Dikenli üç alan
AK Parti'nin 16 yıllık iktidarında başarılı olamadığı üç alan, Milli Eğitim, Kültür ve Dışişleri Bakanlığı'dır. Bu üç bakanlığa da konusuna hakim isimler atanamamış, parti dışından bulunan isimler de sadece günü kurtarmakla yetinmiştir.
Milli Eğitim, ülkenin kalbidir, beynidir, geleceğidir. Ülkemizde 60 bini aşkın okul bulunuyor. AK Parti'nin ilk ve en önemli icraatlarından biri, okul sayısını artırmak olmuştur. Mevcut her okulun yanına yeni bir okul yapılmış, 50- 60 kişilik sınıflara, eğitim gününü yarıya indiren çifte eğitim saçmalığına son verilmiştir. Bu önemli bir başarıdır. Ancak eğimin içeriğine bugüne kadar dokunulamamıştır. Eskiden beri öğrencilerin beynini lüzumsuz bilgilerle doldurma alışkanlığı halen devam etmektedir.
***
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öne çıkmaktan hoşlanmayan, sessiz sedasız çalışmayı seven bir kişiliğe sahiptir. Milli Eğitim Bakanlığı'na atandığından beri de hummalı bir çalışmanın içine girmiştir. İşe ilk, orta ve liselerin ilk sınıflarından başlayarak müfredatın değiştirilmesiyle başlaması önemlidir. Planlı ve düzenli bir çalışma ile gençlerimiz, beyinlerini boşu boşuna dolduracak lüzumsuz bilgilerden arındırılarak, milli ve manevi değerlere bağlı, uluslararası düzeyde temsil kabiliyeti olan, bilgili ve kültürlü bireyler olarak yetiştirilmelidir. Diğer sınıflarda yapılacak müfredat değişikliği ile bu başarılabilir.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın üst düzeyinde arı gibi çalışacak yöneticilere ihtiyaç vardır, Müsteşar Doç. Dr. Yusuf Tekin de bu açıdan önemli bir şanstır. Üstten aşağıya doğru bir yelpaze gibi açılan binlerce yöneticinin koşturması için üsttekilerin çok çalışması örnek olması gerekmektedir. İş öğretmenlere ulaştığında da meslek içi kurslarla, yeni müfredata ve dünyanın hızla değişen şartlarına adapte olmaları için yoğun bir eğitimden geçirilmelidirler.
***
Milli Eğitim'in kanayan yaralarından biri yabancı dil konusudur. Liseye başlarken bir yıllık yabancı dil eğitimi ile öğrencilerin birer yılı çalınmaktadır. Öğrenci lise yıllarında ilk yıl öğrendiği yabancı dili unutmakta, üniversiteye başlarken bir yıl daha yabancı dil hazırlık eğitimi almaktadır. Gençlerimizin hayatından iki yılı çalmak, sistemden kaynaklanan yanlış bir uygulamadan başka bir şey değildir. Bu durum da düzeltilmelidir.
Görünen köy fazla uzakta değil, özel okulların daha ilkokul seviyesinde okuttuğu ve ana dili gibi yabancı dil konuşmayı öğrettiği sistemler incelenmeli ve tüm milli eğitim sistemimize yayılmalıdır. Dikenli üç konu dedik. Birisinin ancak bir kısmına değinebildik. Kültür ve Dışişleri konularını ayrı birer yazıda işleyeceğiz.
Bu arada Alo 147 iletişim hizmeti ile her konuda Milli Eğitim'e ulaşabileceğinizi, bilgi alıp şikayetlerinizi ulaştırabileceğinizi de hatırlatalım.