Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Kasım 2020

Dil Yâresi

Bu başlık altında kaleme alınan yüzlerce yazı var. Hepsinde de Türkçenin yaşadığı sıkıntılar anlatıldı, dilimizin hâl-i pür melâli dile getirildi. Ben Türkçemizin ihtişamına ve zarafetine inanıyorum. Ama dilimize sahip çıkarsak!

Niçin ümitvarım? Çünkü geçmişte olduğu gibi dilimize artık devlet eliyle müdahale edilmiyor. Zengin Türkçemiz kendi tabii akışı içinde gelişiyor. TDK’nın eski döneminde ‘Uydurukça’ dediğimiz zevksiz, ahenksiz, köksüz, ruhsuz ve anlamsız kelimeler millete dayatılıyordu. Bu aşırı baskı, 1970’li yıllarda bütün ağırlığıyla hissedilmiştir. O dönemde Tercüman gibi millî bir gazetemiz, “Yaşayan Türkçe” bayrağını açarak dilimizi bozgunculardan kurtarmıştır. Şüphesiz dil mücadelesinde hepsi de ebedî âleme göç eden rahmetli Yahya Kemal, Peyami Safa, Ali Nihad Tarlan, NihadSâmi Banarlı, Ahmet Kabaklı, Cemil Meriç, Tarık Buğra, Mehmet Kaplan, Tahsin Banguoğlu, Muharrem Ergin, Faruk Kadri Timurtaş, İlhan Ayverdi gibi mümtaz ilim, fikir ve sanat adamlarının büyük katkıları olmuştur. Daha yakınlara geldiğimizde merhum Nejat Muallimoğlu’nu hatırlıyorum. O da ömrünü bu yola adamıştı. Bugün hazırladıkları sözlüklerle dilimize hizmet eden Prof. Dr. Ahmet Topaloğlu, D. Mehmet Doğan ve Yaşar Çağbayır’ı selamladıktan sonra Türkçe sevdalısı büyüğüm Hüseyin Movit Beyefendiden bahsedeceğim.

Hüseyin Movit uzun yıllardan beri Türkçe kavgasını cesaretle veren bir gönüllü. 1990’da iki arkadaşıyla “Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu”nu kurdu. Basılı gazete, dergi ve kitaplarda dil hatalarını tespit etti. Yaklaşık 5 bin kişiye telefon, mektup, fax ve e-posta ile ulaşarak yanlışlarını bildirdi. 2 bin’i aşkın dil ve genel kültür konulu makale yazdı. Belirlediği 20 bin civarındaki yanlışı köşesine taşıdı. Şu anda yakaladığı 15 bine yakın yanlışı arşivliyor. 35 bin twit atarak bu alanda dünya çapında bir rekor kırdı. Yüzlerce televizyon, radyo ve STK programına katıldı, görüşlerini açıkladı. 500’den fazla kitabı tashih etti ve yayına hazırladı. Suçlular Aramızda/Medyanın El Kitabı, Türkçeyi Doğru Kullanalımadlı kitapları neşredildi. Bu konuda basıma hazır dosyaları da var. Türkçenin Doğrusu Ve…isimli eserinin yeni baskısı dabugünlerde yapıldı. “Mezarı olan ya da olmayan kahraman şehitlerimizin anısına” ithaf edilen kitap, Alternatif Yayıncılık tarafından kültür hayatımıza kazandırıldı.

Hüseyin Movit, daha ilk sayfalarda “Hepimizin Derdi Türkçe” diyor ve dilde kirlenmeye yol açan 9 sebebi şöyle sıralıyor: “İmla ve söyleyiş kurallarına uyulmaması. Doğru bilinen yanlışların kullanılması. Kelimelerin karıştırılması. Karşılığı olduğu hâlde, yabancı kelime kullanılması. Dilin kendi iç yapısına uygun kullanılmaması. Cümle unsurlarının yanlış sıralanması. Kaynak kitaplarındaki hataların tekrarı. Kelimelerin doğru anlamı ile ve yerinde kullanılmaması. Dil bilinci ve sevgisinin olmaması.”

Eserde, sıklıkla yapılan hatalara işaret ediliyor. Birkaçı şöyle: “Toplu katliam”, “jüri heyeti”, “demirbaş eşya”, “bütün herkes”, “inşaat şantiyesi”, “gemi tersanesi”, “gizli sır”, “nüans farkı”, “ticari taksi”, “yol güzergâhı”, “Arapça dili”, “çiçek buketi”, “geri iade”, “görevli memur”, “ilk peşinat”, “kırık fay”, “kira parası”, “nafaka parası”, “sıkı disiplin”, “sel suları”. Peki bunların doğrusu nedir? İnanıyorum ki meraklılar, bu kitabı alıp doğruları öğrenecektir.

“Türkçesi Varken” bölümünde bir zaafın sonucu olan yabancı kelime hastalığına temas ediliyor. “Karıştırılan Sözler/Deyimler” kısmı, bilhassa işi yazıp çizmek olanlar için çok gerekli. “Hangisi Doğru” ile “Birbirleriyle Karıştırılan Kelimeler” bölümleri de her zaman müracaat edeceğimiz sayfalar.

Hüseyin Movit, hatalarımızın “sevap cetveli”, “Türkçenin Molla Kasım’ı”, dilimizin millî muhafızıdır. Keşke ülkemizde her gazetenin, televizyonun, radyonun, derginin ve yayınevinin de birer Hüseyin Movit’i olsa! Kendi adıma söyleyeyim. Ben Hüseyin Hocanın fikirlerinden, tekliflerinden, itirazlarından ve ikazlarından çok istifade ettim, hâlen yararlanmaya devam ediyorum. Olgun yaşına rağmen Türkçe muhabbetiyle her gün en az 18 saat çalışan,saygıdeğer, idealist, örnekbir adamdan söz ediyorum. Cenabı Allah’tan kendisine sağlıklı, bereketli, hayırlı ve huzurlu bir ömür diliyorum. Hüseyin Hocayı takip etmeyi sürdürelim:Kültür adına, dil sevdasıyla ve Türkçe aşkıyla!