Din emniyeti
İnsanoğlu; iman, ahlak ve beden açısından sağlıklı bir toplumun meydana gelmesi için çalışmalıdır. Bunun için İslam dini insanoğlunun bir takım değerlerini muhafaza altına almıştır. Bu değerlere zarar verecek tüm şeyleri de onlar için yasaklamıştır. Bu değerler din emniyeti, can emniyeti, nesil emniyeti, akıl emniyeti ve mal emniyetidir.
İslam’da bu beş esasa zarar
verecek her şey haram kılınmıştır. Meselâ can emniyeti açısından adam
öldürmeyi, akıl emniyeti açısından içkiyi, mal emniyeti açısından hırsızlık ve
gaspı, nesil emniyeti bakımından fuhuş ve zinayı, din emniyeti açısından
cennetten mahrum edecek amelleri haram kılmıştır.
İnsanın din emniyetini ise küfür,
şirk, nifak, zındıklık, irtidat/dinden dönme ortadan kaldırır.
1-Küfür: Sözlükte “örtmek”,
“gizlemek” ve “setretmek” demektir. Tohumu toprakla örttüğü için
Arap dilinde çiftçiye lügat bakımından “kâfir” denmiştir. Istılahta ise
küfür, imanın zıttıdır. Allah’ın ayetlerini ve nimetlerini örtbas ederek inkâr
etmektir.
“Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında
bulunanları hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yarattık. İnkâr
edenler ise, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.” (Ahkâf/3)
2- Şirk: Sözlükte “ortak
olma”, “denk tutma”, “eşit kabul etme” anlamındadır.
Istılahta ise: “Allah’a ait olan özelliklerden her hangi birisini bir
başkasına vermek” demektir. Veya ibadetlerden herhangi birisini bir başka
varlığa sunmak, anlamındadır.
“Artık kim Rabbine kavuşmayı
ümit ediyorsa sâlih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak
koşmasın.” (Kehf/110)
Dünya ve ahirette ki sıkıntıların
en büyük sebebi olan şirk; kişinin kan ve mal dokunulmazlığın ortadan
kaldırdığı gibi bütün iyi amelleri de yok eder. Kıyamette kişiye cenneti haram
kılar ve cehennemi gerekli kılar. Dünyada güzel ahlâkı yok ettiği gibi izzet-i
nefsi de ortadan kaldırır.
3-Nifak: Sözlükte,
tarla faresinin (köstebek) deliğine girip çıkması ve yeraltındaki gizli yolun
bir ucundan diğer ucuna geçmesi anlamına gelir. Istılahta ise, “kalbinde
küfür olduğu halde, dışa İslam görüntüsü vermek” manasındadır. Ya da “kalben
kâfir olmasına rağmen görünüşte iman ediyormuş gibi gözükmek” demektir.
Böyle birisine de “münafık” ismi kullanılır.
“Allah erkek münafıklara da
kadın münafıklara da kâfirlere de içinde ebedi kalacakları cehennem ateşini
vaat etti. O onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar için devamlı bir
azap vardır.” (Tevbe/68)
4- Zındık: Arapçaya Farsçadan geçmiş bir kavram olup
nifak ile hemen hemen aynı anlamda kullanılmıştır. Münafık, içinde küfür
inancını gizlerken, dışarı İslam görüntüsü verir ve korkusundan dolayı küfrünü
izhar edemez. Zındık ise aynı şekilde küfür itikadını kalbinde gizler ama
fırsat buldukça onu açığa çıkarır ve ona davet eder.
“Allah’a ve Resûlüne savaş
açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak
öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama
kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir
rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.” (Maide 34)
5-İrtidat: Lügatte
“bir şeyi bırakıp başka bir şeye dönüş yapmak” demektir. Istılahta ise; “gerek
niyet gerek küfre götüren bir fiil ile ya da bir sözle (ister bu sözü alay
ederek, ister inat ederek, isterse inanarak söylesin fark etmez) İslam dininden
çıkıp küfre dönmek” demektir.
“Ey iman edenler! Sizden kim
dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki,
Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler. Onlar mü'minlere karşı alçak gönüllü,
kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda)
hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur.
Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” Mâide
Sûresi (54 - 54)
Allah’ım! Bilerek şirk koşmaktan
sana sığınır, bilmediğimiz şeyler hususunda da Senden bağışlanma dileriz. Amin.