Dünyalara bedel beş kelime!..
Eshab-ı kiramdan bir zat, Efendimiz aleyhisselama gelerek şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Şer’î hükümler çoğaldı. Bana sıkı sıkıya sarılacağım bir şey söyle, dedi. Bunun üzerine Resul-i Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem: “Dilinden Allah’ın zikrini eksik etme, dilin daima onunla yaş olsun, buyurdu!” (Tirmizi 3372)
Hiç şüphe yok ki, zikrullâh yani Allahü Teâlâyı anmak çok önemli bir
amel-i sâlihtir. Âyet-i kerimlerde buyuruldu ki: “İyi bilin ki kalbler ancak
Allah’ı zikretmekle (anmakla) huzur bulur.” (Ra’d 28)
“Öyle ise siz Ben’i zikredin (anın) ki, Ben de sizi zikredeyim (anayım).
Bana şükredin, nankörlük etmeyin!” (Bakara 152)
Birçok hadis-i şerife konu olan ve bütün evliyanın ısrarla çektikleri
beş kelime vardır. Bu mübarek kelimeler şunlardır:
“Sübhânallâh”, “El-hamdü
lillâh”, “Lâ ilâhe illallâh”, “Allâhü ekber”, “lâ havle
velâ kuvvete illâ billâh.” İmkân buldukça bu
mübarek kelimeleri -manalarını düşünerek- ne kadar çekebilirsek çekelim. Birer
hazine olan bu kelimelerin manaları ise, kısaca şöyledir:
1- “Sübhânallâh”
Allahü Teâlânın; hiçbir
kusur ve eksiği yoktur. Bütün üstün vasıflar O’nundur. Çünkü O, birdir, ezelî
ve ebedîdir, kâinatı; varlık âlemini, dünya ve âhireti; bütün içindekilerle
beraber yoktan var edip yaratan ve yaşatan O’dur. Herkes ve herşey O’na
muhtaçtır, O’nun hiçbir kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
2- “El-hamdü lillâh”
Varlık âleminde hangi
şekilde ve hangi vesileyle olursa olsun; bana veya herhangi bir canlıya ulaşan
bütün iyilik ve nimetlerAllahü Teâlâdandır. Bunun için bütün
nimetlerine karşı Allahü Teâlâya sonsuz teşekkür ederim. Çünkü Allahü Teâlâ
dilemedikçe; bütün insanlar biraya gelse, ne bana ne de hiçbir kimseye en ufak
bir fayda sağlayamazlar. Yine Allahü Teâlâ dilemedikçe; bütün insanlar biraya
gelse, ne bana ne de hiçbir kimseye en ufak bir zarar veremezler. Çünkü Allahü
Teâlâ birdir, ezelî ve ebedîdir, kâinatı; varlık âlemini, dünya ve âhireti;
bütün içindekilerle beraber yoktan var eden ve yaşatan O’dur. Herkes ve herşey
O’na muhtaçtır, O’nun hiçbir kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
3- “Lâ ilâhe illallâh”
Tek ibadet edilmesi gereken Allahü Teâlâdır. O’ndan başka hiç kimseye ibadet edilemez. Biz, sadece ve sadece
Allahü Teâlâya ibadet eder ve yalnız O’ndan yardım dileriz. Çünkü Allahü Teâlâ;
vardır, birdir, ezelî ve ebedîdir, hiçbir kusur ve eksiği yoktur. Bütün üstün
vasıflar O’nundur. Kâinatı; varlık âlemini, dünya ve âhireti; bütün
içindekilerle beraber yoktan var eden ve yaşatan O’dur. Herkes ve herşey O’na
muhtaçtır, O’nun hiçbir kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
4- “Allâhü ekber”
Ezelî ve ebedî olarak her yönden en büyük, Allahü Teâlâdır. O’ndan daha büyük bir kimse veya bir
güç yoktur. Çünkü O; birdir, ezelî ve ebedîdir, hiçbir kusur ve eksiği yoktur.
Bütün üstün vasıflar O’nundur. Kâinatı; varlık âlemini, dünya ve âhireti; bütün
içindekilerle beraber yoktan var eden ve yaşatan O’dur. Herkes ve herşey O’na
muhtaçtır, O’nun hiçbir kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
5- “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh”
Allahü Teâlânın yardımı
olmadan; ne ben ne de hiç kimse; hiçbir günah, zarar ve kötülüğü kendinden
uzaklaştıramaz. Yine O’nun yardımı olmadan; ne ben ne de hiç kimse; kendine
hiçbir sevap, fayda ve iyilik sağlayamaz. Çünkü O; vardır, birdir, ezelî ve
ebedîdir, hiçbir kusur ve eksiği yoktur. Bütün üstün vasıflar O’nundur.
Kâinatı, varlık âlemini; dünya ve âhireti; bütün içindekilerle beraber yoktan
var eden ve yaşatan O’dur. Herkes ve herşey O’na muhtaçtır, O’nun hiçbir
kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
Bu mübarek kelimeleri söylemeyi, kendimize âdet haline getirelim. Zira
âhirette bunlara çok ihtiyacımız
olacak… İnşaallah “istiğfar”ı ve “salevat-ı şerife”yi, ayrı birer
yazı olarak işleyeceğiz.