Durduramayacaksınız!
Ankara'da Genelkurmay'a 300 metre yakın bir noktada askeri servislerin geçişi sırasında PKK'nın Suriye kolu PYD'nin terörist birimi YPG, bomba yüklü araç patlattı. 28 şehidimiz var. İkisi ağır 20 yaralı hastanelerde tedavi görüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu "Meşru müdafaa hakkımızı istediğimiz zaman kullanacağımızı" söyledi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş olayla ilgili "yabancı ülke istihbaratı ve siyasi desteğine" dikkat çekti.
***
Durum 1. Dünya savaşı şartlarına ne kadar da benziyor. Yedi düvel, DAEŞ bahanesiyle Suriye üzerinden Türkiye'ye saldırıyor, yeni haritaya Türkiye'den topraklar da katmak istiyor.
Sınırlarımızın içinden ve dışından PKK-PYD, DAEŞ, DHKP-C gibi örgütler, 'büyük' devletlerden aldıkları emirle Türkiye'ye "Dur!" mesajı veriyor.
Etnik, dini ve mezhebi kökenli bir zemine çektikleri Suriye devrimini, ABD, Rusya, İran, AB çemberinde Esed'e ve PKK'ya hediye etmeyi, ikisine de 'devlet' sunmayı planlıyorlar. Küçük bir bölgeyi de Sünnilere vererek Suriye'den üç ülke çıkarmak istiyorlar.
***
Suriye'de aylardır işleyen sistematiğe bakın:
-ABD, Rusya ve Esed havadan bombalıyor,
-muhalifler ve siviller katliama uğruyor,
-bölgede DAEŞ varsa tek kurşun atmadan geri çekiliyor,
-PYD ise karadan saldırıp Türkmen, Arap, Kürt önüne kattığı herkesi oradan sürüp kendi yerleşiyor.
Şimdi Halep'i de PYD'ye boğdurarak Türkiye'ye yeni bir göç dalgasıyla başını mülteci sorunundan kaldıramaz hale getirmek istiyorlar.
***
Türkiye Erdoğan liderliğinde, bir asırdır sözde 'müttefikimiz' Batılı ülkelerin bizi sıkıştırdığı dar parantezden çıkmak için hamleler yapıyor.
Onlar ise yüz yıl sonra bölgemizde haritaları güncellemek için çabalıyor.
Dolayısıyla, yabancı ülkelerin paralı ve tasmalı tüm örgütleri onlardan istihbarat desteği alarak aylardır Türkiye'yi kana bulayacak eylemler için sıraya girdi.
Bu milletin yüz yıl gecikmeli olarak Erdoğan liderliğinde başladığı yürüyüşü asla ve asla inkıtaya uğratamayacaksınız!
İSTİHBARAT ZAFİYETİ YOK
Ankara saldırısını haber aldığımız anda Haber Merkezi'mizin hızlı muhabirlerinden Enes Babacan, soluğu Ankara'da aldı. Enes'in edindiği bilgilere göre; Şubat ayı içinde İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerde PKK-PYD, DHKP-C ve DAEŞ gibi terör örgütlerinin terör saldırısı yapacağını bekleyen istihbarat birimleri, bunu 81 ilin valiliklerine bildirdi.
MİT, son bir ay içinde bile kamuoyuna açıklanmayan onlarca canlı bombayı ve şehirlerde terör eylemi yapmayı planlayan teröristi yakalayarak adalete teslim etti. Sabancı cinayeti faili İsmail Akkol'un, daha Yunan adasından Türkiye'ye gelmeden haftalar öncesinden Yunanistan'da adım adım takip edildiğini biliyoruz. Ancak 100 terör eylemcisinden biri aradan kaçabiliyor. Çünkü dediğimiz gibi sadece PKK ile değil resmen yedi düvele karşı savaş veriyoruz.
Dünyada hiçbir ülke Türkiye gibi bu kadar çok devletin ve onların piyonluğunu yapan terör örgütlerinin saldırısı altında değil. Bu nedenle gezi zekalıların hemen "MİT ne iş yapıyor? Niye önceden failleri yakalamıyor?" demesine bakmayın. Hem teröristlerin önceden yakalanmasına da zaten "İnsanları daha eylem yapmadan 'olağan şüpheli' diye gözaltına almak faşizmdir, diktatörlüktür" diyorlardı.
Ankara'daki saldırıda seçilen kritik nokta ve kullanılan bombanın şiddeti terör örgütleri aracılığıyla Türkiye'ye şiddetli bir mesaj verilmek istendiğini gösteriyor.
Türkiye bu mesajı, ayaklarının altında çiğneyip, gereken cevabı verecek büyüklükte bir ülkedir!