DIŞ BORÇ 405 MİLYAR DOLARI AŞTI
Türkiye'nin Haziran sonu itibariyle brüt dış borç stoku 405,2 milyar dolar, net dış borç stoku ise 245 milyar dolar oldu.
Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, özel sektör borçlarının toplam dış borç stoku içerisindeki payı 287,5 milyar dolar ile yüzde 70,9, kamu kesiminin payı 115,8 milyar dolar ile yüzde 28,6 olarak gerçekleşti.
Özel sektörün dış borcunun 110,3 milyar doları kısa vadeli, 177,2 milyar doları uzun vadeli olup, bu tutar içerisinde 170 milyar dolar ile en büyük pay finansal kuruluşlara ait.
Kamunun kısa vadeli borcu ise 17 milyar dolar.
Bu durumda Türkiye'nin bir yıl içinde ödemesi gereken borç tutarı 127,3 milyar doları buluyor.
Buna yıllık 40 milyar dolar civarında cari açığı da ilave edersek yaklaşık 170 milyar dolar dış kaynağa ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkıyor.
Dış borç açısından kamunun elinin rahat olmasına karşılık özel sektörün, özellikle de bankacılık sektörünün borç yükünün giderek artması ekonomiyi kırılgan hale getiriyor, döviz piyasasının sertdalgalanmasına sebep oluyor.
İHRACAT SIKINTILI
İhracat, Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,8 gerileyerek 10 milyar 613 milyon dolara indi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracattaki büyük oranda düşüşü Kurban Bayramı tatiline bağlayarak, "Bayram tatilindeki 3 iş günü kaybı ve bayram sonrası yavaşlama ihracatı 1,9 milyar dolar aşağı çekti" dedi.
Ne var ki ihracatta yaşanan kan kaybı Eylül ayına mahsus değil, 9 aydan beri devam ediyor.
İhracat yılın ilk 9 ayında yüzde 10 azaldı, 106 milyar 300 milyon dolar oldu.
Euro/dolar paritesinin yüzde 17 gerilemesi ve jeopolitik gelişmeler ihracatı olumsuz etkiliyor.
2015yılı için öngörülen173 milyar dolar ihracat hedefinin yakalanması imkansız hale gelirken geçen yılki 158 milyar dolar rakamına ulaşmak bile zorlaştı.
MOODY'S VE S&P BANKALARI UYARDI
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankalarının dövize aşırı bağımlılıklarının ve dış finansman temininin pahalılaşmasının kredi büyümesini yavaşlatabileceğini belirtirken, Standard&Poor's da Türkiye dahil gelişmekte olan ülkelerin para birimlerindeki değer kayıplarının bankacılık sektörü üzerindeki riskleri arttırdığını vurguladı.
Bankalar risk almak istemiyorsa bol ve ucuz para döneminin bittiği gerçeğini bilerek ölçülü borçlanmalıdır.
Zira özel sektörün 287,5 milyar doları bulan dış borcunun büyük bölümünün bankalara ait olması, finans sektörünün riskini artırıyor.