Doğu'ya Bakış
Dünyada Doğu medeniyeti ile Batı uygarlığı arasında mukayeseler yapılır. Doğu, sevginin, şefkatin, merhametin, ahlakın ve medeniyetin beşiği olarak kabul edilir. "Işık doğudan gelir" denilmiştir. Batı ise debdebenin, kibrin, tantananın ve mübalağanın simgesidir. Türkiye, dünya coğrafyasında büyük ölçüde Doğu'dur. Batı'ya yaranma hamleleri ve yamanma teşebbüsleri tarih boyunca hep akamete uğramıştır. Ülkemizin doğusuna bakalım isterseniz.
Ey Cizre, El Cezire. Bir zamanlar dünyaya ilim, irfan ve inanç ışıkları yayan medreselerinde yetişen alimleri unuttuğumuzu sanma sakın! Mazide dinu00ee bilimlerin merkezi olduğunu herkes bilir. Tasavvufun, aşkın ve yüreğin sözünü Mem u00fb Zu00een ile söyleyen Melaye Cizu00eeru00ee yüzyıllardır sevgiyle hatırlanmıyor mu? Günümüz aşıkları, niçin dönüp o mısralara, o kelimelere, o sözlere sığınır?
Şanlıurfa, "Peygamberler Şehri"dir. Hazret-i İbrahim'in ve Hazret-i Eyyüb'ün mücadeleleri ve maceraları burada yaşanmıştır. Ama aynı zamanda Yusuf Nabu00ee'den itibaren kuvvetli bir şiir ve sanat damarı olan güzel şehirlerimizdendir. Bu erdemli silsilenin son halkalarından biri de "Yedi Güzel Adam"dan biri olan merhum Mehmet u00c2kif İnan'dır. Türküleri ve hoyratları ile en yanık şehirlerimizdendir.
Yatırları ve evliyalarıyla, Harput kalesiyle Elaziz, sanatın zirveye çıktığı bir güzel şehrimiz. Hazar havzası şiir ve fikrin bereketlendiği bir ulu belde. Eğin'de mütefekkir Nurettin Topçu, Harput'ta edip Ahmet Kabaklı, Gemuhu'da gönül insanı Fethi Gemuhluoğlu ve Ağın'da Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, 'Doğu'nun ışık adamları'dır.
Nebiler ve evliyalar yatağı Diyarbakır (Diyar-ı Bekir) maziden devşirdiği güzellikleri taşıyan ve yaşayan bir şehir. Dünyada bugüne kadar gelmiş en iyi hattatımız bu iklimin çocuğudur: Hamid Aytaç. Belki de Türkiye'mizde kitabı en çok sevmiş olan ve Millet Kütüphanesi'ni insanımıza armağan eden Ali Emiru00ee Efendi bu havayı solumuş, bu şehrin suyunu içmiş ve bu kültürel ortamda büyüyüp yetişmiştir. İşgal yıllarında "Kara Bir Gün" makalesini yazarak tarihe geçen ve bu yazısıyla kurşuna dizilmeyi göze alan büyük vatanperver Süleyman Nazif, bu yalçın kayalıklarda yetişmiş bir cengaverdir. Cumhuriyet devrinin lirik şairi Cahit Sıtkı Tarancı da bu taş evlerde yaşamış ve yüreğine edebiyat aşkını düşürmüştür. Ve sosyolog Ziya Gökalp. Şehrin sanatkarları çok ama yaşayan bir mütefekkir şairimiz var ki, onu anmamak olmaz: Sezai Karakoç. Fikirleri ve eserleriyle "Diriliş" neslini yetiştiren öncü.
Bitlis, sadece İdris-i Bitlisu00ee'nin ismiyle tanınan ve gönül telimizi titreten bir şehir değil, sularıyla, minareleriyle ve tepeleriyle de coğrafyamızın ilginç illerindendir. Bu memleketin Hizan'a bağlı Nurs köyünde doğan Bediüzzaman Said Nursi, yüzbinlerce insanımızın imanının kurtulmasına hizmet etmiş bir alim. Risaleleriyle fikir dünyamıza ufuklar açmış bir mütefekkir. Norşin medreselerinde İslam'ın hakikatleri öğretiliyor. O medrese-dergahlarda hem ilim hem de irfan birlikte kolkola yürüyegelmiştir.
Mardin, taşın şiirini yazan şehir. Mimaru00eenin ücra yerlerde en iyi şekilde işlenebileceğinin güzel bir delili. Bir ustanın elinden çıkmış muhteşem bir tablo gibidir. Her şehir bir şiirdir aslında. Ama Mardin şahşiir, şahbeyit'tir.
Ve Siirt. Erzurum Hasankale'de doğan bir güneş Tillo sokaklarında nasibini arar ve bulur. Mürşidi İsmail Fakirullah'a ulaşan ve ona kavuşan İbrahim Hakkı, bir şair olmanın yanı sıra bir araştırmacı. Pozitif ilimlerle yenilikleri denemiş bir kaşif. Dağlar ötesinden doğan ışığı, hocasının türbedeki sandukasının başına düşürebilen bir hesap ve fen adamı. Sadece o mu? Büyük Divan sahibi Sultan Memduh. Sonra Baykan Ziyaret'teki Veysel Karanu00eeu2026
Van, muhteşem kalesiyle mazlumiyetin sembol şehridir. Ermeni mücadelesinde akan kanın kokusu hala Horhor suları arasında karışır gider. Ve mürşid Abdülhakim Arvasu00ee. Pek çok müridi arasında biri var ki, ülkemizin büyük sanatkarıdır. Fikir ve sanat adamıdır. Şairler Sultanı'dır. O, inançları yüzünden dışlanan, horlanan ve yok farz edilen kitleleri Büyük Doğu ile besleyen, yetiştiren ve onlara ümit veren Necip Fazıl Kısakürek'tir. Muş, Gaziantep, Erzurum, Batman, Şırnak, Erzincan, Kars, Iğdır, Tunceli, Adıyaman güzel şehirlerimizdir. Şark insanında merhamet hakimdir. Doğulu insan kalb ve duygu adamıdır. Genelde gözü yaşlıdır. Bundan dolayı şiire tutkun, türküye sevdalı, sohbete bağlıdır. Uzun kış gecelerinde memleketin her yerinde olduğu gibi bu bölgede de anlatılan bizim kıssalarımız, hikayelerimiz, Hazret-i Ali Cenkleri'dir.
İki kardeş nehir Fırat ve Dicle Doğu ve Güneydoğu'yu boydan boya gezer dolaşırlar. Sessizce akar, yataklarına giderler. Nice sevdalara tanık oldular ikisi de. Nice ihanetlere, nice erdemlereu2026 Ama hiçbir zaman bunu ortaya dökmemişlerdir. Gözleri kapalı bir derviş gibi sessizce akar dururlar.
Toplumlar ümitle yaşar, ayakta dururlar. Rehberlere kulak vermek gerek. Doğu'nun Yunus'u ve Mevlana'sı mutasavvıf şair İbrahim Hakkı, bakalım ne der: "Mevla görelim neyler / Neylerse güzel eyler."