Dine radikal müdahale: Yapay zeka
Günümüzü
ve geleceği belirleyen gelişmenin yapay zeka olacağı gerçeği ile karşı karşıya bulunmaktayız.
Yapay zeka, sağlık, bilim, tıp, üretim, eğitim, finans, çalışma, güvenlik, hukuk,
medya ve diğer bütün alanlarda insanımsı tarzda dizayn edilmiş makinelerin çok
ileri seviyede işlevsel şekilde işleri yapmasıdır. Yapay zeka, her şeyi çok
hızlı, tam, eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yapmaktadır. Yapay zeka sayesinde
kaynak ve zaman israfının büyük ölçüde önleneceği tahmin edilmektedir.
Yapay zeka, her alanı etkilediği gibi, din alanını da etkileyecektir. Din alanına
yapay zekanın eli değmeye başlamış ve yapay zeka merkezli bir dini hayatın
oluşacağını öngörmek artık kehanet olmaktan çıkmıştır.
Hristiyanlık,
İslam ve Yahudilik gibi teistik dinler, her şeyi gören ve bilen Tanrı inancını
kendi doktrinlerinin temeli haline getirmişlerdir. Her şeyi bilen ve gören
Tanrı’nın insanları sürekli olarak takip ettiği kabul edilmektedir. İnsanı ve
dünyayı sürekli olarak takip eden ve gözleyen Tanrı inancı sayesinde dinler,
insanların daha iyi davranacaklarını, hareketlerinde daha sorumlu ve kontrollü
davranacaklarını ummaktadırlar. Günümüzde insanlar, her konuyu Google’a
sormaktadırlar. Yapay zeka ve Google, giderek insanların başvurduğu en güçlü
kaynaklar ve imkanlar haline gelmektedir. Her şeyi bilen ve yapan yapay zeka
araçları, aslında makinaların ilahi alana girmesi anlamına gelmektedir. Yapay
zeka teknolojisinin, Tarı inancı gibi insanları davranışlarda daha olumlu ve
ölçülü olmaya yöneltip yöneltmeyeceği sorusu, açık bir meydan okuma olarak belirsizliğini
korumaktadır. Yapay zeka, Tanrı dahil din alanının bütün kavramlarında ve
kaynaklarında radikal bir anlayış ve uygulama değişiklğine neden olacak bir
meydan okuma niteliği taşımaktadır.
Her
dinin arkasında uzun tarihler, kaynaklar, kişiler, mezhepler, teolojiler, kurumlar
ve din adamları vardır. Din hakkında konuşmak, genellikle, dini metinlerden konuşmak
ve onları konuşturmak şeklinde anlaşılmaktaydı. Dini metinlerden referans
vermek veya yüzyıllar önce değişik alanlarda yazılmış dini kaynaklar ışığında
bugün yaşanan dini olayları yorumlamak, aslında dini hayatta olup bitenleri
ıskalamak riskini beraberinde getirmektedir. Kitapta olan ile hayatta olan
sürekli olarak birbirinden farklıdır. Yapay zeka ve bilgisayar teknolojisi
sayesinde dini hayatta bütün olup bitenleri görme imkanına kavuşmaktayız. Camilerde, kiliselerde, tarikatlarda,
dergahlarda, cemaatlerde, medreselerde, teoloji seminerlerinde kısacası dine
dair her yerde kimin ne yaptığını kaydetme ve izleme imkanlarına sahibiz.
İnsanların dini hayatta ne yaptıklarının
kaydedilmesi ve seyredilmesi, dine dair metin merkezli anlayışın sonu
anlamına gelmektedir. Yapay zeka ve bilgisayarın sağladığı imkanlar sayesinde
din konusunda dini metinlerin ne söylediğinden ziyade dini alanda insanların ne
yaptığının referans alınacağı ve değerlendirileceği bir dönemi yaşamaktayız.
Yapay zeka, insanların inandıkları ile inandıklarını nasıl yaşadıklarını
birlikte görme imkanlarını bize sunmaktadır.
Dünyada
Hristiyanlık, Hinduism, İslam, Budizm, Yahudilik, Sihlik, Şintoizm gibi büyük
dünya dinleri olduğu gibi sayısız dini grup, cemaat ve kült vardır. Bütün dini
hareketler, kendilerine ait dini metinlere, doğmalara, dini gerçeklik
iddialarına, hikayelere ve ritüellere sahiptirler. Dinler, şimdiye kadar değişik
tarihsel ve kültürel şartlarda insanların farklı tecrübeleri sonucu ortaya
çıkmaktaydılar. Ancak yapay zeka teknolojisi, dinin oluşumuyla ilgili durumu
değiştirmiştir. Yapay zekanın kutsal sayılan yeni dini metinler yazması, yapay
zekanın sahip olduğu dini verilerin ve bilgilerin yeniden sınıflanması ve
değerlendirilmesi sayesinde yeni dini iddiaların ortaya konulması mümkün
gözükmektedir. Kutsal metinler, artık ilham veya vahiy ürünü olarak değil,
yapay zeka ürünü olarak ortaya konabilir. Yapay zeka, artık din icat eden dinin
kaynağı olma potansiyeline sahiptir. Yapay zeka sayesinde yeni dini metinlerin üretilmesi, yeni dini
hareketlerin ve kültlerin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Kurumsal dinleri
rahatsız edecek en büyük gelişmelerden birisi, yapay zeka sayesinde yeni dini
metinlerin yazılması ve dini hareketlerin ortaya çıkmasıdır.
Yapay
zekayla donatılmış robotlar, din adamlarının yerine geçerek vaazlarda bulunmakta ve insanlara dini
konularda bilgiler vermektedirler. Yeni bir Kitab-ı Mukaddes’in yapay zeka tarafından yazılması demek, yeni
bir teolojinin ve dinin ortaya çıkması demektir. Yapay zeka, kiliseden kutsal
kitaba, papazdan cemaate, doğmadan ibadete kadar dinin bütün alanlarını
değiştirecek bir teknolojik gelişmedir. Yapay zekanın olduğu bir dünyada din,
eskisi gibi kalmyacaktır. Yapay zekanın dini alanı kökten değiştireceğini
söylemek mümkün olmasına rağmen, bu değişimin boyutlarını ve sınırlarını tahmin
etmek kolay gözükmemektedir. Yapay zeka yoluyla dini alana yapılacak
müdahaleler, insanlığın dini tecrübesindeki en büyük devrim ve dönüşüm olarak
nitelenmeyi hak etmektedir.