Dünyanın başkenti Türkiye
Her ülkenin bir başkenti vardır.
Bütün devletlerin, en önemli
kurumlarının toplandığı bir merkezleri vardır.
Meclis, yargı, bakanlıklar, kısacası bütün
önemli kurumlar, yani yasama, yürütme ve yargı erkleri başkentlerde toplanır.
Ülkelerin başkentleri olduğu gibi, resmi
olarak açıklanmasa da dünyanın da bir başkenti vardır.
Dünyaya yön veren, dünyayı yöneten
önemli kurumların toplandığı merkez ABD’dir.
Yani ABD, dünyaya yıllardır başkentlik
yapıyor.
Önemli kararlar ABD’de alınır. AB
ülkeleri de genel olarak ABD’nin yanında yer alır.
Sistem böyle kurulmuştur. Dünya
ABD’nin etrafında döner.
BM, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya
Bankası, IMF, … gibi bütün önemli kurumlar USA’da bulunmaktadır.
ABD, bu kurumlarla dünyayı yönetmekte
ve aynı zamanda dünyanın rejimini de belirlemektedir.
Zalim ABD kendi ülkesinde kısmen adil
bir rejim uygularken, dünyada ise tam bir zulüm rejimini uyguluyor.
Artık dünyanın rejimini değiştirmenin
zamanı gelmiştir.
Bunlar hayal değil. Bir zamanlar dünyanın
rejimini Osmanlı İmparatorluğu kurmuştu.
PaxOttomana’dan (Osmanlı Barışı),
Selam-PaxAnadolu’ya (Anadolu Barışı) dünyanın rejimini değiştirmenin
temellerini atmanın zamanı gelmiştir.
*
Dünyanın rejimini
TÜRKİYE’nin liderliği (Selam-PaxAnadolu Düzeni) değiştirecek.
Dünyanın insanlık adası, ADALET Güneşi
TÜRKİYE, dünyanın yönetim merkezi olmayı fazlasıyla hakkediyor.
Dünyanın başkenti ve merkezi Türkiye’dir
artık.
Türkiye’nin jeopolitiğine, insanlık ve
ADALET (Selçuklu, Eyyubi, Osmanlı) geçmişine bağlı olarak merkezi rolü gittikçe
artıyor.
Dünyaya yön veren politikaların
merkezi haline geldi Türkiye.
ABD (USA)’nin yerini TÜRKİYE,
Washington ve New York’un yerini ise İstanbul ve VAN alıyor.
Dünya TÜRKİYE’den yönetilecektir.
Yeni dünya düzeninin (Anadolu Barışı
Düzeni) meclisi (Anadolu Parlamentosu), Türkiye’de kurulmalı.
Dünya İslam Adalet Mahkemesi de Türkiye’de
kurulmalı.
Yeni dünya (Selam-PaxAnadolu) düzenini
2023 yılında ilan etmeliyiz.
Türkiye İSLAM ile
dünyanın rejimini değiştirecek.
*
Türkiye, İSLAM
(faizsiz) Ekonomi Sistemine geçmeli.
Bütün dünyaya örnek olacağımız bir
ekonomi modeli geliştirmeliyiz.
Kaynağını İSLAM’dan alan, çağın
şartlarını değiştirip, İSLAM ekonomi
çağını başlatacak bir sistem.
Dünyanın rejimi, ekonomi ve din
(İslam) ile değişir.
İSLAM EKONOMİ SİSTEMİ ile TÜRKİYE,
dünyanın rejimini değiştirecek.
Dünyanın rejimi İSLAM, son insan ise
MÜSLÜMAN olacak.
Bunun için Türkiye ile uğraşıyorlar.
*
ABD Başkanı Joe Biden (2019
yerel seçimlerinden sonra, 16 Aralık 2019): "Erdoğan'a çok farklı
şekilde yaklaşmamız lazım. Darbe değil seçimle yenilecek. Bir yol haritamızın
olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Bedel ödemeli. Partisi, İstanbul'dan dışarı atıldı. Peki,
biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz. Yani şunu göstermemiz lazım.
Türkiye, Rusya'ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık
aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde
davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Bence bölgedeki müttefiklerimizle
bir araya gelerek, Erdoğan'ın bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle
ilgilenmek bizim için son derece önemli bir iş olacak. Başkan seçilirsem Erdoğan'ı
darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim. Muhalif
Türk liderlerini desteklersek, onları daha cesur davranmaya itersek Erdoğan'ı
yenebilirler..." demişti.
Türkiye yeni bir dünya
düzeni, yeni bir rejimin liderliğini yapıyor.
Bir yandan PKK, bir
yandan Yunanistan üzerinden Türkiye’yi bundan dolayı sıkıştırıyorlar.
Dünyanın zulüm rejiminin
yerine, İSLAM ADALETİ geleceği için, bunun liderliğini de Türkiye yaptığı için,
Türkiye’yi engellemeye çalışıyorlar.
İşte ABD bunun için
Türkiye ile uğraşıyor.
Yoksa Yunanlıları ve
Kürtleri sevdiği için değil.
*
Türk-Kürt-Azeri
Birliği mi, yoksa Kürt-Yunan-Ermeni Birliği mi?
Kürtleri, Yunanlılar ve
Ermenilerle bileştirmeye çalışıyorlar.
Bunun arkasında şüphesiz
ki ABD (İsrail) aklı var.
Kürtleri kullanarak
Türkiye’yi; Ermenistan, PKK Devleti ve Yunanistan arasında küçük bir devlet
olarak sıkıştırıp, dünya liderliğini engellemeye çalışıyorlar.
Türk-Kürt ve Azeri
Birliği bu oyunu bozacaktır.
2023’ten sonra; Ermenistan’ı
tampon bölge olmaktan çıkarmak için, Ermenistan ile olan sınırlarımızı açıp,
Ermenistan’ı tampon bölge olmaktan çıkarmak lazım.
***
CHP’liler
PKK’ya çocuklarını göndersin
CHP eğer önümüzdeki 100 yıl içerisinde
iktidar olursa, HDP (PKK)’ye hem başkan yardımcılığı hem bakanlık verecekmiş.
PKK (HDP)’ya bakanlık, başkan
yardımcılığı vermek yerine, kendi çocuklarını PKK’ya gönderseler daha İYİ
ederler.
Çocuklarınız sizin, memleket, devlet ise
hepimizindir.
Ha çocuğunu PKK’ya vermişsin,
Ha bakanlık,
Ha başkan yardımcılığı vermişsin.
Çocuğunu PKK’ya veremiyorsan, bakanlık
ve başkan yardımcılığı da veremezsin.
*
HDP CHP’nin, PKK
ABD’nin hamalı mıdır?
HDP yönetimi CHP’ye hamallık yapıyor.
Ekrem İmamoğlu’na da hamallık
yaptılar.
Ekrem beyi İstanbul’un başına bela
ettiler.
PKK yönetimi de ABD’ye hamallık
yapıyor.
Kürt çocuklarını ABD’nin emrine
vermişler.
Kürt çocukları iki orduda askerlik
yapıyor:
1. TSK’da,
2. ABD ordusunda.
Kürt çocuklarının bir kısmı İSLAM
Ordusu TSK’da, bir kısmı da Hristiyan Ordusunda (ABD) askerlik yapıyor.
HDP, Kürt çocuklarını ABD ordusunun ölü
piyadeleri olmamaları için onları kurtarmak yerine, Kürt çocuklarını ABD’ye
asker yapıp, büyük İsrail için öldürtüyor.
PKK’lı Selahattin Demirtaş da bu
sorunlara çözüm üretmek yerine, hikaye yazarak edebiyat yapmaktadır.
*
Kürt sorunu artık
bir PKK devleti kurma sorunudur.
Bazıları Kürdistan diyebilir ama, ben
PKK devleti diyorum.
Kürt sorunu artık bir PKK devleti
kurma sorunudur.
Bana göre Türkiye’nin bir Kürt sorunu
kalmamıştır.
Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur.
Israrla bir Kürt sorunu vardır
diyenler, Kürt sorunun PKK (HDP)’ya bir devlet kurmak olduğunun farkındadırlar.
PKK (HDP)’yı özerkliğin
doyuramayacağını da biliyorlar.
*
Kim kimi
yönetiyor, belli mi değil mi?
Yerine göre kimin kimi yönettiği ve
yönlendirdiği zaman zaman değişiyor.
Bazı olaylarda FETÖ CHP’yi
yönlendiriyor.
Bazı olaylarda CHP HDP’yi
yönlendiriyor.
Bazı olaylarda HDP CHP’yi
yönlendiriyor.
Bazen Kemal Kılıçdaroğlu; HDP, DEVA
Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, … gibi partileri yönetiyor.
Bazen PKK’lı Selahattin Demirtaş; CHP,
DEVA Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, … gibi partileri yönetiyor.
Zamana ve olaya göre değişmekle
birlikte; PKK’lı Selahattin Demirtaş ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
muhalefetin eş başkanları olarak rollerini çok İYİ yapıyorlar.
*
ALLAH milletimizi
cezalandırabilir mi?
Cezalandırmayı hak eden her halk, ancak
CHP gibi bir iktidarı hak eder.
ALLAH milletimizi cezalandırmak
isterse, milletimizin başına CHP tekrar bela olabilir.
Toplumlar da cezalandırılmayı hak
eder.
Nankörlük, bozgunculuk, sapıklık, …
yapan toplumlar cezalandırılmıştır.
Toplumumuz da sahip olduğu nimetlerin
değerini bilmezse, nankörlük yaparsa, … bedelini CHP-PKK iktidarıyla öder.
O zaman Yugoslavya mı oluruz, Suriye
mi oluruz, … hepimiz bunun bedelini CHP-HDP (PKK) iktidarında birlikte bedel
ödeyerek yaşarız.
***
Zalimler için
yaşasın Kısasa (şeriat) Kısas (İSLAM) Hukuku
Önce bir psikopat samuray kılıcıyla
gencecik bir kadını kılıçtan geçirerek ŞEHİT etti.
Sonra başka bir psikopat Kadıköy
metrosunda ekmek bıçağıyla bir kadına saldırdı.
En vahimi de bir sapık psikopat, kendi
torununu/kızını (#Müslüme) tecavüz ederek öldürdü.
Bunlar İDAM edilmeyi hak etmiyor mu?
En azından kısasa kısas hukuku
uygulanamaz mı?
Yapılan kötülüğün karşılığı aynı biçimde; dişe diş, kana kan, göze göz, bir
misilleme ile
verilmezse, gerçek ADALET sağlanmış olur mu? ADALET ancak böyle sağlanabilir.
Aslında bütün dünyanın, bütün ülkelerin
yöneticilerinin en büyük korkusu gerçek (ADİL İSLAM ADALETİ), doğru adaletin
uygulanmasıdır. Yani ALLAH’ın adaletinin ugulanası.
Eğer gerçek adaletten korkmasalardı, İSLAM ADALETİ
uygulanırdı.
Bütün dünya ülkelerini, İSLAM Adaletini uygulamaya
çağırıyorum.
*
"Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında
kısas size gerekli kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ancak her
kime, kardeşi tarafından bir şey bağışlanırsa, artık ona hakkaniyetle uymalı ve
kalan diyeti ona güzellikle ödemelidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme, bir
rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa, ona elem verici bir azap
vardır."
"Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki
sakınırsınız.” (Bakara,
178. Ve 179. Ayetler)
*
Haftanın
Notu:
Erdoğan’ı,
boş tencere edebiyatı DEVİREMEZ.
Millet, dünyada
da pandemiden dolayı genel bir ekonomik krizin olduğunun farkında.
Millet aynı
zamanda ekonomik krizin sebebinin, sadece sürecin iyi yönetilememesinden değil,
Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenlerin, faiz lobisi ve arkasındaki güçlerin
etkisini de çok iyi biliyor.
Erdoğan, muhalefetin
yaptığı boş tencere edebiyatı ile daha da güçlenir.
Yani boş
tencere edebiyatı Erdoğan’ı deviremez. Kurtuluş savaşından daha zor şartlar
altında değiliz.
Ekonominin şimdilik
kötüye gitmesi, Erdoğan’a değil muhalefete olan güveni düşürür.
Halktaki
inanç: tencereyi muhalefet değil, yine Erdoğan ve AK Parti doldurur şeklinde.
Recep Tayyip
Erdoğan da Atatürk gibi son nefesine kadar memleketi yönetecek.
Halk
Erdoğan’dan vazgeçmez.
Bu da
Türkiye’nin istikrarı için, milletimiz için bir lütuf ve nimettir.
Türkiye bu
badireyi Erdoğan ve AK Parti ile de atlatacaktır.
Basiretli
bir milletimiz ve her şeyden önce dünyanın en güçlü ülkesi olan bir devletimiz,
vatanımız var.
Milletimiz
ve devletimiz birlikte var olsun.