Dolar (USD)
34.02
Euro (EUR)
37.97
Gram Altın
2827.14
BIST 100
9962.68
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Eylül 2024

​Dünden bugüne gündemden!..

Özgürlüğe mecbur bırakılmış bir toplum olarak yetiştiriliyoruz. Başına zorunlu getirilen her kavramın özgür köleleri olarak dolaşıyoruz hayatın ve sanal âlemin koridorlarında. Sabrı yitirmişipi kopuk bir tespih elimizde ve neye sabredip neye şükredeceğimizi unutmuş bir halde volta atıyoruz bin adımlık konakta. Hangimiz mahpus hangimiz özgür, hangimiz deli hangimiz akıllı, hangimiz cahil hangimiz âlim... Belli değil bu yaşanmışlıkların mecbur bırakıldığı dünyada. Adına yaşamak dahi denmiyor artık! -Ömür tüketmek! Tüketirken tükenen nefesler işgal edilmiş halde pişmanlıklar denizinde alabora olmaya yüz tutmuş bir geminin dümeninde manzaranın güzelliğinden dem vurarak limandan habersiz batışın sefası üzerine nutuklar biriktiriyoruz çürümüş göğsümüzde. Küme düşecek olmanın gerçekliğiyle yüzleşmek yerine kaç savaştan galip ayrıldığımızın ve aldığımız üç puanlarla şampiyonluk hesapları yapıyoruz. Geçmişin zaferleri üzerine söylediğimiz kahramanlık türküleri de cabası.

Zorunlu bir yaşam hepimizinki. Seçme seçilme hakkı elinden alınmış, seçileni seçmeye özgür bırakılmışız. Kendimizi liberal demokrat görmekten de geri durmuyoruz. Bu halimizi bir de aristokrat bir selfie ile süsleyince denmiyor keyfimize. Birden dörde, dörtten sekize, sekizden on ikiye koşar adım giderken cebimizdeki bilgilerle ruhumuzdaki soruları cevaplayınca bir yanlışın kaç cana bedel olduğunu unutuyoruz. Psikologların buldurmaya çalıştığı çocukluğumuza altılı ganyan bayisinde rastlayınca umut etmekten başka bir gerçeklik kalmıyor elimizde. Zeki ama çalışmayan bir nesli çalışırken görmenin umudu bizimki! Nihayetinde ceketi satan babaların bir uçurumdan aşağı gönüllü atlaması intihar sayılmıyor ve bir tercih sebebi olarak düşüyor kayıtlara...

Kaç ölüm sinyal vermeden solluyor bizi ve hiçbiri uymuyor trafik ışıklarına bu keşmekeşlikte. Sonra da bütün suçlu belediye olunca ölümlerin hepsi meşrulaşıyor ve trafik canavarı beraat ediyor ilk celsede. Servislerin hızına dolmuşların arabesk müzikleri ritim tutarken rıhtımda bekleyen yolculara el sallamak kalıyor kaçan bütün fırsatların ardından. Gayri bir Beşiktaş tramvayı geçmiyor bu şehirden ve bütün yollar Kadıköy'e çıkıyor maçın sonunda. Lakin herkes Gülhane parkındaki ceviz ağacına bakıyor.

Sabır ile şükre yer değiştirmece oynatınca bütün pişmanlıklar TDK’dayeni bir anlam kazanıyor. Bir ölüme ağıtlar yakarken binlerce ölüme kör kalışımız hangi sözlükte karşılık bulur, bilen varsa bir adım öne çıksın bir zahmet. Ben anlamakta çaresiz kalıyorum ve en büyük cahil oluyorum çıktığım her açık oturumda. Birin birlikten daha büyük görüldüğü bir çağda hangi bütünlük kuşatır bizi, anlayamıyorum. Diri diri gömülen kız çocuğunun ve diğer bütün çocukların hesabı bize sorulduğunda cevap verecek yüzümüz olur mu sizce? Bu halime bir fetva isterken aradığım kişilere ulaşılamıyor olmanın ve tekrar denemem gerektiğinin çaresizliği ile iki ekmek alıp eve dönüyorum ve evde donuyor bütün zaman. Herkesten ve her şeyden kaçınca en uygun sığınak olarak kabul ettiğimiz evlerin sükûneti de pandeminin bize en büyük mirası.

Herkes uykudayken daha bir anlam kazanıyor dünya.Hayat, gündüzleri dokunamadığımız yaşamaya değiyor. Kendini dinleyince insan bu saatlerde, gerçekten dinlenmiş oluyor ve sayemde dinlenmenin dinlemeyle bir ilişkisi olduğunu keşfetmiş oluyor İsviçreli bilim adamları. O vakit de keşke birbirimizi dinlemeyi öğrenebilseydik demeden edemiyor insan.

Dijital cehalet zor bir mesele bu zamanda! Atılan tiwitlerin sağlamasını yapmıyor artık Oxfordlu Matematik Profesörleri. Şimdi herkes her alanda uzman!Teyite muhtaç değil artık sanal bilgiler. Bir big data sarıp sarmalıyor bizi ve onun sıcaklığında pişiriyoruz bilgi dağarcığımızı. Kitaplar bu çağın kaydından düşeli asır oldu. Zorunlu olunca okumak, sermaye yüklendi diplomaya. Gayrı bir kâğıdın peşinde koşmaca oynuyoruz kırk dokuz metrekarelik duvarlar arasında.

Bu arada bir haber düştü medyaya. Denk geleniniz oldu mu, bilmiyorum. Dört beş başı boş sokak köpeği bir sokak köpeğine saldırarak vahşi şekilde katletmişler maalesef. Kim ne derse desin, içim parçalandı bir canın parçalanmasına. Can taşıyan her canlı kıymetlidir benim nazarımda ve her zaman mazlumun yanında saf tutmaya gayret ederim her halükarda. Lakin merak etmeden de geçemiyorum. Hayvan hakları savunucusu dostlarımız hangi tarafı tutacak bu kavgada?

Soruların cevapları herkesin kendi içinde karşılık bulur muhakkak. Bizimki dünden, bugünden, gündemden dair notlar düşmek nisyan ile malul hafıza-i beşere!