Doğru siyasetçiyi seçin
Doğru siyaset oluşturmak zor ve meşakkatlidir. Çünkü çeşitli alanlardan âlimlere ihtiyacınız vardır ve sizin siyasetiniz için çok emek harcayarak proje üreteceğiniz istifadenize bilgiler üretmelidirler. Doğru siyasetçiyi seçmek de en az doğru siyaset oluşturmak kadar zordur. Çünkü seçmene yalansız, hilafsız, dünyasını ve ahiretini ateşe düşürmeyecek projeler sunmanız, doğru işler yapmanız gerekecektir. En önemlisi de şu temel kural mutlaka ve mutlaka seçmene öğretilmelidir: Aynı insanlar, aynı zihniyet ile aynı yol ve yordam takip edilip aynı işler yapılırsa sonuç değişmeyip her zaman aynı olacaktır.
Zihniyet ve yolu bulabilmek adına ilk insandan beridir ilim adamları, filozoflar, fikir adamları siyaset nedir, nasıl yapılmalıdır, amacı nedir sorularına cevap aramakla ömür tüketmişlerdir. Cevapları arayanlar ister Müslüman olsun ister gayrı Müslim olsun nihayetinde siyasetin amacının iyilik olduğunu söylemişlerdir.
İyilik üretmesi gereken siyaset, ülkeler için olmazsa olmaz bir ilimdir. Ülkelere ve insanlara adaletle hükmedecek, yasa yapacak merci sadece siyaset olmuştur. Yeri gelmiş ülkeleri imar etmiş, insanları bahtiyar etmiş yeri gelmiş ülkeleri batırmış, insanları mutsuz ve zelil etmiştir.
Onlarca yıldır farklı farklı yollarla, farklı farklı siyasetçiler ülkelerin ve şehirlerin kaderini çizmekteler. Oy verenler onlarca yıldır bazı siyasetçileri seçip iktidara getirmekte bazılarını da beğenmediği için iktidardan indirmekte. Bazılarının ahlakını beğenmekte bazılarının ise beğenmemekteler.
Siyasetçilerin ahlaklı olanları vardır, ahlaksız olanları vardır. Ahlaklı olanlar şunları ne pahasına olursa olsun yapar:
- Yanlış yaptığında, “yanlış yaptım” demekten asla çekinmez.
- İstisnai durumlar dışında, en geniş toplumsal mutabakatı arar (İstisnai durum, zamanın elvermediği, şartların aşırı zorlandığı, herkesin bu durumu istisnai kabul ettiği hallerdir).
- Siyasetçi, geleceği şekillendiren kişidir. Mevcut şartlara göre oy kazanma uğruna asla geleceği tehlikeye atmaz.
- İktidardaysa, her koşulda muhalefete samimi olarak bilgi verir, bilgi alır. Kendisinin emanetçi olduğunu, asıl karar verenin oy verenler olduğunu kabul eder.
- Muhalefetteyse, itibar kazanmak uğruna asla iktidarın güçlü ve zayıf yönlerini kullanmaz. Tam tersine, gerektiğinde sonuna kadar iktidara destek verir, gerektiğinde ürettiği projeleri iktidarla paylaşır.
- Ülkenin kazanmasını, milletin kazanmasını her koşulda kendisinin kazanmasına tercih eder.
- İnat ve önyargı gibi hem kendilerini mahveden hem de ülkeyi mahveden siyaset zararlılarına asla yaklaşmaz.
- Her konuda, insanlar bir diğerinden farklı düşünebilir. Bu durum askerlikten tıbba, mühendislik hesaplamalarından akademik dünyaya kadar her mesleğe, her uğraş alanına uzanır. Asla unutulmamalıdır ki farklı fikir uğruna ne ameliyat masasında hasta bırakılır ne şantiyede iş bırakılır ne de savaşta cephe terk edilir. Bir karar verilir ve o karar muhakkak uygulanır.
Bir insanı ameliyat masasında bırakmak bir tarafa, koca bir ülke ölüm kalım konumundayken, siyasi anlaşmazlıklar asla affedilemez. Ne yazık ki bu yüzden devletler helak olmuştur.
Ahlaklı bir siyasetçi, konumu ne olursa olsun kendi ülkesinin çıkarları için uzlaşmayı, olmazsa olmaz ahlakın gereği sayar.
Doğru siyaset ve doğru siyasetçi seçmek dünyanın en zor işlerinden biridir. Eğer doğrusunu seçebilirseniz, size ve ülkenize şifa etkisi yapar. Pek çok derdinizden kurtulabilirsiniz. Yanlış siyaset ve siyasetçileri seçerseniz, zehir etkisi yapar. Belki canınızdan bile olursunuz.
