Durumdan vazife çıkarmak
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden çok umutlu olanlardan biriydim ve an itibarı ile hâlâ ümidimi kesmiş değilim. Köhne zihniyetin yıllarca dayattığı vesayet ve buna bağlı yaşanmışlıklardan olsa gerek çıkmamış canda ümit vardır demeye devam edeceğim.
Rahmetli Özal dönemi ile başlayan değişim ve
dönüşüm yeni sistemle biraz daha hızlansa ve vatandaşın her türlü işi biraz
daha kolaylaşsa derken, yaşanılmışlıklarla
ilgili gördüğüm duyduğum ve bizzat yaşadıklarıma bakınca da hatayı sadece
devletimizde aramamak gerektiği gerçeği karşımıza çıkıyor.
Sizlerde de sayısız örnekler vardır elbette.
***
En sondan başlayarak bir kaç yaşanılmışlık
örneği vererek demek istediklerimi daha objektif hale getirmek istiyorum.Geçtiğimiz
aylarda devletimiz kesenin ağzını açarak vatandaşın temel ihtiyaçlarından olan
barınma, vasıta gibi gereksinimlerini
teminde bankalar aracılığı ile düşük faizli kredilerle yardımda bulunmak
istedi.
Aslında güzel de oldu. Birçok insan ev araba
sahibi oldu. Temel ihtiyaçlarla ilgili bir çok sektörde canlanma oldu.İstihdama
katkı sağlandı. İşsizlik gibi yılların
derdi bir meselede kısmen de olsa bir düzelme bile
oldu.
Böyle bir süreçte durumdan vazife çıkarıcı
güruh da boş durmadı elbette. Devletin verdiği bu imkanlardan temel ihtiyaçlarını
karşılamak yerine bir takım formüller bulup aralardaki boşluklardan
yararlanarak yüksek miktarlarda aldığı kredilerle, istihdam ve üretime katkı yapmak yerine kolayına
kaçarak altın ve döviz alarak hem
fiyatları uçurdu hem de hiç bir emek sarf
etmeden yattığı yerden devlet kesesinden zenginliğine zenginlik kattı.
Ya kardeşim niçin yaptın bu alçaklığı dediğinde
de sana dönüp bön bön bakarak sana ne kardeşim
diyerek ahkam kesmeye başladı.
Değerli dostlar bir çok alanda benzer
garabetler yaşanıyor.
***
Devletimizin bir çok kurumunda geçmişten
günümüze kurulu padışahlıklar var. Bunlar kraldan çok kralıcı ve durumdan
vazife çıkarmada üstlerine yok.Bahanelerin bini bir para. Adı bürokratik
oligarşi olan bu sistemden kurtulmak için de bir ümit idi yeni sistem. Ancak şu ana kadar bazı ufak tefek
iyileşmeler dışında başka bir şey yok.
Acele mi ediyorum diye kendi
kendime sorular sormuyor değilim. Ancak Cumhurbaşkanının gayretini mücadele
azmini ve meselelere çözüm üretme hızını görünce ister istemez hayır acele
etmiyorum diyorum.
Devletimizin kurumlarında pineklemiş olan
küçük padışahlardan kurtulmamız gerek artık. Çünkü her şey giderek daha şeffaf
ve online. Nerede ise her şey kayıt altında. Yapanın yanına kâr kalmayacak
günlere doğru hızı artırma ve vatandaşın işini her alanda daha kolaylaştırmanın
tam zamanı.
Bir tarafta virüs diğer tarafta onun
esintileri derken daha fazla boğulmadan vatandaş hiç olmazsa devlet şemsiyesinin gücüne kudretine ve kuvvetine
güvenerek biraz rahat nefes alsın.
Rahmetli Özal ile başlayan bu savaşı başarmanın
tam zamanıdır diye düşünüyorum. Doğruları takdir ederken yanlışları faş ederek
sus pus olmadan ilgili mercilere duyurabilecek kadar ses çıkartabilirsek, hem emri bil maruf hem de nehyi anilmünker sevabını da almış oluruz.
Demedi demeyin. Ağlamayana emzik verilmiyor.
Hakkını hukukunu aramayan haktan hukuktan bahsetmemeli.
Geçtiğimiz
günlerde İBB ve İstanbul sağlık
müdürlüğünde bizzat yaşadıklarımı okurlarım ile
paylaşmıştım. İBB'de işlerin daha derli
toplu yürütüldüğünü, refah belediyeciliğinin
taklidi olarak da olsa yapılmaya çalışıldığını gözlemlerken, yıllarını mesleği
uğruna geçirmiş bir hekim olarak İstanbul sağlık müdürlüğünde bir birime
telefonla ulaşmanın deveye hendek atlatmaktan zor olduğunu gün boyu uğraşmama
rağmen ulaşamayıp sağlık müdürüne bizzat watsup mesajı yolladığımı aktarmıştım.
Bu makaleyi yazdığım şu ana kadar cevap vermek şöyle dursun hiç bir
şekilde muhatap bile alınmamamdan dolayı
üzüntümü beyan ediyorum. Elbette pandemi her şeyi alt üst etti. Bunu
bahane ederek işin içinden sıyrılmaya çalışmak yerine yanlışın düzeltilmeye çalışılması
daha etik olur kanaatindeyim.
Daha dün bir arkadaş demez mi, Üsküdar
belediyesinde bazı birimlerde padışahlık
devam ediyor. Araştıracağım. Ne kadar doğru .Araştırdıktan sonra gözlemlerimi
önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşmayı ve güzel günlere doğru adım adım da
olsa gitmeyi temenni ediyorum.
Durumdan vazife çıkarıcı güruh devletin
sillesinden korkmalı veya korkutulmalı. Yoksa en tepeden uzatılan gül fidanları
ve zeytin dalları hedefe ulaşamadığı gibi, yapılan bunca hizmete rağmen halkın gönlünde kalıcı olmak
giderek daha zorlaşır diye düşünüyor sağlık
ve mutluluklar diliyorum.