Dünya halleri
Hayatımızda zaman zaman işler yolunda gitmez. Yaşadıklarımız bizi çok mutsuz etmiş de olabilir. ’’bitmeyecek kötü gün de yoktur, iyi gün de’’ insanın kalbi bu cümleye inanınca teslimiyetle, yola revan olur.
Sekine iner yüreğimize;
bu inançla, dua ile yüceliriz. Darlığın içine üflenen bu huzur; nefes olur. Bu
idrak ve ruh haliyle kolaylarız.
Mutluluklar
peş peşe gelir bir de bakarız ki. Lütfuyla muamele eden rabbe şükürde kusur etmemek,
şımarmamak için yükleniriz bu kez kalbimize.
Mutluluğunuzla
sevinenlerle can bağı kuvvetlenirken, haset eden, kem gözlerden sakınmak için
de var gücümüzle rabbimize sığınırız.
Lütfu Rabbimizden
bilerek, emeğin kıymetiyle bütünleşir, yol alırız. Bu dünya yaşamında kişiyi
motive edendir bu.
Bize sunulmuş ömür içinde haklarımız,
rollerimiz vardır. Onları erteleme, öteleme gibi bir lüksümüz yoktur. Hayatta
yaptığımız tüm işler mükemmel olduğumuzdan da değildir.
Bu sorumlulukları
önde tuttuğumuzdan, önem verdiğimizden ve kendimizi geliştirmek için çaba
verdiğimizdendir. Biliyoruz ki çalışma olmadan hiçbir yetenek ortaya çıkmaz. Bu
bilinç ile yol almak insana çok şey öğretir.
Birinci
olarak ‘’zaman yönetimi’’ diyebiliriz.
Çalışan bir
annenin sabah vakitleri müsaitse sabah dokuzda akşam yemeğini ocağa koymuş olması
akşam eve geldiğinde acıkmış yorgun halde koşuşturmasından çok daha kıymetli ve
planlıdır. Ev de bulunan çocuklar, varsa diğer kişiler için de daha huzurlu bir
ortam sunar.
Kimse şunu
demez’’ bu akşam yemeği, neden sabah pişmiş? ’Isıtmak olgusu çalışan gün boyu
evde olmayan kadınların başvurduğu en kolaylaştırıcı yöntemdir. Belki sadece
pilav ve salatalar yemek anına ertelenir. O da aile bireyleri ile birlikte
ortaklaşa yapılabilir.
Buradan yola çıkınca ikinci olarak
pratikliği hayatımıza koymanın önemini vurgulamak gerekir.
Aynı anda
birçok iş yapabilmek veya bir işi yaparken birçok hedefi yerine getirmeyi öğrenip,
yaşam biçimine dönüştürebilmek bize sunulan ödül gibi olur.
İnsan kaçanı
kovalamayı öğrendiği zaman güneş varken faydalanır, bahar da içerde durmaz, çiçeklenir.
Bir B planı olduğu için çölde su aramak durumunda kalmaz.
Ayaklar çok ağrıdığında oturarak yapılacak
işleri hayat merkezine koyar mesela. Fasulye ayıkla, çamaşır katla. Kitap oku,
yazı yaz, tamir yap, ziyaret et, oyunlar hazırla vs. daha birçok.
Beden zinde iken detaylı ev işlerini ayarla,
yürüyüşe çık, alışveriş yap. Yeni
projeler üret, onun içeriği için koş, araştır vs. gibi.
Hayatı komplike
hale getiren yine bizleriz.
Ruh
yorgunken bir şarkı çalmanın nasıl iyi geldiğini bilenlerden olmak kaldırır
ayağa bizi. Gözler yaşlı iken bir şiir okumanın iyileştirici gücü mesela…
Kulun,
derdi çekecek gücü yoktur. Rabbi kaldırmaz ise ağırlığı. Dua etmek büyük iç
huzurudur insana. Yapacağımız işlerde gayreti vermesi için Allah’ tan yardım
istemek, tevekkül, teşekkür. Şükür.
Mutlu olmak,
sıkıntılarla baş edebilmek birilerini mutlu etmekten geçiyor. Bu da en başta
ailemizle sağlanır.
Kendimizde
ötelediğimiz nice şeyin hayalini kurup ona doğru sessiz sedasız yol almak da hayatta
daha güzel bir enerjiyle yürütüyor insanı. Bu iyi kalmaya sebep.
Bekleyen
olma heyecanını, o arada sabır biriktirmenin erdemini öğretiyor.
Yolun
sonunu görmeden temizleye temizleye gittiğim taşların bir binaya temel oluşuna
şahit oldum vesselam…