Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Şubat 2015

Dolar nerede duracak?

Dolar almış başını gidiyor.

Rekor üstüne rekor kırıyor.

Bütün gözler üzerinde.

Ekonomiyle yakından uzaktan ilgilenmeyen sokaktaki vatandaş bile doları konuşuyor.

Herkesin aklında şu soru; acaba nerede duracak?

Sorunun cevabını vermeden önce 2013 yılına uzanıp hafızalarımızı tazeleyelim.

Doların fitilini ilk ateşleyen ABD Merkez Bankası(FED) oldu.

2013 Mayısına kadar uzun süre 1,80'lerde gezinen dolar, FED'in para musluğunu kısacağını duyurmasının ardından hareketlenerek 2 TL sınırını aştı.

Haziranda patlak veren Gezi olayları ve 17/25 Aralık operasyonlarının da tetiklemesiyle doların zapt edilmesi zorlaştı.

Ağustos 2013'te Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı,"Doların belini kıracağız" diyerek 2013 sonunda doların 1,92 olacağını ileri sürdü ise de yılı 2 TL'nin üzerinde kapadı.

2014 yılında FED'in "faizi yükseltebileceğine" ilişkin her açıklaması doları zıplattı.

Merkez Bankası'nın milyarlarca dolar satarak doları frenlemeye çalışması fayda etmedi.

Dolar 2,40 TL'ye dayanınca faiz silahını kullanmak zorunda kaldı.

Ocak 2014'te faiz oranını yüzde 4,5'ten yüzde 10'a çıkardı.

Bu sert hamle işe yaradı, dolar 2,17 TL'ye kadar geriledi.

Ne var ki son günlerde faiz indirimi tartışmaları doların ateşini yeniden yükseltti.

Yazıyı kaleme alırken2,51'i görerek yeni bir rekora daha imza attı.

Soruya dönelim; dolar bundan sonra nasıl bir seyir izleyecek?

Bir tahminde bulunmak riskli.

Çünkü o kadar çok faktör devrede ki yanılmamak mümkün değil.

Elimizde yeterli veri yok.

Merkez Bankası pek çok doneye sahip olduğu halde isabetli tahminde bulunamazken bizim bir rakam vermemiz doğru olmaz.

Ama görünen köy de kılavuz istemez.

Şu ihtimal kuvvetle muhtemel.

Dolar 2,40-2,50 bandında bir süre oyalandıktan sonra yönü yukarı doğru olacak, yeni rekorlar peşinde koşacaktır.

2,60-2,70 TL'ye yaklaşması şaşırtmayacaktır.

Üç nedenle;

İlki, FED faktörü.

En geç haziranda faizi yükseltecek.

Her ne kadar piyasalar bu ihtimali fiyatlandırmışlarsa da yine de doları hareketlendirecektir.

İkincisi, 7 Haziran Genel Seçimi.

Gerilecek siyasi ortam da doları tırmandırabilir.

Sonuncusu, elbette ki Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı.

Siyasi otoriteyi memnun edecek oranda yapılacak bir indirimin kurları oynatacağı kesin.

Zaten Merkez Bankası enflasyondan dolayı değil, kurların sıçramasından korktuğu için faiz indiriminde ihtiyatlı davranıyor.

Haklı da.

Ne zaman "faiz indirimi" söz konusu olsa kurlar baş kaldırıyor.

Bu durum ise makro göstergelerin bozulacağına ve hedeflerden sapılacağına işaret ediyor.

Şöyle ki:

Enflasyon bir veya iki puan artacak.

GSYH küçülecek, dolayısıyla kişi başına gelir 10 bin doların altına inecek.

Döviz borçlusu şirketlerin bilançoları hasar görecek.

Borsa yara alacak.

İhracatta sıkıntı yaşanacak.

Anlayacağınız, dövizi olanlar ile spekülatörler hariç tüm kesimler kaybedecek.

O yüzden Merkez Bankası kurları kontrol altında tutmaya çalışıyor.

Bunun için de faiz silahını kullanıyor.

Ne yazık ki sadece parasal politikalar doları dizginlemeye yetmiyor.

Şu soruyla yazımızı bağlayalım;

TL, neden en çok değer yitiren para birimleri arasında yer alıyor?