Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2433.81
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Ağustos 2014

DOKUZ SEÇİM DOKUZ ZAFER

Bu yazıyı, dün sabah saatlerinde oyumu kullandıktan sonra kaleme alıyorum. Yani henüz seçim sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasına yaklaşık 11 saat var.

Bu afaki bir yazı değil. Sadece yabancılaşmamış bir zihinle milletin içinden biri olarak milletin tercihlerine yönelik bir öngörü.

***

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğindeki AK Parti, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde yüzde 35, 2004 yerel seçimlerinde yüzde 42, 2007 genel seçimlerinde yüzde 47, 2009 yerel seçimlerinde yüzde 39, 2011 genel seçimlerinde yüzde 50, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde de yüzde 46 oy alarak sandıktan birinci parti olarak çıktı. AK Parti 2007'de Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesini içeren referandumda yüzde 68, 2010 referandumunda ise yüzde 58 "Evet" oyu ile birinci oldu.

***

Krallıkları ve diktatörlükleri dışarıda tutarak söylüyorum.

Dünya siyasal tarihinde, üst üste girdiği 9 seçimden de yükselen bir oy grafiği ile birinci olarak çıkan ikinci bir parti örneği yok.

Serbest seçimlerin yapıldığı, demokratik bir ortamda herkesin kendi partisine oy verebildiği bir zeminde gittiğimiz seçimlerde AK Parti sürekli kazanıyor.

"iktidar yıpranmışlığı" diye bir gerçekliğe rağmen bunu başarıyor hem de.

AK Parti siyaset bilimi literatürünü, politik analizleri, istatistikleri adeta çöpe atan, sosyopsikolojik olarak irdelenmesi gereken fenomene dönüştü bile.

Bunun belki de en önemli sebebi, Başbakan Erdoğan'ın seçmenin yanındaki "sahici ve samimi" olduğuna dair algısını hiç yitirmemesi.

***

Başbakan Erdoğan, adaylığının açıklandığı tarihten itibaren milletin kendisine Cumhurbaşkanı görevi vermesi halinde Anayasa'nın kendisine sağladığı tüm yetkileri kullanacağını söyledi.

Yani kabine toplantılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık edecek. Bunun anlamı ise eski Türkiye rejiminin köklü bir şekilde değişeceğinin göstergesi.

***

Yeni Türkiye, Ortadoğu'yu "bataklık" olarak görmeyenlerin Türkiye'sidir.

Yüz yıl önceki kaybettiğimiz Birinci Dünya Savaşı'na giriş tarihimiz 10 Ağustos.

Aynı şekilde 10 Ağustos, 90 yıl önce galip Batılı ülkeler tarafından Osmanlı'nın paramparça edilmesini hedefleyen Sevr Anlaşması'nın da tarihi.

10 Ağustos, İttihat Terakki ve devamındaki Kemalist ideolojinin, milletimizin başına bela ettiği dar ufuklu ulusçuluğun, milletle devlet arasındaki düşmanlığın, dayatmacılığın son bulduğu tarihtir.

***

Bundan sonra yapılacak olan, Yeni Türkiye'nin soluğunu sinesinde hisseden dinamik, birikimli, entelektüel ve coşkulu bir kadro ile sistemin altyapısını (Anayasa) değiştirecek bir AK Parti'nin 2015 genel seçimlerine hazırlanmasıdır.