Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2968.76
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Kasım 2015

DÜN-BUGÜN-YARIN

Doğruyu söyleyerek sabredenlerden olmamız Mevla'mızın hüsranda olmayacaklara açık öğüdü olduğunu bir çok insan bilerek yaşar. Aklederek baktığımızda dünya hayatının dünü bugünü ve yarını ilgili o kadar çok ibretlik hallerimiz varki, hangisi dedirtecek cinsten.Dünden bir kaç örnek hatırlayalım desem aklınıza ilk gelen iyi ve kötü anımızın bugün bir önemi olmayabiliyor. Bu gerçekliğe rağmende günlerimiz keşkelerle geçiyor. Yarınımızın hesap günü olmayacağı garantisi de kimsenin elinde değil.

Bu kısa girişten sonra maksat anlaşıldı sanırım. Dün ve şu andan ibaret olan hayatımızı yarınla ilgili o kadar çok iğfal ediyoruz ki,beden ve ruh sağlığımız yarınlar için hastalıklı hale geliyor. Dünden gelen travmalarla yıprattığımız emanet bedenlerimiz gün içerisinde yeni darbelerle yarınlara adeta yaralı savaş gazi'leri halinde devam ediyor.

Üstad Necip Fazıl, bu haldeki insanlara şu meşhur veciz sözü ile uyarıda bulunuyor. "Yeryüzü dediğin bir koca mabed.Geldik bu mabede maksat ibadet .Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret .Ebedi bir hayat için gayret yok hayret. Ezanlar ederken secdeye davet ,hep yarın diyorsun oysa kim bilir o yarın belki kıyamet".Üstad ne güzelde özetlemiş pür melalimizi.

Dünün pişmanlıkları keşkeleri ve yanlışları bugünün stres ve koşturmacaları arasında şaşkın ördeğe dönen insanlık yarına aid tükenmek bilmez bir heva ve heves cümbüşü içerisinde savrulup duruyor.

Helal haram kavramı ,kanaat ,diğergamlık isar gibi değerler yerini bencilliğe bedbahtlığa hep banaya bıraktı . Ne bet ne bereket kaldı..Deniz suyu içen insan gibi içtikçe susar oldu insanlık.

Dünün yanlışlarından dönmemizi ve kendimize gelmemizi sağlayabilecek olan aynalara bakmaya kimse cesaret etmiyor.Aynalar içimizdeki ölümsüzleşmiş canavarlararı tanımamız için en büyük nimet.Cesareti olanlar lutfen gerçek dost olan ve yarınımızı kurtarma şansımız olan aynalara hücum edelim.Gerçek dostlarımıza derin derin bakalım ki,yarınlarımız heba olmasın.

Haramda huzur arayana, huzur haram olur sözünü hep bilir ve söyleriz.Ama kazançlarımızı hesap ederken bu iki ayıracı kullanmayı ihmal ederiz.Yarınlarımızın daha müreffeh olması için sadece maddi birikimler yeterli olsa amenna.Ben biliyorum ve sık müşahade ediyorum ki ,madde ancak birkaç şey satın almak için işe yarıyor. Satın aldıkları olsada olur olmasada. Maddeile huzur ,saadet, sağlık ,mutluluk ,iyi niyet ,samimiyet,muhabbet gibi insana has değerler kesinlikle alınamıyor.

Yarınlarımıza has olan başka bir zaafımız ise hırslarımız.İnsanın iki dünya felaketi için tek başına yeterli kötü bir duygu.Doymak bilmediği gibi felakete götürdüğü yoluda gül gülistanlık olarak gösterir bize. Ürettiği stres ve gerilim ise hem günümüzü hem yarınımızın ufuklarımı karartır.

Dün-bugün-yarın ile ilgili söylenecek kitaplar yazılacak o kadar çok gerçek var ki,işin sırrını yaradanımız vermiş.Zaaflı yaratılan, aldanması kolay olan biz acizlere düşen bu sırrı kayıtsız şartsız kabul etmek olmalı.Küçük akıllarımızla tonlarca ağırlıkta yüklerle yüklenmeyelim.Kanaat ehli olalım.Birbirimizi güzellikte samimiyette yarıştıralım.Varlıkta yarışmak her yiğidin karı değil.Varlık ayrı bir imtihan.Servet şöhret şehvet yarışını kaybetmeyecek insan sayısı gerçekten çok az.Bu sırrı iyi bilip iyi anlayalım.Yoksa dünün yanlışlarına bugün hamallık yaparak yarınımızı mahvettiğimizi mahvolduktan sonra anlarız.İş işten geçmeden yol yakın ve fırsat varken mesaimizin bir kısmını gerçek dostumuz olan aynaların karşısında geçirelim. Yolsuzluklar bataklığına saplanmış yoksullar olarak Rabbimizin karşısında mahcup olmayalım diyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.