DIŞ TİCARET AÇIĞININ KADERİ
Haziran ayında ithalattaki daralmanın tahminlerin altında kalması ve altın ithalatında aylık bazda artışla dış ticaret açığı 7,1 milyar dolarlık beklentinin üzerinde, 7,85 milyar dolar olurken, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,8 geriledi.
İhracat Mayısta 13,7 milyar dolar iken haziranda 12,9 milyar dolar azaldı.
Başta Irak olmak üzere Ortadoğu Bölgesi'nde yaşanan gerginlikler ihracatımızı olumsuz yönde etkiledi, yarım milyar dolarlık bir kayba yol açtı.
Avrupa Birliği'nin ihracattaki payının 2013 Haziran ayında yüzde 41,8'den 2014 Haziran ayında yüzde 46'ya çıkması ve bölgeye yapılan ihracatın geçen yıla göre yüzde 14,7 artarak 5,94 milyar dolara ulaşması kaybın büyümesini frenledi.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre, dış ticaret açığı ocak-haziran döneminde yüzde 21,9 azalışla 39,58 milyar dolar oldu.
Yıl bazında dış ticaret açığının kaderi biraz da bölgemizdeki gelişmelere bağlı.
Ortadoğu'daki çatışmaların daha da şiddetlenmesi ihracatımızı baltalayacaktır.
Öte yandan Merkez Bankası'nın faiz indiriminin yılın ikinci yarısında iç talebin canlandırmasını hızlandırabileceği, bunun da dış ticaret açığı için risk teşkil edebileceği, uzmanlarca belirtiliyor.
ÖZELLEŞTİRMEDE REKOR YILI
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl tarihi bir başarıya imza atarak 12,5 milyar dolar tutarında özelleştirme uygulaması gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "Bu yıl ise daha şimdiden 10 milyar dolara yaklaşmış durumdayız. Enerji alanında yapılacak özelleştirmelerle 2014'ün, rekor yılı olacağını düşünüyoruz" dedi.
Bakan Şimşek, yaptığı açıklamada, 2004 ve 2009 yıllarında hazırlanan strateji belgeleri ile öncelikle elektrik dağıtım sektörünün özelleştirilmesini ve bunun ardından üretim tesislerinin özelleştirilmesini esas alan bir uygulama planını öngördüklerini anımsattı. Üretim sektöründeki önceliğin ise termik santrallerde olduğunu anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar toplam kapasitesi yaklaşık 2 bin 200 MW olan Seyitömer, Kangal ve Hamitabad Santrallerinin özelleştirilmesini tamamlayarak özel sektöre devrettik''diye konuştu.
Hükümetler iki nedenle özelleştirme yolunu tercih ediyorlar.
Birincisi devletin iktisadi işletmeleri verimli işletemediği ve çoğunun zarar ettiği düşüncesi.
Diğeri bütçe açıklarının kapatılmasına imkan vermesi.
Bu görüşler kısmen doğru.
Ne var ki özelleştirilen işletmelerin ekonomiye üretim ve istihdam yönünden ne derece katkı sağladığı konusu araştırılmalı.
Ayrıca bütçe açıkları böyle bir defalık satışlarla değil, sürekli gelir kaynaklarıyla kapatılmalıdır.
Zira elde avuçta satacak bir işletme kalmadığında bütçe dengesinin korunması zorlaşır.
PİYASALAR
Jeopolitik risklere rağmen piyasalarda olumlu hava esiyor. Borsa yükseliyor, kurlar ve faiz düşüyor.
Sebebi ABD Merkez Bankası(FED) ile Avrupa Merkez Bankası'nın(ECB) yarattığı izlenim.
FED'in faiz artışında acele etmeyebileceği ve ECB'nin daha da gevşek para politikası uygulayabileceği beklentisiyle dolar/TL, 11 Haziran'dan beri ilk kez 2,09 seviyesinin altına indi.
Bu trende paralel olarak Euro da 2,80'e kadar geriledi.
17.06.2015 vadeli bono faizi ise 8,19 oldu.
BİST İstanbul'da hazirandan bu yana yükselişin sürdürmeye devam ederek haftanın son işlem gününü 84 bin 218 puandan tamamladı.
Rusya'dan çıkan yatırımların Türkiye'ye gelmesiyle borsanın hareketlendiği söyleniyor.
*Tüm İslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını dileriz.
