Dinsiz Müslümanlık
Değerli okurlarım özellikle son yıllarda her seçim sürecinde yaşanılan garabetleri yerel seçimler yaklaştıkça maalesef daha fazlası ile yaşamaya başladık bile.
Fatih cami imam
hatibinin yaralanması arkasından kilisede işlenen cinayet ve son olarak da
Ramazan hoca lakaplı bir vatandaşımızın katledilmesi sorunun büyük ve önemli
olduğuna işaret ediyor.
Eski Türkiye’de
yaşıyor olsaydık beyaz Toroslar iş başında olduğundan bu cinayetleri işleyen
canileri bulmak yerine faili meçhuller listesine kaydedilerek dosya kapatılır
görüntülü ve yazılı basında görevli kişiler bazen bir Müslümanı bazen bir
meczubu bulur ve günlerce dine diyanete veryansın ederlerdi.
Günümüz
Türkiye’sinde sorunlar bitmiş değil ancak her türlü tedhiş, suç ve
cinayetin saatler içerisinde failler bulunuyor ve faili meçhul dosyalar
kabartılmıyor.
Devletimizin güvenliği
için yapılması gereken her ne varsa anında yapılarak hem düşmanın oyun
alanı daraltılıyor hem de vatandaşın güvenlik duygusu zaafa uğratılmıyor.
Vatandaş da eski
vatandaş değil. Büyük oranda bilinçlendi. Son günlerde art arda işlenen
cinayetlerden ABD, CİA ve Mossad’ı sorumlu tutuyor.
Seçilen yerlere dikkat
edelim.
Cami kilise ve çay
ocağı seçilen kurbanlar, cami imamı, özürlü vatandaşlar.
Caniler aldıkları
görev neyse kimseye dokunmadan tereyağından kıl çeker gibi harfiyyen yerine
getiriyor ancak hiç bir cinayet kusursuz olamayacağı için er yada geç failler
yakalanır.
Cinayetler
aydınlandığında daha iyi anlaşılacaktır umudu içindeyim. İşin içinde ABD ve Mossad
var.
ABD, İslam dünyasını
kaosa sürüklemek amacıyla kurduğu DEAŞ üzerinden iç barışımızı bozmak için bu
cinayetler işlendi işlemesine de çok şükür devletimiz de olanın bitenin
farkında.
Seçim süreci yaklaştı
son günlerde işlenen cinayetlerde ve sınırlarımıza saldırılarda artış
oldu ve sosyal ve dijital medyada yapılan yorumlara bakıldığında dinsiz
Müslümanların sayısının da arttığı gözlendi.
Lübnan iç savaşı
günlerinde radyo ve televizyonlar, savaşın solcu Müslümanlar ile sağcı
Hristiyanlar arasında olduğundan bahsedilerek kafalar karıştırılırdı.
Benzer şekilde
ülkemizde son günlerde söylemleri ile dinsiz denebilecek Müslümanlardan
bahsediliyor. Solcu Müslüman belki sosyolojik olarak anlamlandırılabilir ama
dinsiz Müslümanlığı bir yere oturtmak gerçekten zor gibi.
Dinsiz sıfatını
Müslüman kimliğinin soluna niçin koyduğuma gelince özellikle sosyal ve dijital
medya ortamlarında bende Müslümanım diyen azımsanamayacak kadar geniş bir kitle
var. Bende Müslümanım ama ile devam eden yazılı sözlü ifadelere bakıldığında dinsizlik
diz boyu olunca, aklıselim ile düşünenlerin kafası karışıyor.
Müslüman olmanın ilk
şartı kelime-i tevhid, yani la ilahe illallah Muhammed Resulullah. Bazı
insanlar
Kelime-i tevhid
bayrağını gördüğünde kırmızı görmüş boğa gibi sağa sola saldırıyor ve bende
Müslümanım diyen kesimden bazıları da şeriat kelimesini duyduğunda kıçına
nişadır sürülmüş yaratıklar haline gelince insan aklı bir daha karışıyor ve
aklıselim hangisi doğru sorusuna cevap bulmakta zorlanıyor.
Dinsizim demek toplum
tabanında çoğunluk olarak olumsuz algılanınca, buldukları bu yol yanlış
olmasına rağmen maalesef epey bir prim yaptığı için, dinsizlerimiz bu yolu
tercih etmeye devam ededursunlar ama vatandaş uyanık ve yutmuyor.
Şeriat demek, La ilahe
illallah Muhammed Resulullah demek.
Müslüman olduğunu
iddia eden birisi şeriata karşıyım diyorsa açık bir tezatın içindedir.
Bu tezatın karşılığı
ya cahillik, ya da sahtekarlık.
Ancak gördüğüm kadarı
ile bu kesimde zeka sorunu yok. Cahil de değiller.
Vatandaş da
çoğunluğu ile uyanık olanın bitenin de farkında.
Mert olunsa ve açık
seçik, biz dinsiziz ama söyleyeme cesaretimiz yok ve takiyye yapıyoruz deseler
her şey daha net ve daha doğru olacak. Öldüklerinde musalla taşına musallat
olup Müslümanları zor durumda bırakmamış olacaklar ama bir türlü bu cesareti
gösteremiyor iki arada bir derede kalmaya devam ediyorlar.
Demek istediklerini
aslında söylemleri ve eylemleri açık ediyor. Tutarsızlıkları ve
cehaletleri kabak gibi ortaya çıkıyor.
İran, Suudi Arabistan
ve Afganistan şeriatla yönetiliyormuş gibi Müslümanları oralarda yaşamaya davet
ediyorlar.
Bir zamanların söylemi
olan komünistler Moskova’ya demekle bu söylemler arasında bir fark görenlerden
değilim.
Böyle iki yüzlü
yaşamak zor olsa gerek.
Daha ne kadar bu yaşam
tarzı ile hayatlarını devam ettirecekler. Aslında hem kendilerine yazık oluyor
hem de saf ve temiz Müslümanlara.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.