Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2440.50
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Nisan 2017

Donald Trump haysiyetli çıktı

Nihayet haysiyetli bir adam çıktı. Emir verdi ve kimyasal silah kullanan bir terörist cezalandırıldı.

Beşar Esed'ın uçakları, önceki gün İdlib'e bağlı Han Şeyhun'a hava saldırısı düzenlemiş, 100'ü aşkın masum insan atılan sarin gazı ile zehirlenerek hayatını kaybetmişti. Bunlardan 30'u çocuktu. Gazdan zehirlenerek yavaş yavaş ölen bebekler, özellikle de ikiz bebekler tüm dünyanın ciğerini yaktı.

Bu yanlışlıkla yapılan bir operasyon değildi. Han Şeyhun, buğday ambarlarının bulunduğu, tahılın depolandığı bir merkezdi. Silahlı kimse de yoktu. Anadolu Ajansı, hemen ertesi gün oraya girerek bunu görüntülü olarak belirledi.

Esed'in amacı, muhalifleri sindirmek, onlara yiyecek ekmek bile bırakmamaktı. İnsanların yiyeceğini bile kimyasallarla zehirleyerek yok etmek kadar iğrençleşmişti. Üstelik ateşkese rağmen bunu yapmıştı. Tahılı zehirlemek isterken oradaki insanların zehirlenerek ölmesi de umurunda değildi.

Esed, kimyasal silahları daha önce de defalarca kullanmıştı. Ama Obama, buna karşı silah baronlarını aşıp haysiyetli bir davranış sergileyememişti. Suriye'de devlet terörü estirilerek insanların katledilmesine, vatanlarını terk edip mülteci konumuna düşmelerine göz yummuştu.

***

ABD, Han Şeyhun'un hangi havaalanlarından bombalandığını radar izlerini takip ederek belirledi ve o hava üslerini 59 Tomahawk Cruise füzesi fırlatarak yerle bir etti. Ama Esed gibi vahşice davranmadı, harekatı önceden Rusya'ya bildirdi ve üslerdeki askerlerin oraları boşaltmasını sağladı.

İdlib'de kimyasal katliam yapan uçaklar El Şayrat Hava Üssü'nden havalanmıştı. Bu üs, Suriye'nin kimyasal silahlarının bulunduğu yerdi. Vurulan uçaklar da Rus yapımı Sukhoi savaş uçaklarıydı.

Esed, tam muhalefetin başarı kazanacağı dönemde Rusya'ya büyük tavizler vererek varlığını ve vahşetini devam ettiriyordu. Muhaliflere o kadar acımasızca davranıyordu ki, hapishanelerdeki tutuklu çocuk sayısı on bini geçmişti. Sadece Sedneya askeri hapishanesinde 13 bin muhalif işkenceyle öldürülmüştü.

Rusya, kendisine süresiz olarak tahsis edilen üsler ve sattığı silahlar karşılığında işte böyle vahşi ve gaddar bin mahlu00fbku koruyordu. Kimyasal katliam üzerine toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde olayı 'yalan haber' olarak nitelendirip veto etmişti.

***

Her olayda olduğu gibi, bu kimyasal saldırıda da herkes safını belirlemişti. Başta CNN İnternational olmak üzere ruhunu yitirmiş art niyetli medya güruhu, katliamı, "Şüpheli kimyasal saldırı" olarak veriyor, Hürriyet'in eski genel yayın yönetmeni de bunu aynı şekilde satırlarına taşıyordu. Halbuki en küçük bir şüphe yoktu. Esed'in yaptığı açıktı. ABD Başkanı ve Dışişleri Bakanı da dün bunu açık şekilde ifade ettiler.

ABD'nin, Esed'in üslerini vurmasını bile Hürriyet, "Dünya şokta" diye duyuruyordu. Dünya şokta değildi, bebek katillerinin cezalandırılmasından dolayı dünya sevinçliydi. Şokta olan sadece Hürriyet'in milli kimliğimizle bağdaşmayan zihniyetiydi. Donald Trump'un seçilmemesi için her türlü tezgahı düzenleyen ABD'nin ruhunu şeytana satmış medya güruhu ve onların Türkiye'deki uzantılarıydı şokta olan!..

Donald Trump, haysiyetli bir davranış ortaya koymuştur. Artık kimse çıkıp elini kolunu sallaya sallaya kimyasal silah kullanamayacaktır. Ancak Esed'in cezalandırılması bu kadarla kalmamalı. Yaptığı vahşi kimyasal katliam uluslar arası mahkemelere taşınarak kendisi ve Han Şeyhun'u bombalayanlar 'savaş suçlusu' olarak cezalandırılmalıdır!..