Dolmabahçe saldırısını tak yapmadı
Bu alçakların, kana susamış hallerine alışkınız.
Bunların kanla beslendiğini, insanımızı öldürmekten haz duyduğunu zaten biliyoruz.
Yöntemlerinin akıllıca olduğunu söyleyemem. Düz mantıkla direkt "ölüm" üzerine inşa edilmiş, belirli net bir mesajı olmayan terör eylemleri yapıyorlar.
Yönetici kadroları zaten delik deşik olmuş. Sadece biz değil, dünyanın birçok gizli servisi de Kandilde ya da Şengal'de neler konuşuluyor, neler yenilip içiliyor hepsini biliyorlar.
Biz bunun bir adım ilerisine giderek işin içine teknolojiyi de katmış durumdayız. İzliyoruz, dinliyoruz, biliyoruz, gerektiğinde de vuruyoruz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya göre önümüzdeki süreçte bu noktada daha da aktif olacağız. Bunu da Soylu'nun şu açıklamasından anlıyoruz: "Şubat, mart ayında öyle teknolojik gelişmeleri ortaya koyacağız, göreceksiniz mağaralardan çıkmaya dahi cesaret edemeyecekler. "
Terör örgütü mevcut yapısıyla insan kaynağı konusunda sıkıntı çekiyor. Bu zaten bilinen bir gerçek. Ancak son dönemde bunların üstlendikleri eylemlerde bunların boyunu aşan bir akıl olduğu görülüyor.
Örneğin en son yüreğimizi yakan Dolmabahçe saldırısı. Bu kahpece saldırı o kadar ilginç detaylar içeriyor ki insan "PKK'nın bu işi yapmaya aklı yetmez" diyor.
Öyle ya! 400 kilogram C4 ile bir otomobil alacaksın ve hemen hemen eş zamanlı olarak yakalanmadan canlı bomba eylemi yapacaksın. Üstelik bütün bunları planlarken istihbaratın seni göremeyeceği kadar görünmez olacaksın. Bu kesinlikle PKK'yı aşan bir durum. Zaten Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da buna gönderme yaparak "bu bombaları AVM'den alamazsınız" dedi.
Peki C4 nereden bulunur? Bu sorunun yanıtını da açık kaynaktan arıyoruz.
Vikipedi'ye göre C4 (Composition C-4), yüksek kaliteli ve çok yüksek patlama hızına sahip askeru00ee bir plastik patlayıcıdır.
1960'larda geliştirilmiştir. C, C-2 ve C-3 isimlerindeki plastik patlayıcı ailesinin bir üyesidir. Genel olarak askeru00ee alanda demir ve çelik tahrip işlemleri ile mühimmatların imhası için kullanılır.
Yani açık kaynak C4 plastik patlayıcının askeri bir ürün olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla bunu temin etmek için ordusu olan bir "devletten" yardım almak gerekiyor.
Daha önce çalıntı ya da kiralama araç usulü ile bombalı eylem yapan terör örgütünün araç satın alarak yeni bir yol denemesi ve eylemlere karışmamış "temiz" suratlarla otomatik yüz tanıma sisteminden kaçabilecek canlı bomba bulunması gibi birçok ayrıntısıyla ilklerin yaşandığı bir terör saldırısı olarak tarihe geçecek olan Dolmabahçe katliamı aynı zamanda soruşturma tekniği açısından da ilklerin yaşandığı bir olay.
Daha önce yetkili birimler -biraz da aceleci davranarak- canlı bombanın kimliğini bir an önce açıklarlardı. Şimdi ise böyle bir acelecilik yok. Belli ki soruşturmada ilginç halkalar birbirini tamamlayan puzzle'ın ilginç parçaları var. Belli ki güvenlik birimlerimiz olayın arkasındaki faile yani kuklaya değil oynatıcısına ulaşmaya çalışıyor.
Bu noktada güvenlik güçlerine biraz zaman tanıyıp soruşturmanın selameti açısından acımızı biraz daha içimizde yaşamamız gerekiyor.
Gerçeğin ortaya çıkması ise an meselesi.
