Duâ etmenin usûl ve âdabı
Duânın
kabul olabilmesi için, riayet edilmesi gereken birçok usûl ve edeb vardır. Bunlardan
bazıları şunlardır:
1)
Duâya Eûzü Besmele çekerek, Allahü Teâlâ’ya hamd ederek ve sevgili
Peygamberimize salât ve selam getirerek başlamak. Mümkünse duâdan önce abdest
alıp iki rekât namaz kılmalı ve duâ esnasında kıbleye yönelmelidir. Hadis-i
şerifte buyuruldu ki: “Biriniz duâ ettiği zaman, Allah’a hamd ve övgü ile
başlasın, sonra Peygambere salât etsin, sonra dilediği duâyı yapsın!” (Tirmizi)
2)
Duâ yapmadan önce, işlenen günahlardan dolayı Allahü Teâlâ’ya tevbe ve istiğfar
etmek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Allah yolunda seferler yapmış,
üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini semaya kaldırarak; ‘ya Rabbi, ya Rabbi’
diye yalvarır. Hâlbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası
haramdır. Böyle birisinin duâsı nasıl kabul olur?” (Müslim)Dolayısıyla
duâya başlamadan önce; bir daha günah işlememeye söz vermeli ve işlenen
günahların affı için Allahü Teâlâ’yayalvarıp yakarmalıdır.
3)
Duâ esnasında elleri semaya açmak ve sonunda yüze sürmek. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki: “Allah’tan bir şey istediğiniz zaman avuçlarınızın içi ile
isteyin, ellerinizin tersi ile istemeyin ve (sonunda) ellerinizi
yüzünüze sürün!” (Hakim)
4)
Esmâ-i hüsnâ ile duâ etmek. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “En güzel
isimler Allâh’ındır. O halde O’na o güzel isimlerle duâ edin!” (Araf 180)
5)
Mübarek vakitlerde ve tercihen geceleyin duâ etmek. Duâ, her zaman ve her
yerde yapılabilir. Bununla birlikte Arefe günü ve geceleri, Ramazan ayı, Cuma
ve bayram gün ve geceleri, seher vakti, ezan ile ikamet arasında, secdede ve
namaz akabinde yapılan duâların kabul edileceği hadis-i şeriflerde bildirilmiştir.
6)
İhlâs ile, şuurlu ve bilinçli olarak duâ etmek. Dil ile duâ cümlelerini
söylerken, zihin başka düşüncelere dalmamalı; insan, bütün varlığı ile Allahü Teâlâ’ya
yönelmeli, bilinçli ve şuurlu olarak, ihlas ve samimiyetle duâ etmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Biliniz ki Allah, gâfil bir kalpten gelen duâyı
kabul etmez!” (Tirmizi)
7)
Kabul olacağına inanılarak duâ etmek. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Kabul
edileceğine kesin bir şekilde inanarak Allah’a duâ edin!” (Tirmizi)
8)
Kısık sesle ve yalvarıp yakararak duâ etmek. Bağırıp çağırarak, yüksek ses
ve riyâ ile değil yalvarıp yakararak ve kısık bir sesle duâ edilmelidir. Âyet-i
kerimede buyuruldu ki: “Rabbinize yalvararak ve içten duâ edin. Çünkü
O, haddi aşanları sevmez.” (Araf 55)
9)
Bıkmadan, usanmadan ısrarla duâ etmek. Mümin, yüce Allah’tan isteğinde
ısrarlı olmalı, isteğim yerine gelmedi diye duâdan asla vazgeçmemelidir. Hadis-i
şerifte buyuruldu ki: “Şüphesiz
ki Allah, ısrarla duâ edenleri sever.” (Beyhaki)
10)
Havf ve recâ yani korku ve ümit arasında duâ etmek. Allah’ın azabından
korkarak ve rahmetini umarak dua etmelidir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Korkarak
ve umarak O’na duâ edin. Muhakkak ki Allâh’ın rahmeti, sözünü ve işini en iyi
şekilde yapan müminlere yakındır.” (Araf 56)
11)
Meşru ve helal şeyler istemek. İşlenmesi ve istenmesi günah sayılan
konularda duâ edilmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Kul, günah talep
etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe, duâsı icâbet
görmeye devam eder.” (Müslim)
12)
Sadece dara düşünce değil, her zaman duâ etmek. Hadis-i şerifte buyuruldu
ki: “Sıkıntılı ve musibete uğradığı zamanlarda, Allah’ın duâsını kabul
etmesini isteyen kimse, rahat zamanlarında çok duâ etsin!” (Tirmizi)
13)
Esmâ-i hüsnâ, amel-i sâlih ve hayırlı işleri vesile ederek duâ etmek. Duânın
kabul olması için Allah’ın güzel isimlerini ve daha önce yapılan sâlih amelleri
ve hayırlı işleri vesile etmelidir.
14)
Duânın sonunda “ya Rabbi kabul buyur” anlamında ‘âmîn’ demeli, Efendimiz’e
salât û selâm getirmeli ve Fâtihâ sûre-i celilesini okumalıdır. Allahü Teâlâ,
hayırlı duâlarımızı buyursun, âmîn…