Dış politikaların ekonomik yansımaları
Dünya siyasi ve iktisadi dengesini
ararken Türkiye bir yandan varlığını tehdit eden örgütlerle mücadele ediyor
diğer taraftan yeni atılımlarla yeni düzendeki yerini güçlendirmeye çalışıyor.
Türkiye, son dönemde yürüttüğü
diplomatik adımlarla dünyada adından en çok söz ettiren ülke... Gerek İsveç ve Finlandiya’nın
NATO üyeliği başvurusu sürecinde uyguladığı politika, yürüttüğü diplomasi ve
elde ettiği kazanımlar gerekse Rusya ve Ukrayna’yı Türkiye’de masaya oturtması
önemli diplomatik başarı oldu.
Türkiye, bu adımlarına bir yenisini
daha ekleyerek tüm dünyayı ilgilendiren önemli bir sorunun çözümüne aracılık
etti. Tahıl krizinin çözülmesinde en önemli rolü oynayan Türkiye tüm dünyaya
adından söz ettirmeyi başardı.
Türkiye’nin uluslararası alandaki bu
hamleleri sadece bunlarla sınırlı değil. Son dönemde BAE, İsrail ve Suudi
Arabistan ile ilişkilerin normalleşmesi adımlarının atılması Türkiye’nin
yürüttüğü stratejik diplomatik adımlara örnek olarak gösterilebilir. Bu adımlar
Türkiye’ye doğrudan yatırım, yeni ihracat pazarı, turist ve enerji arz
güvenliği kazanımları olarak geri dönüyor.
Türkiye’nin attığı adımlardan bir
diğeri de uluslararası doğrudan yatırımları Türkiye’ye çekme girişimleridir.
COVID-19 pandemi süreciyle başlayan küresel tedarik zinciri sorunu
Rusya-Ukrayna savaşıyla daha büyük bir krize girdi.
Gerek hammadde, gerek ara mamul
gerekse nihai mamul tedarik sorunu yaşayan küresel ekonomi bu ihtiyacını gidermek
içinTürkiye’ye yöneldi. Coğrafi konumu ve güçlü alt yapı yatırımlarıyla küresel
yatırımcıların yeni gözdesi haline gelen Türkiye, Rusya’dan çıkan yabancı
yatırımcıların gözünü çevirdiği bir ülke…
Nitekim Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Varank da bu konuda “Çin'den İtalya'ya kadar baktığımızda bu coğrafyada
Türkiye'deki üretim kabiliyetlerine sahip başka bir ülke bulunmuyor. Türkiye 20
yılda üretim altyapısına yaptığı yatırımlarla şu anda müthiş bir ivme yakaladı.
Global firmalar “Nasıl Türkiye'de yatırım yaparız? Tedarikçilerimizi nasıl
Türkiye'den seçeriz?” diye araştırma yapıyorlar.” dedi.
Türkiye
bir yandan doğrudan yabancı yatırımcıların Türkiye’ye gelmesi konusunda
çalışmalar yaparken diğer taraftan da yerli sanayi yatırımlarını artırma
konusunda da önemli adımlar atıyor. 2022 yılının ilk 6 ayında 10 bine yakın
işletmenin sanayi sicil belgesi alarak üretime başladığı ifade ediliyor. Türkiye’de
2002 yılında sadece 192 OSB varken bugün 332 OSB bulunuyor. OSB’lerde 2002’de 11
bin 395 işletme bulunurken bugün 55 bin 562 işletme bulunuyor.
Türkiye,
motordan şanzımana, güneş panellerinden balistik zırha kadar birçok ürünü yerli
imkânlarla üretmeye başlamış durumda. Yapılan sanayi yatırımları bir yandan
üretimin ve ihracatın artmasını sağlarken en önemli katkısı da kalıcı istihdam
sağlamasıdır.
Türkiye’de
iş gücüne katılım oranı artarken istihdam oranı da artıyorsa ve buna bağlı
olarak da işsizlik oranı azalıyorsa burada sanayi sektörüne yapılan
yatırımların etkisi var.
Gerek
doğrudan yabancı yatırımların Türkiye’ye gelmesi gerekse sanayileşme politikası
Türkiye’de istihdamı artıran ve işsizliği azaltan en önemli etkenler olarak
karşımıza çıkıyor. COVID-19 pandemisinin ve Rusya-Ukrayna savaşının bozduğu
küresel tedarik zinciri sebebiyle Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen ülkeler her
geçen gün artıyor. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sebebiyle gerek Rus
yatırımcılar gerekse Rusya’da yatırımları bulunan yabancı yatırımlar bugün
gözlerini Türkiye’ye çevirmiş durumda. Çin’den Avrupa’ya giden orta koridor
olarak adlandırılan güzergâh üzerinde bulunan Türkiye yaptığı alt yapı
yatırımları sayesinde bugün tercih sebebi oluyor. Bunun dışında ekonomik büyüme
performansı ve nüfusu 1 milyonun üzerinde olan 24 şehir merkezi yabancı
yatırımcılar için de önemli bir pazar olarak görülüyor. Ayrıca Türkiye, Orta
Doğu ve Kuzey Afrika, Avrupa ve Orta Asya'daki 1,3 milyar nüfuslu ve 4 saatlik
uçuş yarıçapı içinde 26 trilyon dolarlık pazara sahip büyük pazarlara kolay
erişim sağlıyor.
Yerli ve
yabancı iş yatırımcılar için Tokyo'dan New York'a 16 farklı zaman diliminde
önemli pazarlara aynı gün ulaşılabilirlik imkânı sunan Türkiye’nin en önemli
hava yolu olan Türk Hava Yolları'nın 127 ülke ve 331 varış noktası ile geniş
bir alana yayılan küresel bağlantısı bulunuyor.
Türkiye’nin dış politikada attığı adımlar vesilesiyle yabancı yatırımcılar gözü Türkiye’ye çevirdi. Türkiye’nin gerek ihracatının artmasında gerekse doğrudan yabancı yatırımcı çekmesinde yürütülen diplomatik adımların çok büyük katkısı oluyor.