Dolar artsa ne olmaz! Ne zaman umurumuzda olmaz?
Dolar bir anda yükselişe geçti.
Hemen başladılar yine...
“Neler oluyor, yoksa yine
Türkiye için yeni bir plan mı devreye sokuldu”...
Hayır efendim.
Yok öyle bir şey...
EĞER,
İsrail Başbakanı Netanyahu, “iktidarını korumak için” gaza getirdiği “aşırılık yanlısı Yahudiler” ile başlatılan Filistinli katliamıyla hedeflerine ulaşırken Türkiye’nin öncülük yaptığı “Uluslararası Barış Gücü” çağrısı olumlu sonuçlansaydı...
O zaman olurdu.
EĞER,
Bazı siyasilerden gelen talihsiz benzetmelerle Netanyahu’nun yaptıklarını küçülten ve “birliği bozan tavır” olmasaydı ve tüm ülke tek ses olarak uluslararası kamuoyuna “dış güçleri rahatsız edecek” şekilde çağrıda bulunsaydı...
O zaman olurdu.
EĞER,
Sedat Peker konuşmaya başladığında “İşte şimdi seni yedik Erdoğan”
diyenlerin; PKK ve FETÖ’nün bazı söylemlerine sahip çıktığı gibi mafyanın da
bazı söylemlerine sahip çıkması sonuç verseydi...
O zaman olurdu.
EĞER,
Tüm eleştirilere rağmen ortada sürdürülebilir bir düzen olmasaydı ve vatandaşa sadece ekonomi denilen “kocaman kamyon’un asfaltı” olma görevi verilmiş olsaydı.
O zaman olurdu.
EĞER,
Tüm dünyanın çaresizce bakakaldığı bir dönemde “Aşı olmazsa biteriz” diyenlerin “Biz gönderemedik bari korona göndersin” umutlarını bitirecek aşı anlaşmaları yapılmasaydı...
O zaman olurdu.
DOLAR ARTINCA HİÇ Mİ
BİR ŞEY OLMAYACAK?
Olur tabii...
EĞER,
Kısa zamanda turistlerin geleceği bir düzen kurulamaz ve ekonominin sıcaklığı küresel ısınmayı geçerse o zaman vatandaşın istiklâl ruhuna bürünerek “Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım” ruhu kendisini gösterirse...
Bir şey olur.
EĞER,
Risk primleri (CDS) 400’ü geçen 3 ülkeden biri olma durumunu değiştirecek anayasa değişikliğinde uzlaşma zemini bulunmazsa...
Bir şey olur.
EĞER,
Çin ve Rusya, Türkiye’nin onlara bağımlı olduğunu düşünürse Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Kırım’ı Rusya’nın sınırları içinde tanıma tehdidi” sadece bir başlangıç olur ve o zaman...
Bir şey olur.
EĞER,
Geçmişin karanlık dönemlerinde yaşananları Erdoğan’a yüklemek için fırsat kollayanlara bu fırsat verilirse işte o zaman...
Bir şey olur.
DOLARIN HAREKETİNE
BAKILMAYACAK GÜNLER GELECEK Mİ?
Sorusunu soranların taşıdıkları umudun varlığı o günlerin en büyük müjdecisi iken;
BİR DE,
Taksim gibi “girilemez” denilen yerlere camii açmak önemli ama tüm bu camileri açarken bahçesine çocuk parkı koyup içlerine kreş eklemenin farkındalığı da anlaşılırsa o günler gelir.
BİR DE,
Neyin doğru neyin yanlış olduğuna sosyal medyada TT olduğuna göre karar vermek yerine vicdanlarımızı kullanırsak o günler gelir.
BİR DE,
Eğitimin yatırımla taçlandığı bir düzen kurarsak o günler gelir.
BİR DE,
Kahvedeki dostlarla muhabbetli kanka hâlimiz mahalle siyasetine de bulaşırsa o günler gelir.
AMA EN ÖNEMLİSİ
Siyaseti kardeşi kardeşe düşman edecek bir dilden hepimizi kuşatacak bir dile taşımak zorunda olduğumuzu anlarsak işte tam da o zaman o günler gelir.