Dilerse saptırır!!!
- “Onlar: "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi (haktan) kaydırma, bize kendi katından rahmet ihsan et. Şüphesiz ki sen çok bağışta bulunansın, (derler.)”[1]
“…kalplerimizi (haktan) kaydırma…” Yani;
- Hak yol üzerinde kalmak benim elinde değil, dilersen kaydırırsın/ inanç kapısını açarsın ve ben de İslam’dan uzaklaşmış olurum da haberim bile olmaz!
- “Ey Allah’ım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle baş başa bırakma. Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilâh yoktur.”[2]
- “…beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle baş başa bırakma…” Yani;
- “beni göz açıp kapayıncaya kadar…”Bir saniye bil beni nefsime terk edecek olursan kesinlikle ben zarar görürüm. Aksi halde neden Allah’a yalvarılsın ki!
- Bana kötülüğü emreden olan nefsim Allah’ın elinde… Benim elimde değil! Benim elimde olsa kötülüğü emreden o nefsi öldürmek isterim…
- Allah’ın elinde/kontrolünde/emrinde olan nefsim kafasına göre Allah’a rağmen gelip beni saptıramaz!
- “…baş başa bırakma…” yani Allah dilerse baş başa bırakır, dilemezse bırakmaz…
- “…Halimi tümüyle düzelt…” Yani halimi düzeltmek ya da düzeltmemek de Allah’ın elinde!... Dilerse düzeltir dilerse düzeltmez…
- “Sen beni nefsime bırakacak olursan, beni zayıflığa, noksanlığa, hataya ve günaha bırakmış olursun. Ben ancak Senin rahmetine güvenirim.”[3]
- “Sen beni nefsime bırakacak olursan…” yani; Allah’u Teâlâ dilediği zaman insanı nefsiyle baş başa bırakır… Nefis, Allah ile insan arasında bir yerde bekler gibi canlandırın… Allah dilerse nefsiniz yanınıza gelir, yani kapıdan içeri girer, dilerse gelmez… Peki, Allah bir insanı nefsine terk edecek olursa ne olur?
Hadisimiz anında cevap veriyor:
- “…Beni zayıflığa, noksanlığa, hataya ve günaha bırakmış olursun…” Sonuç ortada;
- Zayıflığa sürüklenirsin,
- Noksanlığa sürüklenirsin,
- Hataya sürüklenirsin,
- Günaha sürüklenirsin… Kesinlikle kaçarın olmaz bu durumdan…