Düşmanlar, hainler ve gafiller
Bu başlığı, inancımızı ve içimizi acıtanlar, ülkemize gadreden, bizi kurşunsuz ve hançersiz ölüme gönderenler için kullandım.
Dilimiz kopana kadar hiç bir
şekilde hırsıza hırsız, fitneciye fitneci, haine hain demekten
çekinmeyeceğiz. Çünkü
Allah, iyilerin kötülüğe engel olmasını istiyor. Kötülüğe engel
olmayanlar, kötülük işleyenler kadar suçludur.
Depremin vurduğu illerde yaşayan
halk için “Onlar dindar, Erdoğan’a oy veren iller” diye sevinç çığlığı atan,
ezandan rahatsız olanlara bırakın insan demeyi hayvan bile denmez. Kaldı
ki, Erdoğan bugün bırakıyorum dese, ülkeyi yönetecek adam yok. Bir yılı geçmez
Türkiye batar!
Allah’ın yaratışında bir düzensizlik,
bir başıboşluk bulunmaz. Irmak ve denizlerin tersine aktığını bir gören
var mı? Yani, yanisi şu; sen kalk ırmak yatağını değiştir, suyoluna, göl
yatağına ev yap. Ormanı yok et. Bu yapılanlar Allah’ın kurduğu düzene müdahale
anlamına gelmiyor mu?
Sen kalk, ‘kefenin cebi yok
anlayışı” ile fay hattına ev yap, malzemeden çal! İslam’a göre bu
hırsızlık, fitne ve fesat çıkarmakla eşdeğerdir. İnancımıza göre, fitne
adam öldürmekten beterdir.
Dünyada sadece biz yaşıyoruz
sorumsuzluğunda olanlar dünyanın sonunu getirecek gibi görünüyor. Göğü yere
indirmeye, gökten delik açmaya çalışan kötü ve açgözlüler kıtalar dolaşıyor
farkında mısınız?
İslam’a göre iyilik şifadır. İyilik
insanı ise şifa dağıtan...
Adalet ve merhamet dinin temeli. Birbirimizi
sevmek ise imanımızın gereği. İman olmadan cennete giremeyeceğimiz bildiğimiz
halde neden bazılarımız hala cehennemin kapısını zorluyor?
Kıyametten farksız bir deprem
felaketine maruz kaldık. Bu ortamda bile haksızca yargılayan, iftira atan,
kırıp döken, ötekileştiren, isyan çağrıları yapan, dine ve dindara saldıran,
siyasi yağma peşinden koşanları cehennemin kapısını zorlayanlarla eşdeğer
tutuyoruz. Sizler bu ülkeye ihanet ettiniz. Ülkemizi çok yordunuz, çok...
Kibarlığımızı eziklik, öfkelendiğinde
öfkesini yutanlarımızı pısırık, gücü yettiği halde edebi gereği susanlarımızı
korkak diye zorlamayın artık. Gün gelir, öfkemiz patlarsa yanarsınız!
Ezanları susturanların dölleri,
bugün deprem bölgesinde mescit açılmasına karşı çıkıyor. Ne yani meyhane mi
açılacaktı. Zor zamanlar iyilerin iyiliğini, kötülerin de kötülüğünü
artırıyor. Kötülere iyilik, iyiliğe düşmanlıktır.
Dinimiz tebessümü ve güzel sözü
sadaka sayıyor, bağışlamayı emrediyor. Sizi affetmiyoruz çünkü siz dine ve
dindara, bu ülkeye düşmanlığı dokunan zalimlersiniz. Zalime merhametin
mazluma haksızlık olduğunu biliyoruz.
İslam, işini iyi yapmayı emanet ve
imanın gereği sayıyor. “Mümin kimse emanete ihanet etmez” diye
uyarıyor. Çürük binaları yapanlar, bunlara ruhsat verenler Müslüman kimliği
taşıyorsa yeniden imana davet ediyoruz.
Hırsızlık ve insafsızlık dinimize
göre büyük suçtur. Malın iyisini gösterip kötüsünü satmak suçtur. Ölçü ve
tartıda adaletsizlik suçtur. Kin ve öfke, hayasızlık suçtur. Yapanları imana
davet ediyoruz.
Kendi evladından, kapı komşusundan,
hısım ve akrabasından şikâyetçi olmayan kaç kişi kaldı aramızda. Şikâyet
edilenleri tövbe etmeye davet ediyoruz.
Öldürmek haramdır. Terör bütün
insanlığı katletmek kadar büyük günahtır. Çürük bina yapanlar terör suçu
işlediler. Sizi Allah’a havale ediyoruz.
Başımıza gelen bunca bela ve
musibetlere müdahale etmeyen, karşı çıkmayıp susanlar da en az onlar
kadar suçludur. Böylelerini tövbe etmeye çağırıyoruz.
Bir hatırlatma ile bitirelim..
Hz. Yusuf’u kuyudan çıkaran ve Hz.
İbrahim’in ateşini söndürün Allah’a teslimiyetleridir. Hz. Musa’nın Firavun karşısındaki
üstünlüğünü getiren imanı ve güvenidir.
Sözümüz masum insanların
devrilmesine sebep olanlaradır. Allah sizi bildiği gibi yapsın. Canınız
cehenneme, gerçi bunlar için cehennem az bile.