Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.82
Gram Altın
2961.82
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 May 2016

Dünün İttihat Terakki'si bugünün FETÖ'sü

İttihat ve Terakki, Abdülhamid Han'ı tasfiye ederek Osmanlı'yı siyasi, ekonomik ve kültürel olarak yıkıma uğratmak için üst akıl tarafından Paris, Londra ve Berlin'de imal edilmiş bir projedir. 1908 darbesinin hemen ardından Dünya Siyonizm Teşkilatı Başkanı Max Nardou şöyle der; 'Eğer Herzl sağ olsaydı bu benim beratım" derdi. Demek ki güneyde güvenli bir İsrail devletinin kurulması için de faaliyet yürüten dönemin paralel örgütlenmesi işe yaramıştı. Öyle ki cemiyetin en etkili isimlerinden olan Emanuel Carasso, Abdülhamid'e hal edildiğini bildiren dört kişiden biriydi. Bugün Brezilya'da evanjelikler, Türkiye'de FETÖ ne ise geçmişte de İttihat Terakki oydu. Basel'de gerçekleştirilen 1.Siyonist Kongresinden dört yıl sonra Paris'te 1. Jön Türk Kongresi'nin gerçekleştirilmesi uzun vadeli bir planın parçasıydı.

Amaçları, Osmanlı'nın ayakta durabilmesi için üstün gayretler gösteren Abdülhamid engelini ortadan kaldırmaktı. Cemiyet Siyonistlerden geçilmiyordu. Emanuel Carasso, Nisim Russo, Nissim Mazliyah gibi üst aklın ajanlarının yanı sıra dışarıdan Haim Nahum, Avram Galanti ve Moiz Cohen gibi etkili isimler de destek veriyordu. Bir taraftan Osmanlı'yı sekülerleştirmek diğer taraftan da 1000 yıllık kadim ittifakları param parça ederek ülkeyi ebediyen kontrolleri altında tutmak istiyorlardı.

Kemalizm'in babası, ünlü Türkçü Moiz Kohen namı diğer Tekin Alp bugünkü Kemalist, laik, ulusalcı, zihniyetin mimarlarındandı. Bugün zihnimize kazıdıkları "kahrolsun şeriat" "Araplar bizi arkadan hançerledi" gibi ifadeler işte bu kafadan türemişti. Kohen, Türkiye için yeni kültür kodları üzerine mesai harcarken İttihatçı zihniyet de bu kültür kodlarının benimsetilmesi için büyük çaba sarf ediyordu. Öyle ki Abdullah Cevdet işi abartarak damızlık erkek getirmeyi teklif ederken, Mahmut Esat Bozkurt ise Türkiye'nin yeni dininin Hristiyan olmasını istiyordu. Netice itibariyle İttihat Terakki üzerine düşen rolü eksiksiz yerine getirdi. Dün şeriat isteriz diyerek Abdülhamid'i indiren paralel devlet örgütlenmesi 100 yıl sonra bu sefer de şeriat istemiyoruz diyerek karşımıza çıktı. 27 yıl sonra 1950'de girdikleri ilk serbest seçimlerde büyük bir hezimete uğrayan CHP'nin bugünkü temsilcileri ise hala seçim kazamamakta ve günümüzün ittihat terakkisi olan FETÖ'den medet ummaktadır. Can çıkar, huy çıkmaz!

Ne var ki 2002 yılında 200 yıllık düzene hayır diyen yerli bir lider geldi. Siyaset sahnesine adım attığında ülke ekonomisi dibe vurmuş durumdaydı. Enflasyon %70'lere dayanmış, ülke% 6 oranında küçülmüş, borsa çökmüş, repo faizleri %7500'e, gecelik faizler de %6200'e kadar fırlamıştı. Erdoğan ilk iş olarak ekonomiyi düzeltti. İlk dört yılda tüm veriler tersine dönmeye başladı. Sadece iki yıl sonra enflasyon son 34 yılın rekorunu kırarak tek haneye düştü. Dört yılda milli gelir %32 oranında arttı. IMF'nin borcu ödendi ve büyük projeler hız kazanmaya başladı. Tüm bunlar olurken vesayetçi düzenle ayrı bir cephede savaş verildi. Ülke hem ekonomik hem de demokratik anlamda güçlenirken Abdülhamid döneminde olduğu gibi içeriden ve dışarıdan iktidara eleştiriler gelmeye başladı. New York Times, Financel Times gibi üst aklın medya organları dün Abdülhamid için attıkları manşetlerin aynısını Erdoğan için atmaya başladı.

İttihat Terakki'nin torunları olan Hasan Cemaller düğmeye basılmış gibi koro halinde Erdoğan nefretini körüklemeye başladı. Dünün projesi olan İttihat Terakki'nin yerini bugün FETÖ almıştı. FETÖ'nün kontrolündeki muhaliflerin Türkiye'yi üst aklın güdümünden çıkarmamak gibi bir vazifeleri var! Çünkü düzen böyle kurulmuş, sistem bu şekilde inşa edilmişti. Türkiye geçmişte olduğu gibi ayağa kalkmamalı ve asla bağımsız bir ülke olmamalıydı. Bu sebeple üst aklın aramıza yerleştirdiği tüm kriptolar maskelerini düşürerek artık açıktan savaş vermeye başladı. Hedefleri, ülkeyi her geçen bağımsızlığa doğru götüren Erdoğan'ı aynı Abdülhamid örneğinde olduğu iktidardan düşürmek.

CHP'yi ele geçirenler şimdi de Meral Akşener eliyle 7 Haziran'dan sonra koalisyon planlarını bozan Bahçeli'yi tasfiye etmek istiyor. AK Parti görünümlü yazarlara da mümkün mertebe Erdoğan'ı ve onu destekleyenleri aşağılayarak dirençlerini kırma vazifesi verildi. Öyle ki hemen her gün Erdoğan'ı diktatör ilan eden yazılar çıkarıyorlar. HDP ve CHP'den sonra MHP'yi de ele geçirirlerse bu sefer AK Parti içinden ikinci bir parti ile şer cephesini mümkün mertebe genişleterek Erdoğan'ı indirmek niyetindeler. Allah var 200 yıldır iyi plan yapmışlar. Lakin bir şeyi hesap edemiyorlar. O da basiret sahibi Anadolu insanı ve Erdoğan'ın ölümüne kararlılığıu2026

@ufukcoskunn