Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Temmuz 2017

Doğru tercih!(2)

Bölüm değil; okul ya da şehre göre karar vermek

"Ben kızımı İstanbul dışına göndermem, okuyacaksa evinden gidip gelecek, dizimin dibinde okuyacak."

"Ben kendim İTÜ mezunuyum oğlan da oraya gidecek."

Bu sınırlamalar öğrencileri zora sokmaktadır.

İl sınırlaması olması

"İstanbul'da iyi bir bölümü puanı tutmazsa sadece Konya'yı yazabilir, dedesi orda onların yanında kalır."

"Hocam ben İstanbul dışında ya Edirne ya da Kocaeli yazacağım. Uzağa ailem göndermez." gibi tercih yaklaşımları yine öğrencinin geleceğini sıkıntıya sokmaktadır.

Üniversite sınırlaması olması

"Okuyacaksa İstanbul Üniversitesi'nde okusun en köklü üniversite orası."

"Ben Yıldız mezunuyum oğlumda oradan mezun olsun istiyorum."

"Evimize yakın ve ulaşımı kolay olduğu için Mimar Sinan Üniversitesi yazacağız."

Bu yaklaşımlar da doğru tercih yapmayı engelleyen bir anlayış tarzı.

Puanım yüksek yazık olmasın psikolojisi

Öğrencimizin hedefi İstanbul Üniversitesi psikoloji idi. Sınav sonucu açıklandı başarı sırası beklediğinden daha yüksek geldi ve öğrenciye çevresinden "Bu puana yazık olmasın sen İstanbul hukuk yaz!" gibi baskılar olmaya başladı.

Öğrenci gelip bana danışınca dedim ki; "Oğlum sen sene başında yola çıktığında ne istiyordun? Peki şimdi ne değişti?"

Görüşme neticesinde İstanbul psikolojiye gitti.

Tekrar hazırlanmanın psikolojisi

"Hocam bu yıl ben mezuna kalmak istemiyorum. Bu sıkıntıya bir yıl daha katlanamam. Puanım ne gelirse bir yere kapağı atmak istiyorum."

"Hocam 2 yıldır hazırlanıyorum puanım ve başarı sıram da arttı aslında ama artık bir yere yerleşip kurtulayım istiyorum. Üniversiteye bir gideyim aile baskısından kurtulduktan sonra gerekirse tekrar hazırlanırım."

"Hocam arkadaşlarım hep üniversiteye gitti ben artık çalışmak istemiyorum, yoruldum, bıktım, bir an önce üniversiteli olmak, özgür olmak istiyorum."

Bu sözler öğrencilerimden en çok karşılaştığım durumlardan birisi. Ama doğru değil tabii kiu2026

Doğru tercih listesinin olmaması

Kitabın ilerleyen bölümlerinde örnek tercih listeleri oluşturdum. Bir öğrenci makine mühendisliği okumak istiyorsa tercihleri sadece makine mühendisliği olmalı. Sadece ilgili olan çok yakın bölümler olabilir, mekatronik mühendisliği gibi.

Ama makinanın altına inşaat, onun altına, elektronik devamında bilgisayar yazarsanız hangi mesleği yapacağınızı siz değil, başkalarının tercihleri belirlemiş olur.

Şöyle ki; sizin tercih listesine aldığınız bir bölüm çok tercih edilir ve sizin puanınız yetmeyip bir alt tercihe kayarsa inşaat mühendisi yerine bilgisayar mühendisi olabilirsiniz.

Fazla kişiye danışılması (Özellikle tercih haftası)

Özellikle tercih döneminde herkes eğitimci ve tercih danışmanı oluveriyor. Bir de öğrencisi üniversitede okuyorsa tam bir danışman oluyor. Eğer öğrenci kafasında tam bir meslek netleştirmedi ise ve farklı kişilere soruyorsa farklı bilgiler neticesinde kafası iyice karışıyor.

Buradaki önemli nokta şu, aslında danışılan her kişinin tecrübesi ve doğruları farklı, kişiler kendi doğrularına göre cevap veriyor. Bizim işimiz ise kendi şartlarımıza ve doğrularımıza göre uygun tercihte bulunmamız.

Hiç unutmam bir öğrencimiz komşusunun çocuğu ODTÜ'de okuduğu ve çok övgü aldığı için orayı tercih etti ve kazandı. Üniversite gayet güzel bunda bir sıkıntı ama öğrenci aileden uzak olması nedeni ile yurt hayatına uyum sağlayamayarak arkadaşlarıyla eve çıktı. Bu arada derslerde sıkıntı yaşadı vs.

Öğrenci kendi özel şartlarına uygun tercih yapmayıp ve başkasının kriterlerine göre hareket edince üniversite hayatı oldukça sıkıntılı geçti.

Meslek seçiminin tercih haftasına sıkıştırılması

Yukarıda niçin tercih hatası yaptığımıza dair birçok madde saydım. Dikkat edin birçoğunun altında yatan temel sebep, net bir meslek hedefinin olmaması ve tercihin son döneme özellikle de tercih haftasına bırakılmasıdır.

Zamanın kısıtlı olduğu dönemlerde çok sağlıklı kararların alınması zordur. Ve farklı etki alanlarının gölgesinde kalarak sağlıksız tercihler yapılmaktadır. Geçenlerde eski bir öğrencim geldi üniversiteyi bitirmiş iş arıyor, baktım bitirdiği bölümünü ve mesleğini çok sevmiyor. Niye tercih ettin diye sordum. "Hocam rehber hocam tavsiye etmişti biz de yazdık, başımızı yaktı, aslında benim kafam karışıktı, rehber öğretmenim tavsiye edince babam da orayı çok istedi bizde yazdık." dedi.

Aslında sorunun sebebi olayın tercih haftasına sıkıştırılması. Suçlu aramaya gerek yok, kimse kimseye zorla tercih yaptırmıyor. Her kes kendi tercihlerinin sonuçlarını yaşıyor.