Dili kirli siyasiler
"Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler." (İsra 53) ilahi emriyle emrolunmuş bir dinin mensubu, "Güzel söz sadakadır." (Buharu00ee, Edeb 34, Cihad 128, Müslim, Zekat 56) müjdesiyle bize rehber olan bir peygamberin ümmeti, "İnsanda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür, ama insanı insan yapan ağızdan çıkan sözdür." (Mevlana) kibarı kelam ile bize örnek olan bir medeniyetin varisi ve "Söz var dağa çıkarır, söz var dağdan indirir." (Atasözü) Sözünü tarihe yazan bir milletin çocuklarıyız.
"Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış" olan siyaseti, "Halka hizmet Hakk'a hizmettir." anlayışı ile yapanlar ile halkı kendi emellerine ulaşmak için araç gören güç peşindeki simsarların halka hizmet anlayışı farklı olacaktır. Bu siyasi arenada sadece halkı temsil etmek ve dünyevi hiçbir beklentisi olmayan siyasilerin yanında, "halkı oyalayanlar" olarak isimlendirebileceğimiz mal ve mevki peşinde koşanlar da mevcuttur. Cumhuriyet tarihinde her iki kesimden siyasileri çok gördük.
Siyasette dil çok önemlidir. Her siyasi partinin mensubu vardır ve o siyasi partinin liderinin söylemlerinin o kişinin siyasi düşüncelerinin oluşmasında rolü büyüktür. Siyaseti kendi çıkarları uğruna yapanların söylemleri, toplumu yönlendirme noktasında çok tehlikeli olmaktadır. Rol model konumundaki liderlerin en çok dikkat etmesi gereken şey ise dilleridir. Ne söylediğinden ziyade nasıl söylediği çok daha önem arz etmektedir. Toplumu ve devleti yönetme sanatı diye tanımladığımız siyaset kurumu en saygın kurum, o siyaseti yapanların ise en saygın kişiler olması gerekir.
Cumhuriyet dönemimizin yüz karası denecek günleri sol anlayışla idare edildiğimiz günler oluşturmaktadır. Millete zulmün zirveye ulaştığı tek parti döneminde halkın tepkisine rağmen 900 cami ve mescit ibadete kapatılırken bazıları da yıkılmıştır. Dine ait ne varsa etkisizleştirilme çabası içine girilmiştir. Anadolu bit ile uğraşırken kendileri alem peşinde idiler. CHP dönemleri, bu cumhuriyeti kurmak için, kanı ve canı pahasına dini için binlerce evladını şehit vermiş bu aziz milletin sırtına, zalimlerin bindiği bir devirdir. Halkın inim inim inlediği dönemleri, değil yaşamak, anmak bile istemiyoruz.
Siyasetin kirlendiğinden bahseder dururuz. Siyaset bir elbisemi ki kirlensin. Siyaset bir meta değil ki kirliliğinden veya temizliğinden bahsedelim. Siyaseti yapanlar temiz ise siyaset temiz, siyaseti yapanlar kirli ise siyaset te kirli olacaktır. Meydanlarda, salonlarda veya guruplarda konuşma yaparken oy ile devşiremediğini hakaret ve küfür ile toplamaya çalışan siyasilerin bu ülkeye kazandıracağı ancak kin ve nefret olacaktır. Terör ve teröriste karşı olamayan ve kınayamayan kişilerin hükümet olduğunda huzurlu bir toplum inşası için yapabileceği ne olabilir ki? Tarihi ve ismi cumhuriyet ile aynı olan bir partinin lideri tüm Türkiye'nin şahit olduğu bir şekilde çıkıp bu ülkenin cumhurbaşkanına, başbakanına, bakanına hakaret edebiliyor. Değil bir siyasinin, sokak serserilerinin bile söylemeyeceği sözleri bir parti liderinin ağzından duymak bu ülkenin geleceği adına endişe duymak için yeterlidir. Siyaseti topluma hizmet için değil de kendine koltuk için yapanlar, o koltuğu elde etmek için her türlü şirretliği yapacaklardır. Korkumuz odur ki bu çirkef siyaseti güdenlerin yarın bir gün bir şekilde işbaşına gelmeleri olacaktır. Ümidimiz de o dur ki ferasetiyle tarih yazmış bu millet bu türlü siyasilere prim vermeyecektir.
"Güzel bir söz, kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir." (İbrahim:24 ) buyuruyor Yüce Mevla. Ne yazık ki Kur'an medeniyetinden nasipsiz, Peygamber ahlakından uzak, tarih bilincinden bihaber, kültürüne yabancı zevatın siyaset yaptığı bir ülkede yaşıyor ve görev yapmaya çalışıyoruz. İki kelimesinden biri küfür olan bu siyasi sapıkların parti lideri olduğu ülkemizde muhalefet anlayışı da bozulmuş durumda. Muhalefetin her şeye karşı olmak olduğunu zannedenlerin parlamentoda yapacağı nasıl bir faaliyet olabilir ki? Dünyaya ve ülkesine kendi kirli penceresinden bakanlar her tarafı kirli göreceklerdir elbette.
Mevla'm bu siyasi sapıklara mühlet vermesin ve bu millete bir daha o zulüm dönemlerini yaşatmasın.