonlu teknolojilerin Türkiye enerji karmasındaki oranı %10’un altında ve bu rakam G20 ortalamasının (%14) da altında. Ancak, sıfır emisyonlu enerji yatırımları, 2012 -2017 yılları arasında büyük artış gösteriyor. Son dönemdeki performansı ile Türkiye G20 ülkeleri arasında da ön plana çıkıyor.

Kişi başına enerji kullanımında ise Türkiye G20 ülkeleri arasında en hızlı artışın gerçekleştiği ülke (%18 – 2012-2017). 2017’de Türkiye'de kişi başına 79 PJ enerji kullanımı gerçekleşti. Artışlara rağmen, Türkiye'de kişi başı enerji kullanımı halen G20 ortalamasının altında.

Ekonominin enerji yoğunluğu ise Türkiye’de son yıllarda düşüşe geçmiş görünüyor (2012-2017 yılları arası yüzde 2 azalma). Enerji yoğunluğu G20 ortalamasının da altında. Ancak G20 ülkeleri bu rakamlarını daha hızlı düşürüyor (2012-2017 arası ortalama yüzde 11 azalma).

Türkiye, özellikle gıda, sağlık, ekosistem servisleri alanlarında iklim değişikliği yüzünden yüksek ekonomik hasarlar ile karşılaşacak.