DİL BELASI

Süfyan bin Abdullah Sakafu00ee'den:

"Allah Resu00fblüne:

u2013 Benim için en korkulacak şey nedir? diye sordum.

Allah Resu00fblü, dilini eliyle tuttu. Ve:

u2013 İşte bu, buyurdu."

[İbni Mace, Fiten 12 (3972)]

* * *

İnsanın işlediği günahların içinde, gerçekten de dilin rolü ve payı pek çoktur.

Bu sebepledir ki Peygamberimiz, insanları dili kullanmak konusunda şiddetle uyarmıştır.

Dillerini yanlış yerde, yanlış şekilde kullanmaktan korkmalarını tavsiye etmiştir.

Çünkü dil doğru şekilde kullanılmazsa, sahibinin hayatını kabusa çevirdiği gibi, başkalarının hayatını da altüst edebilir.

Dille işlenen günahların başında, yalan günahı gelir ki, günahların en büyüğüdür.

Yalan neredeyse küfürle eşdeğerde tutulmuş; küfrün en belirgin vasfı sayılmıştır. Dilinden yalanı eksik etmeyen insan, her türlü kötülüğü işlemeye namzettir.

Yalan, toplum hayatında güven duygusunu yıkar. Yalan konuştuğunu gördüğü bir insana, artık hiç kimse inanamaz, güvenemez, Fertlerin birbirine güveninin sarsıldığı bir toplum ise, yıkılmaya mahkumdur.

Dille işlenen günahlar sadece, yalandan ibaret değildir. Yalanın türevi olan pek çok kötü huylar ve davranışlar vardır. İnsan ilişkilerini zedeleyen, toplumu sarsan dedikodu, iftira, koğuculuk gibi...

Bu günahlar da insanın amelini yakan, manen iflas ettiren ağır günahlardır.

Dilden kaba, galiz, çirkin sözlerin çıkması; müstehcen, kışkırtıcı, cinselliği tahrik edici kelime ve cümlelerin dökülmesi de, dili insanın başına bela haline getiren günahlı durumlardandır.

İnsana böylesine büyük günahlar kazandıran; hem dünyasını, hem de ahiretini mahvedecek potansiyeli taşıyan dil, hayırda kullanıldığı takdirde, insana maddi-manevi en büyük kazancın kaynağı haline de gelebilmektedir.

Hakkı söyleyen, doğruları dile getiren, hayrın sözcülüğünü yapan tatlı, yumuşak bir dil, sahibini büyük başarılara taşır.