DÖVİZ TUTANIN ELİ YANMADI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre hane halkı ve şirketlerin döviz tasarrufları, toplam mevduatların yüzde 43'üne yükselerek son 10 yılın zirvesine çıktı.
31.07.2015 itibariyle 416 milyar 572 milyon dolara ulaşan toplam mevduat içinde yabancı para cinsinden mevduat 179 milyar 134 milyon dolar, Türk parası mevduatları ise 237 milyar 438 milyon dolar oldu.
Ocak ayında döviz mevduatının toplam mevduatın içindeki payı yüzde 37 seviyesindeydi.
Demek ki tasarruflar dolara yöneliyor.
Siyasi ve ekonomik risklerin artması bu süreci hızlandırıyor, dolarizasyon yaşanmasında etkili oluyor.
Ayrıca ABD Merkez Bankası'nın (FED) faizleri artırmasıyla birlikte doların küresel piyasalarda değer kazanacağı beklentisi de döviz tevdiat hesaplarını büyütüyor.
Zaten dolar lira karşısında son dönemde sürekli değer kazanıyordu.
Bu da doları cazip kılıyor.
Mayıs 2013'te 1,80 lira olan dolar bugün 2,80 liraya dayandı, artış yüzde 55'i buldu.
Yaklaşık 2 yılda bu oranda bir kazanç artışı diğer yatırım araçlarında görülmedi.
Kehanette bulunmak adetimiz değildir ama şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz:
Ekonominin çarklarını döndürebilmek için dövize ihtiyaç duyulduğu ve enflasyon dizginlenemediği sürece döviz fiyatları daima yukarı yönlü hareket edecektir.
Faizleri yükselterek dövizi frenlemek geçici çözümdür, uzun vadede işe yaramaz, devalüasyon kaçınılmaz olur.
Şunu da ifade edelim:
Başta Merkez Bankası başkanları olmak üzere ekonomi yönetiminde söz sahibi olanlar döviz kurları konusunda kamuoyuna angaje olmamalı, '2013 sonunda 1 dolar, 1,92 lira olacak' diye taahhütte bulunmamalıdırlar.
Yoksa mahcup olurlar.
Şu iddialı sözler de hala zihinlerimizde;
"Döviz tutanın eli yanar".
Yandı mı?
Rakamlar aksini söylüyor.
Son dönemde nispeten bir iyileşme görülse de hala ciddi boyutta seyreden cari açık, kurlarda oynaklığa sebebiyet veriyor.
'Elinde döviz tutan' kazanıyor.
Dövizden kasıt tabii ki dolar.
***
Haziran ayına ait cari işlemler açığı açıklandı.
Cari açık yüzde 19 azalarak 3 milyar 356 milyon dolar oldu.
Merkez Bankası verilerine göre cari işlemler açığı Ocak-Haziran döneminde yüzde 7,5 azalarak 22,7 milyar dolar olurken, 12 aylık cari açık bir önceki aya kıyasla 45,5 milyar dolardan 44,7 milyar dolara geriledi.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra 6 aylık dönemde gerçekleştirilen 4,3 milyar dolarlık altın ihracatı da cari açığın artmasını engelledi.
Buna karşılık turizm ve bavul ticaretindeki toplam 2,7 milyar dolarlık azalma dikkat çekti.
Brent petrolün varil fiyatının 50 doların altına inmesi sayesinde cari açığın 35 milyar dolara kadar gerileyebileceğine dair iyimser tahminler tutsa bile, kısa vadeli dış borçlar, ABD Merkez Bankası'nın(FED) faiz artırımı kararı, siyasi belirsizler ve jeopolitik riskler, doların tansiyonunu yükseltiyor, haliyle dolarizasyonu teşvik ediyor.