Dünya kadınlar günüymüş
Sekiz Mart Dünya kadınlar günüymüş.
İsrail, Gazze’de dokuz bin kadını
öldürmüş, öldürmeye devam ediyor. Dünya kadınlar günüymüş. Dünya kadınlar günü
değil. Dünya BAZI kadınlar günü olarak kutlanması gerekir. Kutlanacaksa
şayet.
Dünya kadınlar gününe karşı değilim.
Gönül isterdi ki her gün dünya kadınlar günü olsun. Dünya kadınlar gününde
kadınların eğlencelerinden, tören ve şölenlerinden fırsat bulamayıp Gazze’de,
Filistin’de ölen, işkenceye, tecavüze maruz bırakılan, çocukları, eşleri,
babaları, anneleri katledilen kadınların yasını tutamayan dünya kadınlarına
sitem ediyorum.
Bu duyarsız dünya kadınlarını görünce
dünyanın sanki bir tiyatro sahnesine dönüştüğünü düşünmeye başladım. Yalnız bu
sefer tiyatroyu sahneleyen oyuncular değil seyirciler de rol kapmış sahneye
çıkmadan rollerini oynuyor. Hem de profesyonel bir oyuncu gibi. Suudi
Arabistan’a müzik festivali, Birleşik Arap Emirliklerinde kale burcunda
kılıçları ellerinde sözüm ona kağıttan aslanlar, Ürdün Kraliyet Hava
kuvvetlerinin havadan Gazze’ye yardım bırakması ve İsrail hava savunma
sistemlerinin bu yardımları bombalaması, yardıma giden zavallı aç susuz
Filistinlileri bombalaması…. Sahi bu senaryoyu kim yazmıştı. ABD mi İngiltere
mi. Zaman hakikati gösterecektir. Ama ilk işaretleri alıyor insanlar. Yahu siz
bir iş beceremediniz bırak biz yapalım diyor şimdi Joe Biden ve ABD yardım
orkestrası. Birileri onlara dese sizin uçaklarınız ve pilotlarınız Gazze’yi bombalamayı
bıraksa onlara yardım etmekten daha iyidir. Ama kim diyecek bunu, hangi idare,
hangi irade diyecek bilmiyoruz. Yakında Gazze şeridine ABD bir liman inşa
ediyor. ABD’nin Müttefikleri Birleşik Arap Emirlikleri. Birleşik ve bütünleşik…
Herkes biliyor ki Gazze açıklarında büyük gaz yataklarına ABD konmak istiyor.
Buradaki gazı İsrail’e vermek için oraya liman yapıyor. Ha bu arada ABD askerleri Gazze sahiline
çıkmayacakmış. Sanki biz bilmiyoruz Filistin’e, Gazze’ye saldıran askerlerin
yarısı ABD deniz kuvvetleri olduğunu.
Batı cephesinde, batık vicdanların
cephesinde bütün bunlar olurken Gazze’de dram devam ediyordu. Gazze’den,
Filistin’in diğer bölgelerinden acı görüntüler bitecek gibi değil. İnsanlar
sanki bu olayları kanıksamışçasına günlük hayatlarına devam ediyor. Bir
taraftan soykırım yaşanıyor diğer taraftan insanlar soylarını devam ettiriyor.
Belki de hayatın, dünyanın daha doğrusu eşyanın tabiatı budur. Bilemiyorum.
Haberleri açıp izlemeye takatim
kalmadı. Ama kalbim oradaydı, orada kaldı. Filistin’de mazlum insanların
yanında kaldı. Sosyal medyada bir habere rastladıydım. On yıldır çocuk sahibi
olamayan Filistinli bir annenin İsrail saldırısında ikiz bebeklerini ve
kocasını kaybettiğini duyurmuştu ajanslar. Annenin feryadı yürek yakıyordu.
Anne ciğer pârelerini ve dayandığı ocağını kaybetmişti. Sadece bir anne mi?
Anneler, babalar, çocuklar, bebekler, oğullar, kızlar... Hepsi ya ölüyor ya da
sakat kalıyor. Bunlardan en kötüsü İsrail’e esir düşüyor olmaları...
İşkenceler, hakaretler, tecavüzler… Ölümden beter oluyor Filistinliler.
Geçen ay İsrail’in tanklarını Yasin
105 tanksavar roketiyle avlayan yakışıklı bir Gazze’li ekranlara gelmişti.
Medya ona "Yakışıklı Savaşçı” ismini vermişti. "Yakışıklı Savaşçı”,
geçen hafta İsrail uçaklarının bulunduğu yeri bombalamasıyla şehid düştü.
Filistin Haber Ajansı, dünyaya bu şehid haberini şöyle duyurmuştu.
“Yakışıklı Savaşçı , Babasına
Kavuştu.."
Ajans, Yakışıklı Savaşçıyı dünya kabu
oyuna şöyle tanıtmıştı.
“Onu hatırlıyor musunuz? Gelin tam ve
doğru olan hikâyesini anlatalım! Adı: Hamza Amir (Ebu Abdullah), 33 yaşındaydı.
Filistin'li bir gençti. Hamza, otuz iki yıl önce yetim kalmıştı; Çünkü Hamza
daha bir yaşına gelir gelmez babasını bir kahraman şehit olarak kaybetmişti.
Hamza'nın babası (Hişam Amir) 1992 yılında Gazze'deki Han Yunus kentinde
bulunan işgalci ve katil israil güçlerini hedef alan bir direniş eyleminde
bulunup şehit oldu. Hamza, babasını özleyerek büyümüştü ve gençlik yaşlarına
gelince El Kassam Tugayları'ndan bir aslan olmuştu. Soykırım yapan katil İsrail
ordusuna, üzerinde kaban, ayağında spor ayakkabıyla Gazze'nin Han Yunus
kentinde kahramanca direnirken Hamza'yı görmüştük. Onlarca soykırımcı İsrail
tankını fotoğraflarda gördüğünüz şekilde imha etmişti. Gazze'den Ümmetin aslanı
mücahit Hamza Amir, birkaç hafta önce katil İsrail'in düzenlediği bir hava
saldırısında şehit oldu ve iki gün önce tertemiz bedenine ulaşılarak
defnedildi.”
Hamza Amir’in ve bütün Hamzaların
ruhu şad olsun. Mekânı İslam’ın ilk şehidlerinden Hz. Hamza’nın yanı olsun.