Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Haziran 2018

Diyarbekir toparlanıyor

Siyaset, sosyal hadiseler, toplumsal hareketlilikler maalesef algı ile yürütülüyor. Yürütülen bu algının kahir ekseriyetle hakikatten uzak olması işin üzüntü verici diğer bir boyutu.

Düşünebiliyor musunuz?

Denize düşen çocuğu kurtarmak için elbisesiyle denize atlayan yardımsever bir insan hakkında, "Zavallı çocuğu denize attı, sonra denize atlayıp çocuğun kurtulmasına mani oldu" diye fotoğraflamak ne kadar insani ne kadar gerçek?

Türkiye siyasetinin bir parametresi de hakikati tersyüz etmek. Daima dürüst ve temiz siyasetten bahseden muhalefetin, -gelirlerse- iktidarda düşündükleri dürüstlük ve temizliği muhalefet yaparken neden düşünmediklerini bilmek hakkımız. Çünkü temiz ve dürüst siyaseti düşünenlerin muhalefette iken bunu göstermeleri lazım ki inandırıcı olsun.

Bu yüzden Türkiye Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'dan vazgeçmiyor. Kırgınların kırgınlıkları, küskünlerin küskünlükleri, alınanların alınganlıkları normale dönmeye başlıyor. Seçim, seçim olmaya başladı.

Diyarbakır'da da siyasetin normale dönmesi sevindirici.

Küskünlükler yerini sağlıklı düşünmeye bırakıyor. Önceki haftaların kasvetli havası dağılıyor. Millet ne için oy kullandığını daha serin kanlı düşünüyor.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Diyarbakır Ak Parti Adayı Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz'ın seçim bürosunu ziyaret ettim. Diyarbakır'ın en genç adayı (23) M. Masum Melikoğlu ile paylaşıyor büroyu Emin Hocam.

Büro içi ve dışıyla tıklım tıklım doluydu. Sordum, her zaman böyle mi?

"Hayır, her zaman böyle değil, daha çok kalabalık" dediler. Pazar gittim, Pazartesi geç saatlerde gittim, Salı öğlen saatlerinde uğradım gerçekten de doluluk çok fazla idi. Dışarıda çalışmakla görevli olanlar döndüklerinde ise daha geç saatlerde dönüyorlar. 40 yılı aşkın süredir dost olanları orada görünce yaşlandığımı bir kez daha fark ettim.

Sene 1975,

Diyarbakır Lisesi 2. Sınıf öğrencisiyim.

MTTB'ye uğruyorum, Dağkapı'da Hz. Süleyman güzergahında mütevazı bir yerde idi MTTB. ilk tanıdıklarım, beni MTTB ile tanıştıran rahmetli Ahmet Ayata Hocam ve Necdet Öcal ağabey idi.

Kışın samimiyetin ısıttığı, yazın hasbiliğin serinlettiği bu mekan bizim için bilinçlenme okuluydu. Mesela Mehmet Akif'in Safahat'ını ilk orada görmüş ve okumuştum. Dergilerle ile ilk orada tanışmıştım. Rahmetli Babam sayesinde tanıyıp sevdiğim İmam-ı Gazali'nin İhya dışında eserlerini orada görmüştüm.

M. Emin Yılmaz da Tıp'ta (yanılmıyorsam son ya da sondan bir önceki yılı idi) okuyordu, tanıştık, güler yüzlü, sevecen bir ağabey idi. Tanışıp sohbet ettik, bana iltifatlarda bulundu, aileme övgülerden sonra, "Bir lise öğrencisi gibi görünmüyorsun, iyi bir eğitim almışsın, korkma, lakin kendine dikkat et" diye tembihledi.

Haksız değildi, MTTB'ye gidiyorum diye 7. kere solcuların şiddetine maruz kalmıştım. Sonuncusunda beni takip eden rahmetli Ahmet Ayata ile birkaç Bingöllü ağabey, tam kıstırılmıştım ki ortaya çıktılar ve bir daha yolumu kesen olmadı.

Mehmet Emin Yılmaz Diyarbakırlıların o yıllarda tanıdığı, sevdiği, bildiği bir şahsiyettir. Bürosuna uğradığımda beni en çok mutlu eden hadise, her kesimden ziyaretçilerin yanı sıra bütün MTTB'lilerin, Akıncıların, MGV'lilerin büroda olmasıydı.

Emin Hocam her zamanki gibi, güler yüzlü, SKM'nin yaptığı programları dışındaki zamanlarını büroda geçiriyor.

Sorunu olanları dinleyip çözülebilecek sorunu anında çözmek için çabalıyor. Bu hasbi çalışmanın ziyaretçiler tarafından da görülmesi seçimi kazanmış kadar mutlu ediyor.

Emin Hocam büroya gelen herkesle ayrı ayrı ilgileniyor, hayır dualarını istiyor. Ziyaretçiler ayrılırken kapıya kadar onlara eşlik ediyor, dua istiyor. Biz de ayrılırken bizden, "Rabbimize, milletimize ve Cumhurbaşkanımıza mahcup olmamak için dua edin" dedi.

Biz de kendileri ve bu kutlu yolun yolcuları için amin dedik ve duaya devam ediyoruz.

Masum Melikoğlu kardeşime değinmezsem hakkı kalır. Genç, şuurlu ve dinamiktir Masum kardeşim. Hem akranları onu yalnız bırakmıyor hem de akraba ve büyükleri. Gençleri siyasete kazandıran Recep Tayyip Erdoğan'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Masum Melikoğlu duruşuyla, cehdiyle, şımarmadan sahip olduğu özgüveniyle genç nesli hakkıyla temsil ediyor.

Yolu açık olsun.