Dolmabahçe 'Ulusal risk kalkanı' toplantısı
Geçen hafta bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılan Dolmabahçe Sarayı’ndaki toplantıya katıldım.
Jeoloğundan
sismoloğuna ve sedimantoloğuna kadar deprem ile ilgili her branşın uzmanları,
önde gelen mimarlar, mühendisler, meteorologlar, şehir planlamacıları,
rektörler, doktorlar, hukukçular, iletişimciler, Kandilli Rasathanesi’nin
idarecileri, tarihçiler ve AFAD ile AKUT gibi afet karşısında müdahale ile
görevli kuruluşların temsilcileri davet edilmişlerdi. Cumhurbaşkanı ile beraber
devletin bütün üst düzeyi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanı
Prof. Mustafa Şentop ve çok sayıda bakan da Dolmabahçe’de idiler.
Önce Sayın
Cumhurbaşkanımız görüntü ve film eşliğinde özet bir konuşma yaptı.
Ardından
seksenin üzerinde uzman ve bilim insanı, deprem afetiyle ilgili ne yapılması
gerektiği ve nerelerde hata yapıldığı konularında samimi düşüncelerini
anlattılar.
Dikkatimi
çeken husus, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları dikkatlice dinlediği ve
notlar aldığıydı. Arada da yurt dışı bir ajansa beyanat vermek için kısa
süreliğine yan odaya geçti, akabinde gelerek toplantıya devam etti. Sıra bana
geldiğinde ben de deprem afetini psikolojik travma açısından değerlendirdim ve
önerilerimi sundum.
14.30’da
başlayan toplantı gece 22’ye kadar, yani tam yedi buçuk saat devam etti.
Toplantı sonunda yine Cumhurbaşkanımız genel bir değerlendirme konuşması yaptı.
Konular
objektif ve bilimsel olarak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanımızı
toplantıya girerken ve çıkarken izlediğimde üzgün ve kederli olduğunu ancak
dinç, zinde, enerjik ve sağlıklı bulduğumu da söylemeliyim.
Cumhurbaşkanımız
ve devletimizin yöneticileri böyle depremzedelerin sorunları ve afetlerden en
az zararla çıkma konusunda yoğun gayret gösterirken toplantı bitiminde baktık
ki sanki hiç afet olmamış gibi muhalefet 6’lı masanın devrilmesi ile
uğraşıyordu. Çekişmeler, ufak hesaplar gırlaydı.
“Rabbim
Cumhurbaşkanımıza sağlık versin, başımızdan eksik etmesin” dua ve
temennileriyle Dolmabahçe’den ayrıldık.