Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Eylül 2020

Diyarbakır Dönüştürülmez İse..

Hayatta değişiklikler değil, dönüşümler esastır, çünkü değişen her şey tekrar eski haline rücu edebilir. Saçınızı boyarsınız, makyaj yaparsınız ama bir süre sonra saçınız, yüzünüz tekrar eski haline döner.

Anlayacağınız değişiklikler karakteri gereği köklü ve kalıcı olamamaktadır.

Dönüşüm, kökten ve kalıcıdır çünkü eski hale dönemeyecek kadar köklü ve essahtır dönüşümler. Bu yüzden şehirlerin eski hale dönmemek üzere yeniden imarına da kentsel değişim değil, kentsel dönüşüm deniyor.

Bir insanın dini, siyasi, felsefi manada yaşayacağı değişim ve dönüşüm de bu minvalde çok büyük farklılıklar arz eder. Kimi Müslümanın erişkinlik yaşından sonra da İslam ahlakından nasiplenememesini de değişim-dönüşüm bağlamında değerlendirebiliriz.

Bir gayri Müslim din değiştirip Müslüman olduktan sonra gerekli dönüşümü sağlayamayınca eski adetlerini sürdürme eğilimi gösterecektir. Ama aynı kişi dönüşmeyi başarınca Müslüman çevrede büyüyen bir Müslümandan daha hasbi olabiliyor.

Yazımızın başlığını seçerken bu temelden hareketle “dönüşüm”olarak belirledik. Çünkü Diyarbakır hakikaten çok değişiklikler yaşadı, lakin dönüşüm noktasında yanlış tercihler yapıldığı için yararlı hizmetlerden mahrum kaldı.

Ne gibi mi?

1999 mahalli seçimleri ile PKK yanlısı belediyecilik ile tanışan Diyarbakır, 17 yıl boyunca belediye hizmetlerinden istifade edemedi. Çünkü Diyarbakır Büyükşehir Belediye Bakanı kim olursa olsun, Kandil’den gelen talimatlara eksiksiz ve kusursuz uymak zorunda idi.

1999 seçimlerinden sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve alt kademe belediyeleri çocuk, kadın ve gençlere yöneldi. Kurdukları resmi ve illegal evlerde yılda on binlerce çocuk, genç ve kadına PKK’lılık eğitimleri veriliyordu.

Bu eğitimlerde;

Neden gerilla olunmalı?

Nasıl gerilla olunur? gibi konularda verilen eğitimlerle militan yetiştiriliyordu. Hatırlarsınız, Diyarbakır’da polis araçlarına taş atma yaşı 8-9’lara kadar düşmüş, molotof hazırlama yaşı ise 12-13 olmuştu.

Gençleri, çocukları ilgi ve zevklerine göre militanlaştıranlar, belli bir yaştan sonra da dağa çıkmalarının önünü açıyordu. Şehirde kalanlar da terör örgütü PKK’nın şehir yapılanmasında hizmete amade idi.

Belediyelerin açtıkları ev ve kuruluşlarda 3 ayda 50 bini aşkın çocuk, genç ve kadın eğitiliyordu. Gerisini varın siz düşünün.

Ama;

Valiliğin, GAP’ın bünyesinde hizmet veren kuruluşlarda yılda en fazla 2 ila 4 bin kişinin farklı mesleki ve eğitim hizmetlerinden yararlanması planlanmıştı lakin bu kuruluşlar istisnalar dışında flört merkezinden öteye geçemedi. Devlete bağlı kurumların açtığı çocuk ve gençlik merkezlerindeki içler acısı durum bugün de çok farklı değil.

Şimdi,

HDP belediyelerinin yaptıklarını göz önünde bulundurursak, Diyarbakır’ın hangi hizmetlere ihtiyaç duyduğunu hatta Diyarbakır’ın zaman kaybetmeden hizmete nereden başlaması gerektiğini görebiliyoruz.

Diyarbakır’ın asfalt sorunu yoktur.

Diyarbakır’ın park sorunu yoktur.

Diyarbakır’ın su sorunu yoktur.

Diyarbakır’ın çok acil trafik sorunu da yoktur. Zaten bu alandaki hizmetleri görmek için allame olmaya gerek de yoktur.

Lakin Diyarbakır’ın zaman kaybına tahammül edemeyeceği bir hizmete ihtiyacı vardır:

Çocuklara, gençlere, kadınlara;

Bu aziz ve mübarek dinin bizim için ekmek kadar, su kadar değerli ve gerekli olduğuna yönelik hizmetler verilmelidir. Bu vatanın, bu milletin mağdur ve mazlumların sığınağı ve tek umudu olduğuna dair bilinç verilmelidir. 20 yıldır kaybettiğimiz çocukları, kadınları, gençleri yeniden kazanmak ve yeni neslin sağlam yetiştirilmesi için Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bütün kaymakamlıklar ve belediyeler seferberlik ilan etmelidir.

2016-2020 arası ‘kayyım’ dönemlerinde arzu ettiğimiz dönüşüm için ciddi manada bir şey yapılmadığını söylemekte beis görmeyiz. Son 1 yılı pandemiden dolayı mazur görsek de neticede kayıp bir yıl olduğunu yadsıyamayız.

Diyarbakır’a yeni bir Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı atandı. Diyarbakır için büyük ve önemli bir başlangıç olmasını temenni ediyoruz. Sayın Münir Karaloğlu’nun yetişmiş olduğu havza, uzmanlık alanı ve tabi ki Valilik görevlerindeki çalışmaları Diyarbakır için aranan kan olduğunu umuyoruz.

Artık insana ama bilhassa çocuk, genç ve kadınlara yönelik hizmetlerle Diyarbekir gibi İslam tarihinde müstesna yeri olan bu mübarek belde ve çocukları kapkaç ile değil, uyuşturucu ile değil, hele hele terör örgütü PKK ile hiç değil;

5. Harem ve onun çocukları ve gençleri dinine, vatanına, tarihine, kültürüne sımsıkı bağlılıkları ile yad edilmelidir. Bunun için hasbi ve işin erbabı kadroların olmazsa olmaz olduğunu söylemeyi terk-i edeb biliriz.

Bir şey daha biliyoruz,

Bu dönem hayati önem arz eden dönüşümü gerçekleştiremezsek tarih de millet de taş, toprak da bizi affetmeyecektir.

Çalışmaların takipçisi ve duacısıyız.

Allah mahcup eylemesin.