Dünyada uyanış büyüyor
Kanada Ottawa’da eksi 35 derece soğuğa rağmen özgürlükçüler protestolarına devam ediyor. Aşı zorunluluğunu ve faşist uygulamaları protesto eden kamyonculara destek her geçen gün artıyor.
Başlangıçta zorunlu
aşı uygulaması için planlanan eylem, tüm halk sağlığı önlemlerine karşı daha büyük
bir harekete dönüştü ve farklı kesimleri de bir araya getirdi.
Özgürlük konvoyu başkente doğru yol alınca Kanada’nın faşist
başbakanı Justin Trudeau güvenlik
gerekçesiyle gizli bir yere kaçırıldı.
İnsanlık tarihinin en
büyük psikolojik aldatma harekâtına karşı dünya halkları yavaş yavaş uyanmaya
başladı.
Ancak ne zaman insanlar kitlesel bir uyanışın ardından
“özgürlük” mücadelesi vermeye başlasa, küreselciler onları köleleştirmek için
başka bir korku terörizmi kampanyası başlatırlar.
Bu hep böyle olmuştur.
Ekim 2019'da,
"pandemi" dünyaya yayılmadan hemen önce olacaklar, bir simülasyonda
test edilmişti.
Katılımcılar arasında, Bloomberg tarafından finanse edilen
Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi, Gates Vakfı, Dünya Ekonomik Forumu,
CDC, Çin sağlık otoritesinin Amerikan eğitimli başkanı, CIA eski müdür
yardımcısı Johnson & Johnson ve Pfizer de vardı.
Katılımcılar planlanan
bu aldatmaca için özellikle basın kuruluşlarına ve sosyal medya şirketlerine
güvendiler. Açıkçası rol verdiler. Bu yüzdendir ki gerçekler sansürlendi ve
birçok hesap bu süreçte askıya alındı. Allah var medya da üzerine düşen
vazifeyi harfiyen yerine getirdi.
Diğer taraftan da insanların
bir arada bulunması karantina adına verdikleri yöntemle engellendi. Ellerinden
gelse insanların elektronik olarak iletişim kuramaması için elektrik şebekesini
bile kapatırlardı.
Pandemi bilindiği gibi Bill
Gates, Rockefeller Vakfı ve Welcome Trust gibi hayırseverlerden(!) Dünya
Ekonomik Forumu gibi seçkin kuruluşlardan, teknoloji şirketlerinden ve
milyarder sahiplerinden, NIH'den Fauci'den oluşan küresel bir elit kadro tarafından
önceden hazırlandı ve planlandı.
CDC, FDA, WHO, ilaç
şirketleri, küresel seçkinlerin egemenliğini pekiştirmek ve korumak için
oluşturulan seçkin örgütler, gruplar ve bilim adamları özellikle “korkuyu”
kullanarak kitleleri denetim altına almaya çalıştılar.
Küreselci elitler hamlelerini önceden bildirirler çünkü bir
sonraki saldırı dalgasından önce uygun anlatıları kurmaları gerekir.
Örneğin, elektrik şebekesini kendileri yıkmayı planlarken,
“aşırılıkçı” grupların elektrik şebekesini hedef almak istediğini iddia eden
birtakım uyarılar yayınlarlar. Öyle ki zaman zaman kendi tertiplediği isyan
hareketlerini bile yönetir.
Adil ve özgür
seçimlerin askıya alınması, tıbbi sıkıyönetim, iç kontrol noktaları, covid ölüm
kampları ve benzeri operasyonlar da buna dâhildir. Hepsinin ardında daha büyük
bir planlama yatmaktadır.
Bugün tüm dünyada
büyük bir uyanış var ve bu hızla ilerliyor. Covid planı çöküyor. İnsanlık
tiranlığa karşı ayaklanmaya başlıyor ve artık sansür çabaları da kar etmiyor.
Bunun için acilen yeni bir korku senaryosuna ihtiyaçları
var. Öyle bir şey bulmaları lazım ki örneğin Amerika’da ve bazı ülkelerde
seçimler bile yapılamasın!
Bir taraftan aşı kaynaklı ölümler de üstü örtülemeyecek
kadar hızlanıyor ve bunu daha fazla saklayamazlar.
Bu nedenle, küresel
elitlerin insanlığa yönelik bir sonraki saldırı dalgası yakındır.
Ancak hesap edemedikleri şu; korona sürecinde istisnasız tüm medya örgütlerinin, siyasilerin,
sanatçıların, yazar-çizer tayfasının hatta din adamlarının bile propagandasına
ve korku pompalamasına rağmen insanların bir kısmını yıldıramadılar.
İşte o yıldıramadıkları özgür insanlar tüm planlarını altüst
ediyor. Dünyada artık elitlere karşı mücadele eden özgürlükçü çekirdek kadrolar
oluştu.