Doğu cephesinde yeni bir şey yok!
Anadolu'da ölü çocuklarını birer madalya gibi feryatlar eşliğinde toprağa vermeyen hiçbir köy, hiçbir ev kalmadı.
Otuz yıldır çözüm dışında her şeyi konuşuyor, ama aynı şekilde ölmeye de devam ediyoruz.
Anlayacağınız Doğu cephesinde yeni bir şey yoku2026
***
Mesela Şemdinli'de 15 gündür devam eden olaylar var. Olayların medyada yankılanmamasına, bu kadar suskun kalınmasına "Sansür" diyenler oldu. Sansür olmasa da biz ölmeyi kanıksadık millet olarak. Nasıl öldüğümüzün detayları açıklansa ne olur? Sonuçta farklı mekanlarda da olsa bu ülkenin her kesiminden "kara kafalı" çocuklar toprağa düşmeye devam ediyor.
***
Devlet çıkıp en kısa zamanda "Terör belasının kökü kazınacaktır" diyor.
PKK ise yedi dağın ardında her kafasından farklı ses çıkan yedi başlı canavar gibi ağzından "ateş" saçıyor.
Senelerdir dağda, bayırda, yolda, trafikte, madende, göçükte, depremde, selde öldüğümüz gibi 30 yıldır da periyodik olarak terör eylemlerinde ölmeye devam ediyoruz.
***
Örgütün yeni bir strateji denediği ve bunun üçüncü safhası olarak Hakkari'yi kurtarılmış bölge ilan etmek için çalıştığı söyleniyor.
Ben 92 Newroz'undan bu yana en az 10 tane benzer örgüt stratejisi duydum, okudum. Sonuç hiç!
Devletin bu kez son demir yumruğu indirerek "terör" sorununu tarihin karanlık sayfalarına göndereceğine inandığını söyleyenler var. Otuz yıldır en az otuz kere de bu minvalde yorumlar ve açıklamalar dinledik.
Sonuç gene ölüyoruz, gene ölüyoruz!
***
Amerika istihbarat paylaşımını artırmış, AB PKK'yı terörist ilan etmiş, Almanya desteğini çekmiş, Barzani Türkiye ile sırt sırta vermiş, terörün sayılı nefesi kalmış.
Bu öngörülerin sıralandığı gün, 4 karakol baskın yiyor 8 çocuk hayatını kaybediyor. Çatışmalarda ise 115 örgüt üyesinin "etkisiz hale getirildiği" haber veriliyor.
Herkes görevini yapıyor, kendine düşen açıklamalarını yapıyor.
Yetkililer terörün sona ereceğini, analistler ölümlerin bitme yöntemlerini, örgüt çatışmaları daha da toplumsallaştıracağını, gazeteler ise en son olayda "nasıl" öldüğümüzü, açıklıyor.
***
"İşin arkasında Suriye var" deniliyor. İlk gün de vardı, bugün de var değişen bir şey yok yani.
Bazı dost görünümlü müttefiklerimizin de terörün arkasında işveren olarak durduğu söyleniyor. O da ilk günden bu yana bildiğimiz bir şey.
Ölenlerin hep fakirlerin çocukları olduğu, tuzu kuru elitlerin çocuklarını kaybetmediği söyleniyor. E o da ilk günden bu yana aynı.
***
Sorunun artık zıvanadan çıktığını hepimiz biliyoruz. Çok parçalı ve uluslararası boyutu da olan sorun artık PKK sorunudur. Kürtlerin on binlerce evladını, üniversitelisini, gencecik iki jenerasyonunu yok eden bu "ulusal kurtuluş" mücadelesinde en çok kim kırıldı?
Kürtler bu sorunun cevabını açık yüreklilikle verdiğinde, Türkler de haklar konusunda ikna olduğunda onurlu bir zeminde buluşulacaktır.
Millet "Bismillah" deyip ayağa kalkmadıkça, "Yeter" demedikçe, kardeşine sarılmadıkça bizim derdimizi ne Suriye, ne Rusya ne AB ne de Amerika çözemez!