Dolar (USD)
34.65
Euro (EUR)
36.33
Gram Altın
2938.28
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Mart 2021

Diyarbakır Anneleri'nden Millet İttifakı'na öfke vardı

Kutsaldır annelik.

Evlat sahibi olmaktır kadını bu kutsal makama çıkaran. Bütün anneler evlatlarını huzur ve mutluluk içinde büyütmek ister. İmkanı olmayınca da yüreğiyle dünyasını güzelleştirir evlatlarının.

Annelerin yüreği tül gibi incedir, zariftir ve hassastır. Söz konusu evlatları olunca bir tek saniye dahi kendilerini düşünmezler. Gerektiğinde onların üzerine bir tül gibi serilir incitmemek için, gerektiğinde bir dağ olur onları korumak için ve gerektiğinde de volkan olur patlar evlatlarına kastedenlerin üzerine.

Anneler evlatları için hayır dışında bir şey istemezler. Kendilerinden daha iyi, daha özgür, daha rahat yaşamaları için çırpınır dururlar.

Her anne gibi “Diyarbakır Anneleri” de evlatlarının iyi günlerini, yıllarını görmek isterdi, kötü günlerinde ise onların yanında olmayı.

Evlatları için hiçbir babanın yapamayacağı fedakarlıkları yapar anne. Yeryüzünde bir tek annelik konusunda empati yapamayız erkekler olarak. Zira o duygu sadece annelere has bir durumdur.

Uykusu kaçan çocuğuna ninni olur, şarkı olur, ilahi olur, yastık, olur, yorgan olur örtülür üzerine. Evladının ayağına diken batsa kalbi kanar annenin.

Ancak,

Hiçbir annenin yüreği 12-13-14 yaşlarındaki evladını terör örgütüne kaptıran bir annenin yüreğinden daha fazla kaynamaz.

Anneler Günü münasebetiyle Diyarbakır İl Başkanlığı, Kadın ve Gençlik Kolları ve dört merkez ilçe birimleri ile 8 Mart Kadınlar Günü münasebetiyle Diyarbakır’da evlat nöbetinde bulunan anneleri ziyaret etti. Duygulu anların yaşadığı ziyarette anneler CHP’lilere ateş püskürdü:

“Geçtiğimiz hafta Diyarbakır’a gelen Özgür Özel ve beraberindekiler, gelmişken ‘Diyarbakır Anneleri’ni de ziyaret edelim dediler çünkü onlar Diyarbakır’a bizim için değil, Tahir Elçi’nin duruşmasına katılmak için gelmişlerdi. Üstelik çocuklarımızı CHP’nin canciğer kuzu sarması olduğu müttefiki HDP amiri konumundaki PKK’ya teslim etmişti. Biz de terör destekçisi CHP’lileri çadırımızdan kovduk…”

Özgür Özel’de de hakikaten büyük bir cüret varmış!

Hem terör örgütü ile yakınlık kurmaya çalış hem de “gelmişken” terör örgütünün kaçırdığı çocukların annelerine uğra..!

“Kızım çok küçüktür, 14 yaşında. Dağda tecavüze uğruyor, askerine, polisine zorla kurşun sıkmasını istiyorlar ondan. Ben nasıl dayanayım buna?..” diyor “Diyarbakır Anneleri”nden bir anne.

Diğer biri, “İmamoğlu, çocuğu Paris’te okuyan Pervin Buldan’ın kadınlar gününü kutluyor… ama Pervin Buldan’ın partisinin desteğiyle dağa kaçırılan, kandırılarak PKK terör örgütüne peşkeş çekilen çocukların annelerini yine görmedi…” diyordu.

Doğrusu İmamoğlu’nun terör örgütü PKK ile bağı aşikâr olan HDP’nin Eş Genel Başkanı Pervin Puldan’ı kutlamasını yadırgamadım. Çünkü İmamoğlu PKK-HDP yakınlığını biliyordu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine başkan olarak seçilmesinin de onlara bağlı olduğunu biliyor.

Nereden mi biliyoruz?

Başta belirtelim ki, “Biz PKK’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” diyen de “PKK’ya gönül verenlerin oyları ile seçildiniz” diyen de aynı şahıs: Pervin Buldan. Bu Pervin Buldan’ın kadınlar gününü kutlayan İmamoğlu, PKK’nın elinde bulunan 13-14 yaşlarındaki çocukları ve onların annelerini düşünmesini beklemiyoruz. Bu hem Ekrem İmamoğlu’nun siyasi anlayışı ile bağdaşmazdı hem de bu, kendisini yöneten aklın İmamoğlu’ndan istediği bir tercihti.

Burada annelerin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e de bir çift sözleri vardı:

“Evlatlarımız HDP’nin kolladığı, toz kondurmadığı adeta emir kulu olduğu PKK’nın elinde. Müttefikiniz CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu HDP’ye bu kadar yakın duruyor. Bizi değil de HDP’li Buldan’ı kutluyor ve sizden tek kelimelik bir kınama çıkmıyor. Bir saniyeliğine bizimle bir anne olarak empati yapamaz mıydınız?.. Ne diyelim? Siz de bir anneydiniz, anneler birbirini anlar bilirdik ama demek ki kendi çocuklarını Paris’e, bizim 13-14 yaşlarındaki çocuklarımızı da kaçırıp Kandil’e, terör örgütü PKK’ya gönderen anneler sizin için daha makbulmüş…”

İşte burada söyleyecek sözüm boğazıma düğümlendi, ben konuşamadım. Meral Akşener konuşmaya devam etsin.

Ha!

PKK ve HDP’yi üzmeden tabi(!)