Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Nisan 2019

Dünyanın en büyük devlet üretme çiftliği bizde ama!

Bu yıl sebze ve meyve fiyatlarının fahiş bir şekilde artması, ülkemizde hem enflasyon rakamlarının uçuk ve hem de dar gelirli insanlarımızın kuru soğana muhtaç hale gelmesine sebebiyet verdi . Bu olumsuzluk sebebiyle halkımızın büyük bir kısmı temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamaz oldu. Bütün bunlara bir de işsizliği eklersek, ülkemizin iç açıcı bir durumda olmadığını söylemek insafsızlık olmaz..

Devletlerin de yapısı tıpkı insanların bünyesi gibidir. Bünye zayıf olduğu zaman mikroplar vücuda kolaylıkla girer ve mukavemetsiz hale gelmesine sebebiyet verir. Bünye sağlam olduğunda harici mikropların vücuda girmesi çok zordur.

Bugün dünyanın en büyük bir çiftliği olan CEYLANPINAR DEVLET ÜRETME çiftliğimiz var. 1 milyon 700 bin dekar gibi devasa bir araziye sahip. Aynı zamanda l60 bin koyun ve l6 bin civarında büyük baş hayvan bu çiftlikte besleniyor, her gün 80 ton süt bir firmaya satılıyor. Halkımızın bu çiftlikten buğdaylık tohum dışında istifade edememesi, son derece düşündürücüdür.

1982 yılında Ceylanpınar’damemur olarak göreve başlamıştım. O tarihlerde süt, peynir, sade yağ ve kabuğu çok ince harika bir karpuz üretilir, halkın istifadesine sunulurdu. Bütün bunlar kaldırıldı. Bununla da yetinilmedi ülkenin bazı ihtiyaçlarına göre üretim yapılmadı. Çünkü işin kolayı vardı, traktörle tahılı ekeceksin, biçer deverle mahsulü kaldıracaksın. Ne işçiyle uğraşmaya, ne de pazarlama yapmaya gerek kalmadan adeta rahatına bakacaksın. Böyle bir üretimin sonucu olarak ülke kuru soğana ve patatese muhtaç hale geldi.

Son yıllarda Tarım ve Hayvancılık Bakanlarının hangisi bu işin gerçek uzmanı idi. Ne liyakat ne de ehliyet, hepsi lafızdan ibaret kaldı. Böyle bir ortamda ziraat mühendislerimiz takım elbiseli kravatlı masa başında imza atarak görev yapar ve onları alakasız yerlerde istihdam edersek zirai üretim doğru dürüst yapılabilir mi?

Devletin tarım politikası olmayınca varlık içinde yokluğu yaşamaya mahkum ve mecbur kaldık.

Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftçiliğinin en az 10 bin dönüm arazisi sera ve sebze yetiştirmek için ayrılsa emin olun Türkiye ihya olur.

Ayrıca GAP geldi, güya yılda 3 verim alacaktık. Pamuğa verilen yüksek destek primi her şeyi tersine çevirdi.

Hollanda, Urfa torağının iki buçuk katı bile değildir... 17 milyon nüfusu var. Her yıl 200 milyar dolar civarında hayvan ve ziraat ürünlerinden ihracat yaptığı söyleniyor.

İlkellikten bilimselliğe geçmediğimiz sürece ayaklar altında sürünmeye devam edeceğiz. İlim adamlarımız var, ziraat mühendislerimiz var, toprak, güneş ve su var, Allah’ın verdiği bu kadar nimeti çark çur edersek O’nun gazabı üstümüze yağar.

Başta sayın Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ve diğer yetkililer, Türkiye’nin ziraat politikasını titizlikle gözden geçirmeli ve bu sahada çok ciddi projeler zaman kaybetmeden uygulanmalıdır. Gecemizi gündüzümüze katarak üretim yaptığımız takdirde ülkemizi bir çok felaketlerden kurtarabiliriz.