Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Nisan 2016

DÜNYANIN EKONOMİ KARNESİ

"Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor" diyor ya Üstat merhum Necip Fazıl Kısakürek. Hikayesinin bile zor olduğu öyle bir dünyada yaşıyoruz. En zengin %1'lik dilime girenlerin, küresel servetin yarısından fazlasına sahip olduğu, en yoksul %80'lik dilimin refahtan aldığı payın %5.5 olduğu bir dünya. Avrupa bankalarında çalışanların üçte biri ağır iş yükü ve zor koşullardan dolayı intihar eşiğine geldiği günümüzde kredili tüketim çılgınlığı aldı başını gidiyor. Taksit sınırlandırılması sistemi, büyük alışveriş mağazalarında yasadışı yollarla delinmektedir. Mağazalar artık bankalar adına kredi verme yarışına girdiler. Bankaların yeni taktiği aile boyu hesap açıp müşteri bilgilerini usulsüz olarak kullanmak noktasına gelmiştir. Sadece 2014 yılında dünya üzerindeki savaşlarda harcanan para miktarı İngiltere, Kanada, Fransa, İspanya, Brezilya ve Almanya'nın toplam GSYİH'sinin toplam miktarından daha fazladır. Bu miktar dünyanın toplam gelirinin %13'ü, yani 14.3 trilyon dolardır. Bu sadece bir para harcama olayı değil, aynı zamanda savaşlarda ölen insan sayısının 180.000 kişi olduğunu ve bunun da ekseri kısmının Suriye, Irak ve Afganistan'da olduğunu düşündüğümüzde insanlığın nereye gittiğini daha kolay anlayabiliyoruz. Kendi içindeki krizden karlı çıkan bir AB var karşımızda. Almanya'nın, Yunanistan'daki krizden 100 milyar Euro karlı çıktığı açıklandı. Bu hesabı görünce, belgesellerde seyrettiğimiz hemcinsine saldıran vahşiler aklımıza geliyor. Bu hırs ve doyumsuzluk içindeki iman gerçeğinden uzak insanın daha neler yapabileceği karanlıktır. Her gün basın önünde birbirine saldırır gibi gözüken ABD ile İran'ın perde arkasında işbirliği devam ediyor. Nükleer anlaşmanın imzalanmasından sonra ABD'li tekellerin gözü İran'a yöneldi. Apple, Boeing, General Electrik gibi dev ABD firmaları İran pazarına girmeye ve paylarını almaya hazırlanıyor. Eski modellerini kasıtlı olarak yüklediği programlarla yavaşlatıp piyasaya çıkarılan yeni ürünlerinin satılmasını sağlayan Apple'nin dürüstlük prensibinden ne kadar nasiplendiği tartışmasız bir konu. Dünyaya ahkam kesen Euro Bölgesi'nde 15-24 yaş arasındaki gençlerin yarısından fazlası geçici işlerde çalıştırılıyor. Her şeyin mükemmel olduğu sunulan ABD sokaklarındaki evsizlerin oranı birçok ülke nüfusundan fazladır. 45 milyon yoksulun ve 3 milyon evsizin olduğu ABD'nin ekonomi karnesi zayıflarla doludur. ABD'de evsizlik ve çadır kent problemi her geçen gün artarken, barınaklarda ağırlanan evsizlerin arasında profesörler ile Harvard Üniversitesi gibi dünyaca ünlü okulların mezunlarının olması ise ayrı bir komedi. Bu durum "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" cinsinden bir durum. Kaçakçılık konusunda ise devasa rakamlar göze çarpıyor. Vergi denetimi ve mali kontrollerin zayıf olduğu Afrika ülkelerinden her yıl 60 milyar Dolar yasadışı yollarla dışarıya kaçırılıyor. Bu miktar Afrika kıtasının kalkınmasını engelleyecek derecede büyük miktar. Bu kaçakçılığın içinde resmi makamlar ve şirket yöneticilerinin olduğu göz önüne alınırsa işin vahameti ortaya çıkmaktadır. Dünya genelinde yılda bir trilyon Dolar civarındaki bir paranın yasadışı yollarla transfer edildiği raporlarla belgelenmiştir. Yani para aklama konusunda da dünyanın karnesi zayıflarla doludur. Gıda konusunda da dünyanın karnesi hiç te iyi değil. Gıda üretimine olan güvensizlik, tüketicileri "Helal Gıda" arayışına sevk ederken, toplumu sömürerek hayatlarını sürdüren bazı menfaat çevreleri hak etmedikleri halde piyasada itibar gören firmaların belgelerini izinsiz kullanarak trilyon dolarlık bu sektörü de bozmaya başladılar. İnanmadıkları ve üretmedikleri halde Avrupa'da helal sertifikası veren firmaların yüzde 80'i gayrimüslimlerden oluşuyor. Dünya üzerinde yapılan araştırmaya göre gelir dağılım adaletsizliği sıralamasında ABD ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye bu konuda 1985 ve 2013 yılları arasında gelir dağılımı eşitsizliğini her yıl düzelten bir durumda ve aşama kaydetmektedir. Bir kısmını saymaya çalıştığım, resmi rakamlarla yansıttığım dünyanın ekonomi karnesinin iyi olmadığı gibi her geçen gün de kötüye gittiği net olarak gözükmektedir. Refah içinde yaşadığını zannettiğimiz batının kendi içinde ne kadar sefil, adaletsiz ve dengesiz olduğu rakamlarla ortada. Bu denli yanlışlara dolu ülkelerini çeşitli yollarla örtbas edip başka ülkeleri yolsuzluk ve adaletsizlikle suçlayanların önce dönüp kendilerine ve kendi ülkelerine bakması gerekir. Yükselen bir değer haline gelen ülkemizin her konuda olduğu gibi ekonomik açıdan da parmakla gösterilen bir duruma yükselmesi batının uykularını kaçırmaktadır. Anlaşılan bu gidişle batı çok uykusuz geceler geçirecektir. Hadi hayırlısıu2026