Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Ekim 2019

Dost-Düşman

Yıllardır ülkemize ve milletimize kan kusturan, annelerimizi gözü yaşlı, kızlarımızı dul ve çocuklarımızı öksüz koyan terör belasını kökünden temizlemek ve bu bölgede geleceğe yönelik kirli planlar yapan ülkelerin oyunlarını bozmak için başlatılan “Barış Pınarı Harekâtı” içeride ve dışarıda dost ve düşmanları bir kez daha ifşa etti.

HDP hariç diğer tüm siyasi partilerin, siyasi çekişmeleri bir kenara bırakarak Türkiye için tek vücut olması gurur verici bir tabloydu. Olması gereken de buydu aslında. Ülke içinde çeşitli zamanlarda tartışmalar ve anlaşmazlıklar olabilir. Bu siyasetin doğasında vardır. Ancak vatan söz konusu olduğunda bütün bunların bir kenara konulması gerekir. Öyle de oldu. Barış Pınarı Harekâtı, Türkiye’yi birleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “harekât başladı” şeklindeki açıklamasının ardından CHP, MHP, İYİ Parti, Saadet ve Büyük Birlik Partisi liderleri Mehmetçiğe destek mesajları yayınladı.

***

"Ülkeler sınırlarını savunabilir" diyerek Macaristan, "Türkiye'ye destek, ittifakın sınırındaki krizde gerilimin düşürülmesine katkı sağlamayı amaçlıyor" diyerek İspanya, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde Katar, "Türkiye'nin bölgedeki meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Türkiye de Pakistan gibi terör kurbanı olmuş ülkelerdendir" diyerek Pakistan ilk önce destek veren ülkeler oldu. Milli İrade Platformu her zamanki gibi ilk önce devletin ve milletin yanında yer aldı. Ermeni Patriği destek açıklaması yaptı.

Harekât başlar başlamaz ilk önce, her defasında dile getirdiğimiz PKK’nın siyasi uzantısından ses geldi ve Barış Pınarı Harekâtı’nı karalamak için ekranlara çıkarak, kürsülerden bağırarak, Belçika'dan Amerika'da yayın yapan bir televizyon kanalına bağlanarak Türkiye'nin Suriye'yi işgal ettiğini söylediler. Yalan üzerine yalan söyleyerek, Türkiye'nin sivillere yönelik saldırılar düzenlediğini dile getirdiler. Bu hain yapıyı bu millet çok iyi biliyor ve tanıyor.

***

Ülke içinde HDP ile birlikte ülke dışında da bu harekâta itirazlar başladı. ABD: “Harekâtın kapsamının aşılması durumunda en ağır ekonomik yaptırımlar hedefleniyor” diyerek tehdit ederken, Avrupa’dan Arabistan’a, İsrail’den İran’a pek çok ülke ve kuruluş Türkiye’nin harekâtının durmasını talep etti. Avrupa Birliği; “Türkiye’nin üyelik hedefini sürdürmesi için AB’nin dış politikasına uyması gerekir” derken, İtalya da ateşkes ilan edilmesini istedi. Terör devleti İsrail de harekâtı “işgal” olarak tanımladı. Suudi Arabistan, BAE ve Mısır ile İran da operasyonun durmasını talep etti. Fransa, İngiltere, Almanya, Kanada, Lübnan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsveç, Hollanda, Danimarka, Finlandiya ve İran karşı çıkanlar safında yer aldı. Bazılarının bu toraklarda çıkarı varken bazıları ise efendilerinin sözlerine uymak mecburiyetinde kaldılar. Rusya; “Türkiye’nin güvenliği ile ilgili kaygılarını anlayışla karşıladıklarını” söyleyerek tarafsız kaldı. Onun da sebebi belli.

***

Bütün bunları anlamak mümkün de KKTC Cumhurbaşkanını ve Filistin’i anlamak mümkün değil. Hele hele DİSK, KESK, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) nin "Bu toprakların ihtiyacı adalet, demokrasi ve barıştır" başlığıyla yayınladıkları hain ve saçma bildiriyi anlamak hiç mümkün değil. Bu insanlar sanki bu topraklarda yaşamıyor ve bu terör örgütünün katliamlarını görmüyorlar. Harekâta destek veren sanatçıları takdir ediyoruz lakin sapkın hareketlere öncülük yapıp meydanlarda boy gösteren ve özgürlük isteyen sanatçı müsveddeleri ise sessiz. Çünkü onların vatan, millet, bayrak diye bir kaygıları ve değerleri yok. Bu topraklarda zulüm altında yaşayan ve Münbiçte'ki duvar yazısında ifadesini bulan, "Biz Münbiçliler 1918'den bu yana Türk kardeşlerimizi bekliyoruz. PKK'yı buradan çıkarın. Ey Erdoğan, İslam ümmetini kurtar" çığlığını duymuyorlar. 15 Temmuz’da vatanına ve milletine ihanet edip yurt dışına kaçan şerefsizler ise milletin askerine verdiği manevi desteği hazmedemedi. PKK sevici batılı gazeteci müsveddeleri ise bu harekât karşısında ABD’yi suçlayarak "Türkiye’ye bedel ödetmediniz" deme şerefsizliğini gösterdi.

Türkiye kararlı bir şekilde ilerlerken dost ve düşman bir kez daha safını belli etti.

Allah: izzet ve onurumuza, istiklal ve istikbalimize kastedenlere, varlığımıza ve vatanımıza göz dikenlere fırsat vermesin. Ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru, bölgemizin barış ve selameti için sefere çıkan kahraman ordumuza yardım eylesin.