Din ve insan
Bir insanın nefsi,
dini konularda hiç boşluk bırakmak istemez. Nerede bir imân konusu varsa nefs, oraya
yerleşmeye başlar ve kendine bir koza örmeye çalışır. Dinde kendine ne kadar
yer edinebilirse kendi arzularını o kadar dinin içine yerleştirir.
Allah’ın kitabı,
bambaşka bir şeydir. Hazreti Resulullah’ın sünneti bambaşka bir şeydir. İnsanın
Allah’ın kitabından, Peygamberin sünnetinden anlayıp yaşadığı bambaşka bir
şeydir.
İnsanların yanlış
anladığı ve yaşadığı dini en büyük bozucu haline getiren şey, belki de tek
başına insanın çiğ nefsidir. Din üzerinden bir insanı, katliam yapan bir
canavara dönüştürebilirsiniz. Yeter ki çiğ nefsine hitap edin.
Din, nefsi terbiye
etmek için vardır. Siz nefse, dini terbiye ettirirseniz rahmet yerine zulmeti
yeryüzüne hâkim kılarsınız.
Yeryüzünde yaşanmış
din kökenli zulmün tek kaynağı, dini nefse teslim etmektir.
Kendi yaşadığımız
hayattan bir örnek verelim:
Yaşı, tahsili,
görgüsü olgunluk seviyesine gelmiş biriyle sohbet ediyoruz.
Hoşbeşten sonra, bir
tarikatın mensubu olduğunu söylüyor. Burada çok mutlu olduğunu beyan ediyor.
Derken sıra şeyhine geliyor. “Benim şeyhim, namaz kılmaz” diyor. Niçin diye
sorduğumuzda “o, fenafillâha erdi, fenafillâha eren kime namaz kılacak ki?”
diyor.
Anlamazlığa getirip
tekrar soruyoruz.
“Fenafillâh ne demek?”
Cevap veriyor:
“Allah’ta yok olmak yani o Allah’la artık tek vücut oldu. Hiç Allah kendine
namaz kılar mı?”
Senin şeyhin
Peygamberden daha mı üstün diye soruyoruz.
Aldığımız cevap “Hayır”
oluyor.
Hiç aralık vermeden
ikinci soruyu soruyoruz.
“Peygamberin ayakları
şişene kadar ibadet ettiğini biliyorsun değil mi?”
“Evet” diyor.
“Peki, Peygamber
ayakları şişene kadar ve ölene kadar namaz kılıyor da üstelik senin şeyhinden
senin söylediğine göre daha üstün, nasıl oluyor da senin şeyhin namaz kılmıyor?”
diyoruz.
Böyle bir cevabı
beklememiş olacak ki gerçekten sarsılıyor.
En trajik örneklerden
sadece biri.
Bir insanı, çiğ nefsiyle beraber dinin içinde tutarsanız kendine ait bir dinle dış dünyaya çıkarırsınız. Bir insanın, nefsini terbiye etmeye çalışırsanız kendine ait bir din kurmasını önlersiniz.