Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Nisan 2015

Dolar rekora doymuyor

Bir süredir sakin seyreden dolar, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası FED'in faiz artırımına başlayacağı yönündeki beklentisi ile hareketlenerek yeni rekorlara koşuyor.

Önceki gün 2,73 TL'yi gördü.

Dolar sadece TL değil, tüm para birimleri karşısında değer kazanıyor.

Doların 6 güçlü ülke para birimine karşı değerini gösteren dolar endeksi, 12 yıl aradan sonra 13 Mart'ta ulaştığı 100,3 zirvesine tekrar dayandı.

Euro/dolar paritesi 1,05'e geriledi, bir doların bir Euro'ya eşitlenmesine ramak kaldı.

FED'in ilk faiz artışını yıl bitmeden yapacak olması dolara değer kazandırıyor ama başka faktörleri de gözden kaçırmamak gerekir.

Yatırımcıların ABD'yi güvenli liman görmesi, halen faizlerin AB ülkelerine nazaran yüksek olması bu meyanda sayılabilir.

Mesela Almanya'nın 10 yıllık tahvilinin getirisi yüzde 0,15 iken bu oran ABD'nin tahvilinde yüzde 1,90.

Bu durumda yatırımcıların tercihlerini dolardan yana kullanmaları normal.

Dış borcu kabarık, cari açığı yüksek ülkelerin para birimleri yatırımcıların bu yaklaşımından ziyadesiyle negatif etkileniyor.

TL de bu para birimlerinden biri.

Son iki yılda yüzde 50, yılbaşından bu yana ise yüzde 16 değer kaybeden TL, gelişmekte olan ülkeler sıralamasında en kötü performans sergileyen para birimi oldu.

Sebep?

Cevabı arz/talep kanununda aranmalı.

Dolar evine dönüş hazırlığında, eskisi kadar bol ve ucuz olmayacağının işaretini veriyor.

Diğer bir ifade ile arzı azalıyor.

Buna mukabil kısa vadede talep aynı oranda kısılamıyor.

Çünkü Türkiye bir yıl içinde dış borç ödemeleri ve cari açığın finansmanı için 200 milyar doların üzerinde dış kaynağa ihtiyaç duyacak.

Bu mecburiyet doların ateşini yükseltiyor.

Dolardaki bu hararet kaçınılmaz olarak makro hedeflerde sapmalara neden olacaktır, olmaktadır.

Kur yüzde 10 değer kazandığında enflasyonun 1,5 puan arttığı hesaplanıyor.

Büyüme yavaşlıyor, işsizlik artıyor, şirket karları eriyor, vergi gelirleri düşüyor.

Son açıklananveriler bu tezi doğruluyor.

Büyüme yüzde 3'ün altına indi, Ocak ayında işsizlik yüzde 11,3'e yükseldi, Mart ayında bütçe 6,8 milyar lira açık verdi, faiz yüzde 9'u aştı.

Merkez Bankası doları frenlemek amacıyla 22 Nisan'da yapacağı toplantıda, döviz depo piyasası faizlerinde ölçülü indirim ve TL zorunlu karşılıklar için faiz oranlarında ölçülü bir artışa gidebileceğini açıkladı.

Yaklaşan seçimler nedeniyle gerilen siyasi ortam ve küresel atmosfer, Merkez'in işini zorlaştırıyor.

Doların 3 TL'ye doğru yol alması sürpriz sayılmayacak, böylece TL belki de gerçek değerini bulacak.

TL'nin gerçek değerini reel efektif döviz kuru endeksi ölçüyor.

Türkiye'nin fiyat düzeyinin dış ticaret yaptığı 36 ülkenin fiyat düzeyine göre değişim gösteren endeks TL'nin gerçek değerini yansıtıyor.

Endeks Mart ayında 104,5 oldu.

Endeksin 100'ün üzerinde olması TL'nin değerli olduğunu gösterir.

Bu veriyi de bir kenara not edelim.

Şu tespitle yazımızı noktalayalım:

Enflasyonu düşürmeden ve döviz açığını kapatmadan TL'nin değerini finansal araçları kullanmak suretiyle olduğundan yüksek tutma gayreti uzun vadede ekonomiyi dar boğaza sokar.

[email protected]