Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.71
Gram Altın
2954.78
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Aralık 2020

Direnişin Destanı: İstiklâl Marşı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ak Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve İyi Parti’nin ortaklaşa verdikleri önerge ile ‘İstiklal Marşı'nın Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Hakkında Kanun'a geçici madde eklenerek 2021 senesinin "İstiklal Marşı Yılı" olması kanunlaştığı haberi sonrası yazımızın konusu da belirlendiğinde notlarıma göz attım. Kim tarafından söylediğine dair bir işaret olmaksızın tırnak içerisine aldığım “İstiklâl Marşı Akif’in mümtaz Türk Milleti’ne 20. Asrın bütün canavarlarının kükremesine karşılık verdiği iman dolu bir metindir. Bir manifestodur, başkaldırıdır” ibaresini aynen alıyorum.

Bu kanunla birlikte sene içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere kamu kurumlarımız 12 Mart 1921 tarihinde milli marşımız olarak kabul edildikten sonra adı konulan İstiklal Marşı’mızın önemine binaen etkinlikler düzenleyeceklerdir. Malumunuz İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma etkinlikleri düzenlenmesine yönelik Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda farklı kurum ve kuruluş temsilcilerinin katıldığı çalışmalara TBMM Başkanlığı adına katılır, görüşlerimizi serdederdim. Türkiye Yazarlar Birliği’nin hassasiyetini, özverisini ve çabasını bildiğimizden takdir ve tebriklerimi sıcağı sıcağına söylerdim. Kanun sonrası zorunlu ama sorunlu duruma sokulduğunda şahitlik ettiğim kutlama törenlerinde ‘keşke resmileşmeseydi, eskiden daha samimiydi’ dediğim konuyu burada tartışacak değilim. TBMM de grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kanunlaşan 2021 yılının ‘İstiklâl Marşı Yılı’ olarak kanunlaşmasından vatandaş olarak sevindiğimi ifade ediyorum.

Mehmet Akif Ersoy'un, Milli Mücadele'nin ruhunu ve kararlılığını yansıtan milli mücadeleye coşku ve heyecan kazandırdığı vurgusuyla önergenin gerekçesinde İstiklal Marşı'nın zalime, işgalciye ve sömürgeciye boyun eğmeyen ve dünyaya meydan okuyan bir direnişin destanı olduğu ifade edilmiş. Mısralarında, Millî Mücadele'nin ruhunun temsil edilmesinin lafızla değil anlam ve hakikatiyle her an yaşayan bir coşku ve heyecanı yansıttığına imza atan partileri, oy kullanan milletvekilimizi bu vesile ile tebrik ediyorum.

Böylece Türkiye Yazarlar Birliği’nin İstiklâl Marşı’nın yüzüncü yılının şanına yakışır şekilde hatırlanması için geçtiğimiz mayıs ayından itibaren resmî makamlar nezdinde teşebbüslerde bulunması için yaptığı çabaların semeresinin görülmesi de ayrı bir güzellik olarak hafızalarımızda yerini almış oldu.

Kanunun gerekçesinde "100 yıl önce kaleme alınan ve şairi merhum Akif'in kahraman ordumuza ithaf ettiği bu marş, milletimizin tüm fertlerinin aynı heyecan ve imanla verdiği İstiklal Harbi'nin manifestosudur. Varlığımıza ve birliğimize yönelik her tehdit karşısında, 'nazlı' ve 'şanlı' hilalin altında toplanmaya hazır milletimizin ortak vicdanı, yüreği ve iradesidir" ifadelerine ekleyecek bir söz aramadım.

Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan ve TYB Vakfı Mehmet Âkif Ersoy Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2021 yılının İstiklâl Marşı olarak ilanı üzerine “İstiklâl Marşı’mız da bize bayrağımız gibi, dilimiz gibi, yüzlerce yıllık köklerimizi ve süreklileşen varlığımızı hatırlatıyor” açıklamasıyla teşekkür etmeyi ihmal etmediler.

Ne diyelim? Yakışanı yaptılar…

Mehmet Akif’i bıkmadan, usanmadan aşk ile şevk ile gündemimize getiren D. Mehmet Doğan’ın ayrı bir teşekkür hak ettiğini söylemezsek haksızlık etmiş olmaz mıyız? Onun marşın yazıldığı Taceddin Dergâhında düzenlenen programlardaki konuşmaları başta olmak üzere, Türkiye Yazarlar Birliği’nin ülkemizin değerli ilim adamı, mütefekkir ve yazarlarını bir araya getirerek “Mehmet Akif Bilgi Şölenleri” nin bugüne gelinmesinde gösterdiği çabayı yakından bilenlerdeniz. O nedenle TBMM başkanlığı işin resmileştirilmesi için çalışma yaparken sadece milli şuurumuzun hayata geçirilmesinde önderlik yapanların emeklerinin zayi olmaması için 2021 senesinde basın, yayın ve kültürel çalışmalarıyla ön plana çıkan sivil toplum kuruluşlarımızın üzerlerine düşecek görevler olduğunu hatırlatmak isterim.

İsteğimiz ortak paydamız olan milli egemenlik konularında çalışmalara imza atılmasıdır. Buradan resmi kurum ve kuruluşlara da seslenmek gerektiğini düşünerek; Lütfen yasak savma babından gösterili kutlamalar yerine işin samimiyetini dile getiren çalışmalarla milletimize, özellikle Akif’in ‘Asım’ın Nesli’ gençlerimize yönelik etkinliklerle yurt sathında dolu dolu bir sene geçirtmenizi istirham ediyorum. Vesselam.