Domuz eti faciası
Dinimizde eti yenecek hayvanlar bellidir. Ancak bu hayvanların da hakkı vardır ve bunun insanca, dünyadaki diğer yaratıklara saygı göstererek, eziyet etmeden ve alçakgönüllü davranarak etlerinden yararlanılmalıdır.
Domuz, eti yenilmesi yasak olan hayvandır ve Kur'an'da açıkca haram oluşu zikredilmiştir. İslam ülkelerinde neredeyse hiç yenmez ve aksine adının anılması bile tiksinti doğurur.
ABD ve Avrupa ülkelerinde ise çok ucuza mal edilen domuz eti ve yağı çok tüketilir. Jonathan Safran Foer Siren Yayınlarından çıkan Hayvan Yemek (2012) ve William Reymond Pupa Yayınlarından çıkan Kötü Beslenme Zehirli Gıdalar (2012) adlı kitaplarında ABD'de domuz etini nasıl üretildiğini ve tüketildiğini anlatıyorlar. Bütün okuyucularımıza tavsiye ettiğimiz bu kitaplardan yararlanarak aktardığımız bazı hususlar:
u00b7 Domuz, insan ve kuş virüslerine duyarlı tek hayvandır. Bu yüzden çiftlik domuzlarıyla insanlar arasında dolaşan virüslerin yakın gelecekte başlı başına küresel bir tehdit oluşturacağı konusunda bilimsel görüş birliği mevcuttur.
u00b7 Tek bir domuza aynı anda iki farklı tipte virüs bulaştığında, virüslerin gen alışverişinde bulunma ihtimali vardır. Böylesi bir genetik değiş tokuş, herkesin kaptığı soğuk algınlığının bulaşıcı ve kuş gribinin öldürücü özelliklerine sahip yeni ve çok tehlikeli bir virüsün ortaya çıkmasına öncülük edebilir.
u00b7 Domuzlar en çok açık havadan hoşlanırlar. Koşmak, oynamak, yemlenmek ve hafif bir esintinin serinliğinden faydalanmak için çamur ve suya bulanmak isterler. Ancak bugün güneş ve hava koşullarından arındırılmış, iklim kontrolü sağlanmış yapılarda yetiştirilirler. Üstelik çok sayıda hayvan dar alana sığdırılmıştır. Bu şekilde kapatılma domuzların bağışıklık sistemini çökertmektedir. Sinai çiftliklerde işlenmiş etler, işkence ve eziyet görmüştür, yiyen insanın bedeni ile bütünleşmektedir.
u00b7 Artık domuzlar geleneksel çiftliklerde değil büyük sinai işletmelerde yetiştirilmektedir. Neredeyse tüm süpermarket ve restoranlarda satılan domuz etlerinin %95'i böyledir. Bu işletmelerde dört bir yanda acı çeken binlerce hastalıklı domuz ile onlara da acı verecek, mide bulandıran ağır bir kokuya sık rastlanır.
u00b7 Sinai domuz çiftlikleri çevreyi kirletmeleriyle de bilinir. Domuzlar bol miktarda dışkı çıkarırlar. Bir domuz hergün bir insandan üç kat fazla atık üretir. Büyük miktardaki bu dışkılar, kötü idare edildiğinde nehirlere, göllere, okyanuslara karışırlar. Yaban hayatını yok eder; havayı, suyu ve karayı insan sağlığına zarar verecek ölçüde kirletirler. Çevreyi tahrip eder, canlı alemle ilişkimizi bozar ve canlı domuzun eti obeziteye sebep olan ürünleri oluşturmak suretiyle kalp-damar sıkıntıları antibiyotiklere karşı direnç yetersizliği sorununa yol açar.
Günümüzde tipik bir sinai domuz çiftliğinde yıllık 3.3 milyon kilogram dışkı toplanır. Bu dışkı, kanalizasyona oranla 130 kat daha fazla atık üretir. Atık arıtma alt yapısı neredeyse olmadığı gibi tuvalet ve lağım boruları da yoktur.
u00b7 Sinai çiftlik domuzlarının dışkısında tipik olarak rastlanan maddeler: Amonyak, metan gazı, hidrojensülfit, karbonmonoksit, siyanür, fosfor, nitrat ve ağır metallerdir. Ayrıca dışkı, insanları hasta edebilecek salmonella, kriptosporidium, streptokok ve giardia dahil yüzden fazla mikrobik patojene yataklık eder.
u00b7 Dışkı artıkları su şebekelerine sızar. Amonyak ve hidrojensülfit gibi zehirli gazlar buharlaşarak havaya karışır. Futbol sahası büyüklüğündeki lağım çukurları taşmaya yüz tuttuğunda, tarlaları işgal eder. Veya bazen vahim nörolojik hastalıklara sebep olabilecek gazlar oluşturan saf dışkı buharını, kötü kokusu eşliğinde öylece havaya bırakır. Sinai çiftliklerin yakınında yaşayanlar, kronik burun kanamaları, kulak ağrıları, ishal ve ciğer yanması gibi rahatsızlıklardan yakınır.
u00b7 Tahminlere göre tavuk, domuz ve sığır dışkısı ABD'nin 22 eyaletindeki 56 bin kilometrelik nehri kirletmiş durumdadır ve balıkları zehirlemektedir.
u00b7 Sinai çiftliklerin yakınlarında yaşayanlar solumaya zorlandıkları dışkı buharı ile boğaz iltihabına, baş ağrısına, öksürüğe, burun akıntısı ve ishale yakalanmanın yanı sıra yoğun stres, depresyon, öfke, bitkinlik gibi psikolojik arazlara maruz kalırlar.
u00b7 Dışkılardan ve kandan oluşan zehirli domuz atıkları bölgenin havasını, suyunu ve toprağını zehirlemeden önce, domuz ahırının altında toplanmış haldedir. Ayrıca idrar ve dışkı maddeleri de artıklarla birliktedir. Fakat bir dişi domuzun ağırlığı altında ezilip ölmüş olan domuz yavrularının leşleri de vardır. Ya da çok sık olarak doğrudan doğruya üst üste yığılmayla oluşan sıcaklık ve karma karışıklıktan geriye dönüp kendi cinsini yiyen hayvan türüne dönüşen domuzların kanı. Dışkıdan, idrardan, kandan ve aynı zamanda yetişkin ve yavru domuz leşlerinden ve milyonlarca bakteriden oluşmuş berbat kokulu bir karışımdır bu.
u00b7 Domuzlar daima saldırgan ve huysuz hayvanlardır. Geldikleri yerlerde uyuşturulmadan söküldükleri için artık dişleri yoktur. Zaten orada ağrıyı kesecek bir işlem yapılmadan kuyrukları da kesilmiştir. Çünkü üreticiler tek istikamete yönelik hayvanların önlerindekilerin birkaç santimlik kuyruğunu kemirme eğilimini fark etmişlerdir.
u00b7 Domuzlar yem maliyetini düşürmek için hapsedilirler. Böylelikle daha az kalori yakarlar ve az yemle daha çok şişmanlarlar. Yetiştirilen anaçların %7'si kapatılma stresi ve yoğun yavrulamadan ötürü erkenden ölürler. Çoğu domuz tecritten dolayı ruh sağlığını kaybeder ve takıntılı davranışlar geliştirerek parmaklıkları kemirir, sulukları ezer veya idrar içerler.
u00b7 Sinai çiftliklerde 30 bin domuz üst üste yığılabilmektedir. Hayvanlara su içirmek yaz aylarında onları serinletmek, çevre duvarlarını temizlemekte su kullanılmaktadır. Batı Amerika'nın on bir eyaletindeki kaynak sularının % 70'i hayvan yetiştiriciliği için yok edilmektedir. Talep o kadar çoktur ki, ABD'yi çölleşme tehdidiyle karşı karşıya bırakacak duruma gelmiştir.
u00b7 Yemlerine boca edilen antibiyotik, hormon ve diğer ilaçlar, tüm bu şartlara rağmen kesilene kadar domuzların çoğunu canlı tutar. Bu ilaçlar en çok, her sinai domuz çiftliğinde rastlanan solunum yolu rahatsızlıklarıyla mücadeleye yarar. Kapalı kafeslerdeki nemli ortam, stresten zayıf düşen bağışıklık sistemleri, biriken dışkı ve idrardan yükselen toksik gazlar, bu tür rahatsızlıkları kaçınılmaz kılmaktadır. Domuzların yüzde 30 ila 70'inde, kesilecekleri güne kadar farklı türlerde solunum yolları enfeksiyonları baş gösterir ve sadece bu enfeksiyonlar dolayısıyla ölüm oranları yüzde 4 ila 6'yı bulabilir.
u00b7 Amerikan sürü hayvanlarının yüzde 80 ila 90'ı enjeksiyon yoluyla geliştirici hormon almaktadırlar. Bu oran sanayileştirilmiş usulde yetiştirilen hayvanlarda yüzde 100'e ulaşmaktadır. Üreticiler için kazanç getirmesi beklenenin boyutu olduğunu söylemek gerekir. Verilen hormonun bir dozunun maliyeti nadiren bir doları geçerken iskelet satılırken sağlanan ilave kazanç 30-40 doları bulmaktadır. Bu, yılda 542 milyon dolarlık bir gelir kaynağı oluşturmaktadır. Bu da obezite salgınını oluşturan faktörlerden biridir.