Dünya kupasına veda ederken
Dünya Kupası maçlarını heyecanla izlemeye devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde maçlar bitecek. Anlaşılıyor ki futbol, bir takım olumsuz özelliklerine rağmen, insanları eğlendirmeye ve yönlendirmeye devam edip gidiyor. Bu gidiş sona ereceğe de benzemiyor. Futbol bağdaş kurmuş egemenliğini ilan etmiş gözüküyor ve bize meydan okuyor.
Futbol ile ilgili düşüncelerimiz olumlu yönde değildir. Buz futbolun bir spor dalı olduğu kanaatini taşımıyoruz. Futbol daha çok insanları eğlendiren, oyalayan, idareci memnun eden bir gösteri san'atıdır. Futbol iyi yönden ele alındığında propaganda ve birliğe gidiş aracıdır. Ancak, futbol problemleri unutma ve unutturma aracıdır.
Futbolun gelişimi sosyo ekonomik ve kültürel ilerleme ile doğru orantılıdır. Bir ülke bilimde, kültürde, ekonomide, güzel san'atlarda ilerde ise sporda özelde futbolda da öndedir. Tersi varsa, bir memlekette bilim ve akıl, san'at geri planda ise, bu tablo spora ve futbola da yansımaktadır. Bunu 2018 Rusya'daki Dünya Kupasında gördük.
Yazdıklarımıza somuta indirgeyelim. Rusya'daki tabloya bakalım: Asya takımları futbolda istenilen seviyeye gelememişler. Güney Kore, Japonya biraz çaba gösterdiler, ama bu alanda oldukça geri düzeyde idiler. Güney Amerika ve Avrupa takımları karşısında döküldüler. Asya takımlarında futbol kültürü istenilen düzeyde değildir. Japonya, Güney Kore bilimde ve akılda iyi düzeydedir.
Afrika takımlarına bakıyoruz. Nijerya ve Senegal oldukça geri kalmış, fakir olup halkının çoğunluğu Müslüman ülkelerdir. Bu ülkelerin futbolcularının çoğunluğu Avrupa taklarında oynuyorlar, bu durumu da göz önünde bulunduralım.
Müslüman ülkelere bakalım: İran, Suudi Arabistan, Fas ve Mısır çaba gösterdiler. Ama boşunadır. Çünkü bilimde, akılda, san'atta yok düzeyindedir. Buradan mükemmel futbol ziyafeti çıkmaz.
Güney Amerika ülkeleri ve Meksika biraz kendilerini gösterdiler. Ancak, nefesleri yetmedi, tökezlediler. Çünkü bu ülkelerin bilim ve akıldaki seviyeleri ortanın altındadır. Dolayısı ile üstünlere teslim oldular.
İş döndü dolaştı Avrupa'ya geldi. Avrupa dünyaya yön veriyor. Avrupa bilimde ve san'atta, akılda ortalamanın üzerindedir. Fizikteki 'Birleşik kaplar Kanunu'nu hatırlayalım. Bu yasa sosyal hayatta da geçerlidir.
Dünya Şampiyonası Avrupa takımları arasında şekilleniyor. Futbola yön verenler de o Avrupalılar oluyor. Dünyanın değişik yörelerinden gelen gençler yetişip futbolda başarı sergiliyorlar.
Sonuç: "Akıl ve bilim bizim için kaybolmuş hazinedir. Yeniden onu arayıp bulalım."